yeni bir kurgu ileeee karşınızdayııımm!!! umarım severek okursunuzz. ilk bölümden çok uzatmıyıcam ve sizi bölüme götürüyorum. yorum ve vote'leri unutmayınn ♡
~
"Eşyaların hâlâ hazır değil mi senin?!"
Annem pat diye odaya girince elimdeki telefon yatağa düştü. Baş parmağımı dişime götürüp havaya kaldırdım.
"Anne n'apıyorsun ya? Ödüm çıktı."
"Deniz,"dedi ihtiyatlı bir sesle. "Kalk ve bavulunu hazırla."
"Ne bu acele anlamıyorum ki. Ev kaçmıyor anneciğim."
"Kalk hazırla şu bavulunu!"diye bağırıp odadan çıktı.
"Of anne ya!"
Arkasından söylenerek ayağa kalktım. Dolabımın üstündeki bavulu aşağı indirip yatağa koydum.
"Başlayalım bakalım."diyip dolabı açtım.
Bendeniz Deniz Yıldız, şimdi ise annemin zoruyla bavulumu hazırlıyordum.
Okullar kapanalı iki gün olmuştu ve bizde ailecek her yaz olduğu gibi bu yaz da Muğla'daki yazlık evimize gidiyorduk. O zaman niye 'annemin zoruyla' dediğimi soracaksınız. Hemen açıklayım... Annem her seferinde bizi telaşa sokar da o yüzden. Tabii ki bu yaz da gidiyor olmamıza çok mutluyum ama gece yola çıkacağımız için annemin bu gereksiz telaş ve paniğini anlayamıyordum. Benim de söylenme sebebim buydu işte.
Üniversite sınavından sonra rahat bir tatil yapacaktım. Sınavım güzel geçmişti ama yine de belli mi olur bir pürüz çıkabilirdi. Neyse size biraz da ailemden bahsedeyim...
Annem özel bir hastanede doktor olarak çalışıyor. Ben de onun gibi doktor olmak istiyorum. Belki de bu yüzden anlaşamıyoruz annemle. Onun gibi olmamı istediği için, onun her dediğini, yaptığını ve istediğini onaylamamı bekliyordu benden. Annem işine gelince dünyanın en tatlı kadını, işine gelince dünyanın en çekilmez kadını oluyordu.
Babam ise mimar ve bir şirketimiz var. Şirketin ismini Deniz koyacaklardı ama o dönemlerde annem, kardeşime hamile olduğu için isim konusunu ertelemişlerdi. Kardeşim doğunca da şirkete şans ve bereket getirsin diye onun ismini koymuşlardı. Babam, annemin aksine bizi destekleyen ve hep yanımda olan bir insan.
Kardeşim Efe; benden bir yaş küçük, boylu poslu, yakışıklı ve tüm bu genlerini annemden almıştı. Pek geçinemiyorum onunla çünkü beni sinir etmek için elinden gelen her şeyi yapabilecek bir kardeş.
İşte böyle..
Saate baktım ve akşam yemeğini kaçırmak istemediğim için eşyaları toplamaya ara vererek mutfağa gittim.
"Herkese afiyet olsun."diyerek sofraya oturdum.
"Nihayet gelebildin."dedi Efe.
"Sus."
"Ee topladın mı eşyalarını?"diye sordu annem.
Gözlerimi devirerek ona baktım. "Az kaldı anne."
"Sen otur anca, evden geç çıkarsak senin suçun bak."
"Ya Allah'ım yarabbim ya! Ya anne gece çıkacağız yola gece. Ben o saate kadar kırk kere bavul hazırlayıp on kere duş alırım ya."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKŞAM GÜNEŞİ
Novela JuvenilAkşam güneşi, güzele vurur derler.. Doya doya hissetmek lazım o güneş ışıklarını. Vücudumuzda, saçlarımızda, ellerimizde, yüzümüzde... O güneş ışığı bizi güzelleştirirken hayatımızda olan biteni de fark etmek lazım... Okulların kapanıp yazın gelmes...