"Aslında biz bir boşluğa düşmüşüz,sandık ki kaybolmuşuz.."
🔥
Zar zor yürüyerek geldim vücudumu saran soğukluk hissi tanıdık gelmeye başlamıştı.
Ayakta duramayacağımı hissettiğim için lavaboya tutundum.Derin bir nefes aldım ve sanki nefes aldıkça başım daha da dönüyordu.Soğuk suyu yüzüme çarpınca iyi olacağımı düşündüm. Elimi musluğa uzattığım sırada her tarafım felç olmuş gibiydi.
Haraket edemiyordum bacaklarım yerden kesilmişti resmen.Ben tuvalette kalalı 5 dakikayı geçecekti.
5 dakika içerisinde donup kalmıştım sadece.
Gözlerim kararmaya başlamıştı.Bir anda her şey bulanıklaştı.
Artık kendimi tutacak gücüm kalmamıştı bacaklarımın yerden kaydığını hissettim.
Son hatırladığım bayılırken iki güçlü kol tarafından tutulduğumdu.
🔥
(Oğuz'un Anlatımı ile):
Ada, tuvalete gideli 5 dakika olmuştu.Normalde umrumda olmazdı fakat hoca yoklamayı alınca iyi olmadığını gördüm.Aslında içten içe biraz meraklanmıştım.İçimden yoksa ona birşey mi oldu diyip diyip geçiriyordum.
Sonra dedim ki belki önemli birşey vardır, o yüzden gelmiyordur.Hemen karamsarlığa düşmeyelim dedim.
Fakat dersin bitimine 10 dakika kalmıştı bu sefer gerçekten endişelendim.
Hocaya belli etmeyecektim ayağa kalkıp hocadan izin istedim,ardından sınıftan çıktım tuvalet bizim sınıfın çaprazındaydı.
O oradamı iyi mi diye bakıp geri dönecektim.Beni görmemesi için dikkatli olmam lazımdı.
Tuvalete doğru yaklaştım ve kapının arasından baktığımda Ada öylece ayakta duruyordu.
İyi olmadığını fark ettim.
Ve sonra bir anda yere düşecekken ona doğru koşarak kucağımda tuttum.
İlahi bakış açısı:
Çok endişelenmişti nedense.Ada'ya "Ada! Noldu sana böyle aç gözlerini iyimisin?!" Ada hiçbir şekilde gözlerini açmadı.
Hastalığı tutmuştu.
Ada'nın küçüklükten bu yana kalma bir anda burun kanaması bir anda bayılma durumları gibi çok oluyordu.Üstüne birde panik atak var tabii.
Çünkü beyninde tümor vardı.
Bu semptomlar Ada gibi insanlarda nadir görülen semptomlardı.
Oğuz onu kucağına aldı nereye götüreceğini şaşırdı.
Kucağında Ada ile öylece kalakalmıştı.Aklına onu açık havaya çıkarırsa daha iyi olabilir diye düşündü.
Aşağıya yani bahçe katına Ada'yı indirdi.
Bir ağacın kenarına oturup Ada'yı dizlerinin üstüne aldı.
Onu uyandırmaya çalışıyordu saçlarını okşayarak yanaklarını okşayarak.
Üstünden 5 dakika geçmesinin ardından Ada gözlerini hafifçe açtı.
Tabii Oğuz Ada için endişelendiğini belli etmesin diye tavrı değişti.
"Sonunda uyanabildin,noluyor neden bayıldın sen?" Diye sordu Ada zorlukla gözlerini açarak.
"Sen beni nasıl buldun.Alışığım zaten bu şekilde bayılmaya iyiyim merak etm-"
Oğuz Ada'nın sözünü keserek."Tamam,anladım daha fazla yorma bence kendini." Dedi "Sen bana yardım mı ettin?" Diye sordu Ada.
"Ne yapmamı bekliyordun üstüne basıp geçmemi mi?" Dedi
"Bilmiyorum tanıştığımızda bana kötü davrandın bende şaşırdım sadece." Dedi Ada"O sana özel birşey değil herkese öyleyim insan sevmem." Der Oğuz.
