❆ Bölüm 8 ❆ - KARAR

2.1K 116 142
                                    

25.04.2022 - 03:10

Selammm. Nasılsınız? Hayat nasıl gidiyor? Neler yaptınız?

Not: Hikayede geçen hiçbir kuruluş ve birim gerçek hayat ile bağlantısı bulunmamakta ve tamamen hayal ürünüdür.

Keyifli Okumalar

🩸

"Elimdeki kupadan içki yudumlarken Mert gelene kadar onun odasındaki manzaranın keyfini çıkartıyordum. 8 gündür geç gelip erken çıkıyordu. Bahar dikişlerimi aldıktan sonra ona ihtiyacım olmadığını fark edince dün akşam gitmişti. Dün akşamdan beridir koskoca evde tektim. Mert gelmemişti. Ona bu kadar çabuk alışmam beni korkutuyordu. Elimdeki kupa çekildiğinde kaşlarım çatıldı. Mert kupayı sehpaya bırakıp çatık kaşla baktı.

"İçme"

"Emriniz olur Mert Bey." Gözlerini devirip balkondan içeri girdi.

"Senin odan yok mu?" dedi bıkkın bir tonlamayla. Ayağı kalkıp balkondan içeriye adımladım. Üzerindeki ceketi çıkartıp yatağın üzerine bıraktı ve gözleri gözlerimi buldu. Ağır ağır gözlerini ayırmadan kol düğmelerini çözmeye başladı.

"Buradaki manzara daha güzel." diye mırıldandığımda yüzündeki ifadesizlik dağıldı ve dudakları kıvrıldı.

"Ne kadar içtin?" Sağ kol düğmesini çözerken gözlerim vücudunu saran gömlekte dolaştı. "Manzaranın güzel olduğunu anlayacak kadar ayığım." Gözlerim tekrar gözlerini bulduğunda gülüşü silinmişti. Sessizce kravatını gevşetirken kalbim göğüs kafesime hızla çarpmaya başladı. Bir yanım ona doğru çekiliyordu. Ona adımladığımda kravatı gevşeten eli durdu. 

"Günün nasıl geçti?" diye sorduğumda kravatının üzerindeki elinin üzerine elimi koydum. Bakışları dudaklarıma kaydı. "Her zamanki gibi." dedi sanki zorlanarak konuşmuştu. Elini çektiğinde kravatının kumaşını parmaklarıma dolayıp yavaşça aşağı çektim ve gevşettim. 

"Senin?" Gözleri hala dudaklarımdayken adem elması yavaşça aşağı yukarı hareket etti. "Şu an iyi geçiyor" dedikten sonra kravatı kendime doğru çektim ve burnu burnuma değdi. Gözleri gözlerimi bulurken sıcak nefesi dudaklarıma çarptı.

"Ne yapıyorsun?" dedi boğuk ses tonuyla. "Bilmem." Gayet ne yaptığımı biliyordum. Dudaklarımı dudaklarına değdirdiğimde elini elimin üzerine koyup kravatını çekti ve dudaklarını ayırdı. Kaşlarını çatarken gözlerinde geçen anlamlandıramadığım bir duyguyla baktı.

"Odana gidip soğuk bir duş alıp kahveni iç. Alkolden arındığında Yağmur'a gideceğiz." Konuşmamı beklemeden odasındaki banyoya girip kapıyı sertçe arkasından kapattı. Gözlerimi kıstım. Sarhoş falan değildim ve beni reddetmişti. Pislik kıvırcık. Odadan çıkıp kendi odama girdim.

"Sen de hata. Geri zekalı ne diye adama yapışıyorsun her gördüğün de?" Kendi kendime konuşurken üzerimdekilerden kurtulup banyoya girdim. Duş kabinine girerken hızlı bir duş alıp üzerimi giydim. Saçlarımı kurutup salık bıraktıktan sonra odadan çıktım. Aşağı indiğimde Poyraz mutfaktan gözlerini devirerek çıkıyordu. Beni gördüğünde duraksadı. Konuşmak için dudaklarını araladığında Mert arkasından çıktı. Üzerinde siyah kotu ve siyah boğazlı kazağı vardı. Sol bileğinde siyah deri kayışlı saati ve dağınık saçlarıyla nefes kesiciydi. Elaları gözlerimi bulduğunda gözlerimi ondan ayırdım ve Poyraz'a baktım.

"Ne zaman gideceğiz?" Poyraz bakışlarını benden çekip Mert'e baktı.

"Ne zaman çıkacaksınız?" diye sordu. Mert'in derin soluk alıp verdiğini duydum. "Şimdi." dedi yine aynı bıkkın tonlamayla. Poyraz'dan bakışlarımı ayırıp dış kapıya doğru ilerlemeye başladım.

SEGRETO ( +18 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin