𝐒𝐞𝐜𝐫𝐞𝐭𝐬 𝐨𝐟 𝐭𝐡𝐞 𝐅𝐢𝐫𝐞 𝐏𝐫𝐢𝐧𝐜𝐞

332 31 20
                                    


"Come on,
a few kisses will not ruin
our friendship."


{ 31.12.1968 }

"Neden karla oynamaya gidemiyoruz ki ?"

"Bunun için çok sevgili ikizine teşekkür etmeliyiz Hermia."

"İyi ama hastalanmış olması onun suçu değil Lucius."

Yılın son günü dışarıda karla oynamak yerine içeride oturmak pek çocuğun üzeceği gibi Lucius ve Hermia'yı da oldukça mutsuz etmişti.

Rodolphus'un soğuk algınlığı devam ettiği için Bayan Malfoy, misafir gelen Lestrange kardeşlerin ve oğlunun kar ile oynamasına izin vermemişti.

Bu yüzden iki dost eğlence aramak umudu ile kendilerini Malfoy Malkianesinde ki geniş kütüphane bölümünde gezinirken bulmuşlardı.

Ne varki ikilinin okuma anlayışı oldukça zıttı.

Lucius korku ve macera romanlarını hatta içinde kara büyülerin yer aldığı kitapları severken, Hermia romantizm ile fantastik dünyaların geçtiği destansı aşkların konu edildiği kitapları okuyordu.

Ve normal zamanda kitap seçen Rodolphus'un şu an onlara yardım edemeyecek olması epey talihsizlikti.

"Bu çok sıkıcı, binlerce kitap var ama hiçbirinde maceralı olaylar veya eğlenceli şeyler yok."

"Eğer sana önerdiklerimden birini seçseydin şu anda sıkılmamış oluduk."

"Kızım, iyide senin seçtiklerinin hepsi saçma ve sıkıcı hikayelerdi. Hepsi aşk ve gereksiz romantizim dolu."

"Odun bir hödük olduğun ne kadar belli Lucius."

"Ne alakası var ? Hem o kitaplarda mantık bile yok ne o şimdi prenses kurbağayı öpünce prense dönüşme, sanki gerçekte oluyor."

"Büyü ile mümkün. Ayrıca sen kıskandığın için laf ediyorsun çünkü seni öpseler bile hâlâ Kurbağasurat olarak kalırsın."

"Bana şöyle seslendiğinde sana lanetler yapmak istiyorum."

"Benim karşımda şansın varmış gibi davranma notlarımın hepsi seninkilerden daha yüksek."

"Tamam Hermia, dalgayı keselimde bir kitap seçelim artık."

"Kardan Kalbi okusak olmaz mı ?"

"Hayır asla, o kitabı en az on bin kez okuttun bize."

"Ama bu benim en sevdiğim kitap. Lucius lütfen bunu okuyalım."

Genç oğlan en yakın dostunun isteğini kıramayacağını biliyordu. Lucius'un arkadaşları arasında Lestrange kızının her zaman özel bir yeri olmuştu ve Hermia, kendisinin bulunduğu konumdan faydalanmaktan hiç geri kalmıyordu. Belli etmesede Lucius genç kızın bu halini çok beğeniyordu.

Onu gerçek bir Slytherin ve aynı zamanda kendi yansıması olarak görüyordu.

"İyi hadi okuyalım bakalım."

Hermia ve Lucius kitabı okurken bir yandan karakterleri canlandırıyorlardı.

Ve Lucius itiraf etmesede bu kitaptan en az Hermia kadar zevk almıştı.

Ergenlik yaşlarının başlarında olan ikili kitapta çift olan karakterleri kendileri ile özleştirmeyi başarmıştı. Ateş ve Buz, yakıcı ve dondurucu iki zıtlık.

"Neden Buzlar Kraliçesi, Ateş Prens'e karşı kin besliyor ki ?"

"Çünkü krallıkları düşman Lucius, ayrıca Ateş Prens tam bir budala onunla resmen tacı için ilgi gösteriyor."

"Kızım, kitabı beraber okuduk eğer Prens nefret etseydi, Kraliçe'yi rüyasında görmezdi. Hem sende biliyorsun Kraliçenin kardan kalbini eritecek kişi o."

"Yinede ilk başta yaptığı alayları haklı çıkarmaz kalbi donduran kişi ile eriten kişi aynı olunca, Prens'e o kadar masum bakamıyorum."

"Sende aynı Buzlar Kraliçesi gibisin Hermia merak ediyorum da senin kalbini kim eritecek ?"

"Sen olmadığın belli Kurbağasurat."

"Buz Kraliçesi !"

"KURBAĞASURAT !"

"Bir kere ben gayet yakışıklı biriyim Hermia hatta kitaptaki Prens'den bile yakışıklıyım."

"Aynen Lucius, kitaptaki kalp eriten Ateş Prens'ten daha yakışıklısın ve bende buna inandım."

"Yalan mı ? İstersen sana kanıtlarım."

"Sanki kanıtla-"

Lucius sinir ve hırs ile Hermia'yı kitaplık ile kendi bedeni arasına sıkıştırdı. Genç oğlan, hâlâ inkar etmeye devam eden kızın dudaklarını, onunkilerle birleştirdi.

Büyük bir toyluk ile kızın dudaklarını kavrayıp kendine bastırırken, Hermia'yı incitmemek için onun ellerini kendininkiler ile birleştirmişti.

Lucius bu eylemi nasıl devam ettireceğinden bir haber şekilde en yakın dostuna baktı.

Henüz on ikisinde olan ergenlerden başka birşey değillerdi.

İkili arasındaki sessizlik ve göz teması devam ederken Lucius yavaşça dudaklarını, Hermia'dan geri çekti. 

Lestrange kızı, karnındaki karıncalanma daha doğrusu kelebeklenme hissini kızgınlık ile heyecanı sayesinde önemsiz hâle getirmeyi başarmıştı. Hep ilk öpücüğünün romantik ve masallardan fırlama olmasını hayal etmişti. Ama şu an ne yapacaktı.

Lucius'un geri çekilmesinden fırsat bulan Hermia, oğlana sert bir tokat yapıştırdı.

"Ugh bu ne içindi ?"

"Aptal, ne hakla beni öpersin !"

"Sen kanıtlama-"

"Gerçekten yapacağını zannetmemiştim Lucius. Merlin ilk öpücüğümü sana vermiş oldum."

Lucius'un duydukları içten içe vicdan azabı çekmesini sağlamıştı. Hermia'yı öpmeyi bırak denemeyi daha önce aklından bile geçirmemişti fakat şimdi genç oğlanın tek istediği onu yeniden öpmekti. Bunun ne anlama geldiğinden bile habersizdi.

Okulda diğer 2.sınıf Slytherin oğlanları ile kızlar hakkında konuştukları ve bazen yapmayı dile getirdikleri şeyler olmuştu.

Yinede ilk tecrübesinde bu kadar toy ve acemi olması üstüne üstlük en yakın dostu olan kız ile bunu yaşaması onun içinde olan ve uyanmayı bekleyen bir yeri harekete geçirmişti.

"Daha önce hiç-"

"Hayır hiç olmadı."

"Şey eğer iyi hissedeceksen benimde ilkimdi."

"Bunu kimse bilmemeli biliyorsun değil mi ?"

"Zaten söylemek planımda yoktu, Hermia."

"Söz ver Lucius. Rodolphus'a bile söylemek yok. Yüce Salazar eğer duyarsa beni hatta daha önce seni öldürür."

"Söz veriyorum Buz Kraliçesi, bu yaşananlar senin ve Ateş Prens'in arasında sır olarak kalacak."

Verdikleri söz tutuldu. Hermia ve Lucius yılın son günü yaşadıkları bu olayı bir daha dile getirmediler.

Ne ikizi Rodolphus'un ne de küçük kardeşleri Rabastan'ın bu yaşanmış şeyden haberleri olmuştu.

Fakat sırlar hakkında bilinen en gerçek ve kesin olan bir şey var ki; hiçbir sır sonsuza dek saklı kalmaz.

10.04.2022



ᴀᴍᴏʀ ᴘᴇᴄᴄᴀᴛᴏʀᴜᴍ || ʟ.ᴍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin