"Bunu bana nasıl yaparsın!? Sana anlattım! Beni tanımıyor dedim kalbim kırıldı dedim ve sen onu buluşmaya mı çağırdın!?" Başımı olumsuzca salladım hızla.
"Yapmadım! Haberim yoktu yemin ederim." Sinirle güldü Kyungsoo. "Bende bunu yedim! Beni aptal yerine koyma Baekhyun. Sakın!"
Hızla döndü arkasını "nereye gidiyorsun?" Diye bağırdım ardından. "Cehenneme! Gel birlikte gidelim." Hızlı adımlarla çıktı ve ardından kapıyı sertçe örttü.
Tam ardından gidecekken Sehun durdurdu. "Şimdi gidersen daha kötü olur. Ben hallederim Hyung." Derin bir nefes verdim. "gerçekten bilmiyordum. Ya tesadüf yada Chanyeol benden habersiz yapmış. Gerçekten haberim yoktu."
Derin bir nefes verdi Sehun. "Sevgililer miydi?" Başımı olumsuzca salladım. "Bir kez yatmışlar. Jongin hatırlamıyor bile."
Başını olumluca salladı ve hızla çıktı Kyungsoo'nun ardından. Kendimi salondaki koltuğa bıraktığımda başımı ellerimin arasına aldım.
Chanyeol'a sinirliydim. Çok sinirliydim.
Bugünü mahvetmişti. Arkadaşımla aramın bozulmasına neden olmuştu ve Kyungsoo artık ondan kesinlikle nefret ediyordu.
Çalan telefonumu cevapladım hızla. "Sen mi çağırdın onu?" Derin bir nefes verdi Chanyeol. "Bu kadar sert bir tepki beklemiyordum. Üzgünüm."
"Chanyeol sana anlattım değil mi? Neden yaptın bunu?" "Belki aralarındaki buzlar erirse Kyungsoo bana daha hızlı ısınır sandım."
Ofladım "bana sorsana bunu, çekti gitti. Gerçekten çok sinirliydi." "Jongin de soruyor zaten neden öyle bir tepki verdi diye. Özür dilerim bebeğim ya, tahmin edemedim."
"Olan oldu artık. Sen Jongin'e bir şey söyleme olur mu?" "Tamam, söylemem. Günümüz de erken bitti benim yüzümden. Şimdiden özledim seni."
Her şeye rağmen gülümsedim hafifçe. "Sesin bile beni rahatlatmaya yetiyor Chanyeol, iyi geldi."
"Evinin önündeyim. Gelsene, bende kal bu gece." Yüzümdeki gülümseme büyüdü. "Hem sonrasında haftalarca göremeyeceğim seni. Turneler başlamadan doya doya seveyim."
Hızla ayaklandım "geliyorum."
Geniş yatakta uzanıyorduk. Açık pencereden esen hava titrememe neden olurken biraz daha sokulmuştum Chan'ın göğsüne.
"Hiç istemiyorum senden ayrı kalmak." Gülümsedi "bu benim işim bebeğim." Derin bir nefesle soludum. "Evet, işin."
Saçlarımın arasına yumuşak bir öpücük verdi. "Aklın bende kalmasın sakın. Gözüm senden başkasını görmüyor benim." Güldüm hafifçe "inan tek takıldığım şey senden uzak olacak olmam. Güveniyorum sana."
Başımı omuzuna yaslarken çenesini okşadım hafifçe. Yaklaştım ve birleştirdim dudaklarımızı.
Yeniden üzerimdeki yerini geri alırken kısıkça güldü. Burnunu burnuma sürterken fısıldadı "benim yuvam sensin. Ne olursa olsun Baekhyun, nereye gidersem gideyim yine sana dönerim."
Burnuma küçük bir öpücük verdi. "Hiç kimse için bu tehlikeyi almam göze diyordum. Hiç kimse için. Ama tüm sözlerimi yedirdi bana Tanrı ve karşıma seni çıkardı."
İçime girdiğini hissederken söylediklerinin duygusallığı ile doldu gözlerim. Hayalimi yaşıyordum.
Chanyeol benim hem hayalim hemde gerçeğimdi. Her şeye rağmen benimdi.
___________
Günler geçiyor, biz ara sıra olan görüntülü konuşmalarımız dışında birbirimizi göremiyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guitairst/Chanbaek
FanficChanyeol bir Rock grubu gitaristi. Baekhyun ise onun grubunun konserine zorla götürülmüş biri. Smut bölümler vardır. (M) #Chanbaek'te 1.💜