Bıkkınlıkla nefes verdi ve "Hem artık şu kucağımdan kalk.Durmana gerek yok artık uyandığına göre."
Ada'ya bu haldeyken biraz sert davranmıştı.
"Tamam kalkıyorum"Diye cevapladı Ada.
Oğuz'un kucağından kalktı.
Oğuz'da Ayağa kalktı.
Ada tam bir adım atacağı sırada biraz afalladı.
Yürüyecek halde değildi.
Ardından oğuz Ada tam düşeceği sırada belinden yakalayıp.
"Biraz dikkat etsen iyi olacak." Dedi"Ben özür dilerim." Dedi Ada.Oğuz Adayı kucağına aldı ve banka doğru yürümeye başladı.
"Özür mü dilersin?"Dedi.
"Neyse hadi şanslısın kucağıma düşen ilk kız oldun." Hafif gülümseyerek
Ada'yı bir banka oturttu eline bir şişe su verdi ve
"İyi olmadan kalkma bu sefer ben değil kimse seni etraftan bayılmış halde toplamasın."
Diye buz gibi bir sesle cevap verdi.Ada bu cevabın üstüne afalladı ve bir damla akan gözyaşını hızlıca eliyle sildi.
Ona neden böyle davrandığını anlamamıştı.
Ada Oğuz'a "Görüşürüz Oğuz..."
Dedi çünkü Oğuz yardım etmişti ona.Oğuz yürümeye devam ederek arkadan
"Mümkünse birdaha görüşmeyelim seninle.Gerek yok bence." Dedi.Ada bu sözün ardından onunla konuşmamaya karar vermişti.
Kaba biri olduğu asansördeki halinden belliydi sonuçta değil mi.
Ada'dan:
Üstümü düzenledikten sonra suyu içip banka koydum.Merdivenleri çıkıp sınıfıma vardım.Ben gidene kadar dersi bitirmişlerdi.
Bu lanet hastalık yüzünden sürekli bayılmaktan burnumun kanamasından artık bıkmış haldeydim.
Ah ilaçlarımı sabahta atmayı unutmuştum bu yüzden lavaboda yığılıp kaldım.
Gayet umursamaz bir biçimde sınıfa girdi.
Artık yanımda oturmasını istemiyordum aşağıda yaptığı tavırdan sonra artık umrumda bile değildi kendini beğenmiş ukalanın tekiydi sadece.
Göz ucuyla bana baktıktan sonra arka sırada oturan 2 erkek 1 kızın yanına gitti.
Diğer sınıftakiler tenefüse çıkmıştı.
İçlerinden ikisi sevgiliydi sanırım kız sıra boyunca uzanmış erkekte sıranın en köşesinde duvara yaslanmış bir biçimde oturuyordu.Kızın boynunada kolunu sarmıştı.
Masanın üstünde oturan çocukla selamlaştıktan sonra koyu bi sohbete daldılar.
Orada ki kız göz ucuyla beni işaret ediyordu.Neler olduğunu anlamıyordum benim hakkımda mı konuşuyorlardı orada acaba diye bi düşünmedim değil.
Sonrasında arkasına dönüp bana gözlerini devirdi.
Yiğidim hayırdır bu göz devirmeler falan yakışmadı.
Okulun ilk saatlerinden beri bana neden böyle kaba davranıyordu anlamış değildim çünkü okula yeni gelmiştim ve hiç tanışmıyorduk bile.
Artık bu göz devirmesine de gıcık olmuştum.
Ayağa kalkıp yanıma attığı çantasını boş bir sıraya fırlattım.
Defterinide koyup sırama oturdum.Kitap okumaya devam ettim.
Ve o sırada bakışlar döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yangın İçinde
Fiksi RemajaAda'nın annesi ile babası Ada daha 8 yaşındayken yangında trajik bir şekilde hayatını kaybeder.Peki bu yangın biri tarafından bilinçli mi çıkarıldı? Ada annesi ve babasının ölümünden sonra başka eve çıkarak yaşamaya başlar. Ada'nın bir süre birisi t...