ᴀᴍᴏʀ ᴘᴇᴄᴄᴀᴛᴏʀᴜᴍ || ʟ.ᴍ

𝐓𝐫𝐮𝐭𝐡 𝐨𝐫 𝐃𝐚𝐫𝐞

" I saw magic in his eyes.
Dirty, dark, beautifull magic."

Hogwarts'ta Slytherin partileri hakkında oldukça fazla söylenti vardır. İşin aslı ise bu dedikoduların çoğunun doğru olmasıdır özellikle galibiyet kutlamalarının.

İçkiler, oyunlar, şık kıyafetler ve danslar hepsi bu eğlencenin içinde olsada partinin asıl tanımı dramadır. İnsanlar sarhoşluk ve partinin getirdiği özgüvenin etkisiyle pek çok yanlış karar verip kendini bir skandalın içinde bulabiliyordu.

Skandal, bizim gibi üst sınıf safkanlar kabul edilemez bir utanç olarak görülüyordu. Fakat binadaki kimse bunu dile getirmeye cürret etmediği için endişe yersizdi.

Sonuç olarak partide yaşananların yine partide kalması. Herkesin eğlenceye dahil olabileceğine fırsat tanıyordu, benim bile.

"Hermia çok güzel görünüyorsun tıpkı kraliyet mensubu gibisin."

"Cissy, sen ondan çok daha güzelsin."

"Michelle, eğer sözlerin doğru olsaydı şu ana kadar çoktan sevgilim olurdu hem bak Hermia'nın peşinde doluca erkek var."

"Cissy, artık partilere kabul edilmen hemen sevgilin olacağı anlamına gelmiyor. Ayrıca Hermia'nın son ilişkisinin üstünden bir yıl geçtiğini söylemeliyim."

"Ama hâlâ peşinde düzinelerce erkek var keşke benimde peşimden koşanlar olsaydı."

Narcissa'nın alttan alta bana olan tatlı kıskançlığından zevk almamın yanlış olduğunu biliyordum fakat insan kendi hakkında yapılan övgü dolu ve gurur okşatıcı yorumlar karşısında ne yapabilirdi ki ?

Onun kötü bir niyeti olmadığını bildiğim için rahattım. Daha ergenliğinin ve gençliğinin başlarındaydı ve bu tarz şeylere meraklı olması oldukça doğaldı.

"Cissy, bence Michelle haklı eminim ilerde senin peşinden koşan çok olucak ama bu gece eğlencemiz daha önemli."

"İyi tamam ben gidip Bella'yı bulayım ardından görüşürüz."

Narcissa'nın yanımızdan ayrılmasının ardından Michelle'le birer bardak kaymak birası alıp dans pistinin kenarındaki koltuklara oturmuştuk. Her ne kadar dans etmeyi sevsemde insan içinde yapmak beni her zaman germişti ve eğer bu partiye ayak uyduracaksam biraz kafamın iyi olmasından zarar gelmezdi.

"Hadi Hermia, yeteri kadar çakırkeyif oldun diye umuyorum artık dans edelim."

"Zorlama yapmasan olmaz mı ?"

"Lütfen bu Quidditch galibiyetinin partisi hem Bellatrix bile ikizinle dans ediyor."

"Bekle gerçekten mi ? Ben göremiyorum."

Michelle'in beni kolumdan çekip dans pistine getirmesinin ardından ona karşı koymamın bir anlamı kalmamıştı. Kendimi müziğin ritmine ve ortamın havasına bırakırken uzun zamandır hissetmediğim rahatlama hissini yaşamıştım.

Sanırım bizim partileri diğerlerinden ayıran özelliklerden biri gerçekte o kadar fazla baskı ve stresin altındaydık ki bu partiler bir nevi isyan çığlığımız oluyordu. Tabi bir sonraki sabaha kadar.

"Hadi, herkes toplansın klasik oyunu oynayalım."

"Bak Hermia, Rodolphus bizide doğruluk oyununa çağırıyor. Gitsek olmaz mı ?"

"Michelle, biz ilk yıl değiliz ki neden şu basit oyunu oynayalım."

"Lütfen Hermia benim için hem bak Cissy orada tek başına..."