ᴀᴍᴏʀ ᴘᴇᴄᴄᴀᴛᴏʀᴜᴍ || ʟ.ᴍ

𝐂𝐫𝐨𝐰𝐧 𝐟𝐨𝐫 𝐓𝐡𝐞 𝐐𝐮𝐞𝐞𝐧

" I wish I could
Ask you what you
Think of me"

Michelle ile birlikte Diagon sokağının pahalı mağazaları arasında yürüyorduk.

Mükemmel son senemizi ancak bir şekilde harika geçirebilirdik mükemmel yeni kıyafetlerle. Günüm güzel geçiyordu tabi ufak bir magazin problemini saymazsak.

"Lestrange prensesinin aklını çekebilecek biri var mı ?"

"Michelle alışveriş gününde neden moralimi bozuyorsun ki ?"

"Hadi ama Hermia, balo geçeli iki ay oldu ve hâlâ senin hakkında yazmaları çok ilgi çekici."

Michelle'in dedikleri doğruydu. Normal hayatım yeterince göz önünde ve söz getiren bir yaşamdı.

Bu balo ile işler bambaşka bir seviyeye çekilmişti. İki aydır her magazin sayfasında istisnasız bir şekilde ismim geçmişti. Şu anda Diagon yolunda yürürken bile bazı gözleri üzerimde hissedebiliyordum.

"Michelle insanlar konuşur bu hep var olacak birşey."

"İyi ama bu farklı sende biliyorsun resmen Malfoy ile yakınsın artık."

"Arkadaş olma teklifini kabul etmem yakın olduğum anlamına gelmiyor. Ayrıca sen dahil herkes bu savaşı bitirmemi söylerken  neden bu kadar tepki verildiğini anlamıyorum ?"

"Çünkü bunu söyleyen  herkes  seni tanıyordu ve gerçekten onunla barışacağına inanmıyorduk. Fakat ben senin Malfoy ile yakın olduğun zamanları hatırlıyorum Hermia, sanki gerçekten mutlu olduğun tek zamanlardı."

"Herkes ilk iki senesinde mutludur Michelle."

"O kavgadan sonra değiştin gerçi o kavga olmasa en yakın dostun olmazdım o yüzden iyi ki olmuş ama-"

"Bak eğer Malfoy ile yeniden arkadaş oldum diye seni unutacağım için kıskanıyorsan bu asla olmaz."

"Biraz fazla mı belli ettim."

Aslında Michelle'in söylediklerinin hepsi doğruydu. Kimse benim onunla yeniden arkadaş olmama ihtimal vermezken ben tam aksini kanıtlamıştım.

Çünkü kimseye söylemediğim tek gerçek, en az ilk günkü kadar o dostluğu özlüyordum.

"Neyse Michelle, Kurbağasurat hakkında başka konuşmaya gerek yok. Onun yerine alışveriş gününün keyfini çıkaralım."

"Bir an sana unutturabileceğimi sanmıştım gerçekten."

"Nasıl olurdu en az benim alışverişi sevdiğim kadar sen bundan nefret edebilirsin ? Cissy'nin hep beni çağırmasına şaşmamalı."

"Çünkü anlamsız zaten milyonlarca kıyafetin var. Ve Cissy ile alışverişe gitmememin nedenini biliyorsun."

"Tabi deneme kabinine dalıp onu öpmeye başlamandan korkuyorsun değil mi ? Ayrıca para harcamayacaksam neden zenginim ?"

Pekala alışveriş konusunda ufak bir bağımlılığım olabilirdi. Sürekli pahalı kıyafetleri, gösterişli mücevherleri ve nefes kesici ayakkabıları görünce kendimi tutamıyordum.

Sorun para değildi zaten asırlar boyu harcasam tükenmeyecek param vardı. Sadece alışverişi dertlerimden kaçmak için bir yol olarak kullanmam sıkıntıydı

Mesela; mutlu olduğumda elbise alırdım. Üzgün olduğumda çanta veya ayakkabı ve öfkeli olduğumda ise ilk uğrayacağım yer mücevher dükkanı olurdu.

Genellikle zamanımın çoğunda öfkeli olduğum için dolu dolu bir aksesuar koleksiyonum bulunuyordu.

"Dedi, babası harcama kotasını tılsımlayan kız."