𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐒𝐚𝐜𝐫𝐢𝐟𝐢𝐜𝐞

282 34 11
                                    

"I should never have cared.
But I did care.
I cared a lot.
And I still fucking care."

Havada esen hafif bahar rüzgarı ve parıldayan güneş Quidditch Finali için harika bir gün olduğunu bir kez daha gösteriyordu.

İki ölümüne rakip binaların taraftarları tribünlere doluşmaya başlarken oyuncular ise çadırlarda son taktiklari gözden geçirmekle meşguldü.

Sonuçta Gryffindor ve Slytherin maçı olduğundan profesörler dahil olmak üzere herkes kavga öncesi sessizlik gerginliğini az çok üstünde taşıyordu.

Bende bu gerginlikten herkes kadar nasibimi almıştım dün akşamdan beri bu maçla ilgili içimde gereksiz bir negatif enerji vardı ve ne yapsam gitmiyordu.

Geçen haftalarda Gryffindor'lu veletlerin söylediği elması toprağa gömme esprisi kafamı çok kurcalamıştı. Oyunla ilgili bir taktik olabilir mi diye düşünmeden edemiyordum.

"Hadi takım herkes hazır mı ?"

"Evet kaptan hazırlıklar yapıldı."

"Crabbe merak etme buraya kadar geldikten sonra pes etmeyeceğiz."

"Buzlar Kraliçesi haklı gidip şu aslanları terbiye edelim artık."

Takım kaptanının ve Kurbağasurat Malfoy'un verdiği motivasyon ile iyice havaya giren takımımızın bu maçı almaması bir engel gözükmüyordu.

"Bol şanslar Majesteleri."

"Sanada Kurbağasurat."

Son hazırlıkların ardından süpürgelerimiz üzerinde sahaya çıktığımızda taraftarların sesleri her yanı kaplamıştı.

Yerlerimizde oyunun başlaması için düdüğü beklerken son bir kez Malfoy'a baktım.

Bu oyunda şaşırtma olsun diye zıt uçuş yapma konusunda anlaşmıştık. Göz göze geldiğimizde bana göz kırptı ve herşeyin yolunda olduğuna dair bir işaret yaptı.

Oyunun başlamasıyla iyice yükselip hedefime kestirdiğim oyunculara bludger'ları göndermeye başladım.

Ne kadar kısa zamanda o kadar kişi etkisiz hale getirmem lazımdı. Bu sayede ikizime Snitch'i bulması için fazladan vakit kazandırmış olacaktım.

Gryffindor'lu kovalıyıcılardan bir tanesi ile oldukça çetin bir kovalamacaya girmiştim ve o çocuğu süpürgesinden düşürmeye kesin olarak kararlıydım.

Zaten sayılar 20-20 olarak eşitlenmiş durumdayken kaybedecek bir şeyimiz yoktu.

Sıkıca kavradığım sopam ile bludger'ı hedefime kitlenmiş olan oyuncunun üzerine fırlattım.

Şans benimleydi çünkü çocuğun yere doğru iniş haline geçmesi çok uzun sürmedi.

Biraz yavaşlayıp oyunun gidişatını izlemeye koyuldum.

İki takımda sıkı bir kapışma içindeydi quaffle 5 dakikadan fazla bir süre asla aynı kişide durmuyordu.

Rodolphus ile Potter hala snitch'i arıyordu.

Tüm taraftarlar tuttukları bina için canla başla tezahürat yapıyordu.

Slytherin'lilerin olduğu tribünlerden Severus ve maçı izlemek için bakanlıktan izin almış Edgar'ı rahatlıkla seçebiliyordum.

Saha alanında biraz daha dolandıktan sonra gözüm Gryffindor'un takım kaptanı olan Wood'un, Black'e yaptığı işarete takıldı.

İkisininde bakış alanında sahanın öbür tarafında Gryffindor'lu oyunculardan birinin peşinde olan Malfoy vardı.

Uzun platin saçına düşen güneş onun saçını tıpkı bir cam gibi parlamasına sebep oluyordu.

Ve inkar etmeme rağmen oldukça çekiciydi.

Cam gibi parlamak...

Elmasın toprağa gömülmesi...

Siktir planları buydu.

Lucius'u arkadan vurup etkisiz bırakıcaklardı böylece tek ben kalacaktım. Bu yüzden oyun boyunca ayrı hareket etmemize büyük bir tepki vermemişlerdi.

Sopasını sıkıca kavrayan Black'i fark ettiğimde fazla zamanım olmadığını biliyordum.

Olabildiğince hızlı bir şekilde sahanın öbür ucuna uçmaya çalışıyordum.

Yinede Black benim hareketlerimden planı öğrendiğimi anlamış olmalıydı ki elini sıkı tutup Lucius'a nişan almaya başlamıştı.

İlk defa o Kurbağasurat için bu kadar telaşlı ve endişeliydim. Normal bir kavga ve alay değildi bu fiziksel zarardı.

Hızlıca manevralar ile onun bulunduğu alana ilerlerken bir yandan spikerin

Rodolphus ve Potter'ın Snitch'in peşinden uçuşunu dinliyordum.

Tüm dileğim Bludger'ın Lucius'u vurmadan önce ikizimin Snitch'i almalıydı.

Black, Lucius'u iyice hedef almış olacak ki sıkıca Bludger'a vuruş yaptı.

Çok az bir zamanım kalmıştı hızlı bir manevra ile Lucius ile Bludger arasına dalış yapmaya başladım.

"Siktir git Lestrange !"

"Kes sesini aptal Black."

"Onu kurtaramazsın !"

Bludger son şiddette Lucius'a doğru ilerlerken tek bir seçeneğim kalmıştı.

Ve ben kararımı vermiştim herşeyin riskini alarak süpürgemle son bir kez dönüş yaptım.

"Lucius dikkat et !"

Hızlı bir darbe ile Lucius'u kenara itip onunla bludger arasına girdim. Başka kimsenin hatta onun bile benim için yapmayacağı birşeydi bu. Fakat ben bunu göze almıştım.

"Buz Kraliçesi !"

"Siktir, koyayım böyle işe HERMİA !"

Vücuduma gelen ağır darbe ile kontrolümü kaybederken tek duyduğum Lucius'un bana seslenmesi olmuştu.

Acı ve yorgunluğun getirisiyle gözlerim yavaşça kapanırken düştüğümü hissediyordum.

Artık herşey boşluk ve karanlıktan ibaretti.


Dediler öldü fakat buradayım yaşıyorum.

02.07.2022

ᴀᴍᴏʀ ᴘᴇᴄᴄᴀᴛᴏʀᴜᴍ || ʟ.ᴍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin