" kendimi yaşatmak için başkasını öldüremem "
~ ömer gökalp ~bölüm şarkısı ~ ihtimaler perisi
" ömer gökalp "
dedi cam kavonuzun içinden çıkardığı kağıt ile .
sandaliyesine iyice yaslandı ve kolarını göğsünde bağlayarak gözlerini her birimizin üzerinde gezdirdikten sonra ömerde kaldı.diğer kavonuzada elini uzattı ve içinden aldığı kağıt ile dudakları yukarıya kıvrıldı.
taktığı şapka yüzünün tamamını kapatırken deponun en karanlık köşesine geçmeside gizemli bir hava katıyordu ." masumun günahı "
dedi ceza kağıdına bakarak .
evet . iki kavonoz vardı önünde birisi kurbanın isminin yazıldığı diğeri ise alıcağı ceza kavonozuydu .bağlı olan ellerim artık iyice morarmış ve ağrımaya başlamıştı .
ne kadar denesemde çözememiştim , ne elimdeki ipleri nede şu an olan olayları .bildiğim tek bir şey vardı oda bunu bize yapan kişinin bir ruh hastası olduğu konusu .
şöyle düşünün mesela ;
bir katil, dengesiz ve akıl salığı yerinde değil
kendine kurbanlar arıyor ve o kurbanlar bizdik .
her birimizi öldürücekti ama bunu sıradan bir şekilde yapmıyacaktı .hepimizin çırpınışlarını izliyerek oynadığı oyundan zevk alıcaktı .
onun belirlediği oyunda onun koyduğu kuralarla bizim kazanma şansımız yok .
biz sadece bir umut çırpınıcaktık o ise bundan zevk alarak piskopat tarafını tatmin edicekti .
ilk kurbanımız ömer olmuştu .yanında duran iki maskeli adama el işareti yaptı .
adamlardan biri silahını çıkardı ve ömere doğrultu diğeri ise kapıdaki korumaya bir şey söyliyerek kenarda beklemeye başladı .içeriye önünde gözleri bağlı genç bir kız ile girdi .
ömere doğrultuğu silahı bu sefer benim kafama yasladı .bu oyun hakında en ufak bir fikrim yoktu .
adamlardan biri elindeki silahlardan birini ömere verdi .
ne yani ömerden karşısındaki kızı
öldürmesimiydi masumun günahı ." evet seviye -1 " dedi gür sesi ile ama fazlası ile hırıltılı çıkan ses kendisine ait olmadığının kanıtıydı .
" ya karşındaki kızı öldür yada öl"
gözlerim kocaman olmuştu .
ömer karıncayı bile inciltmezdi .
hatta yurtayken ölen karıncalar için mezar yaptığını bile hatırlıyorum ." ömer... "
gözyaşlarımın arasından yalvarırcasına adını seslendim .
karşısındaki kıza asla zarar vermezdi biliyordum ama onunda zarar görmesini istemiyordum .ömer buruk bir tebesüle bana dödü .
" yapamam " dedi başını olumsuz anlamda salayarak .
" kendimi yaşatmak için başkasını öldüremem "evet yapmazdı .
ama yapmak zorundaydı yoksa ölecekti .
ömer ölemezdi o ölürse benim anılarım ölürdü, çocukluğum ölürdü , ben ölürdüm , kardeşim ölürdü.sert bir şekilde oturduğu masadan kalktı .
" bir saatin var "
aynı sertlik ile kapıdan çıktı .
ömere son bir saat vermişti ya öldürecekti yada ölecekti .ömer elindeki silahı yanındaki adama vererek hiç düşünmeden bize doğru koştu .
her birimize sarılıp kızların yanaklarından sulu sulu öptü.sandaliyesini çekerek tam karşımıza oturdu .
" madem son bir saatimiz var size anlatamadığım sırrları söyliyim "
gözyaşı dökmesine rağmen sert ifadesini koruyan gizem gözlerini devirdi .
" sırrlarını kendinle mezarada götürebilirsin . "
hepimiz gözyaşlarımızın arkasından gülüyorduk .
" olmaz söyleyip helalik istemem gerek "
ömerin sözlerine bir kez daha gülümsedik .
gözleri sıranın en başındaki beni buldu .
" ezgi kızıcaksın bil- "
" kızmam "
sözünü yarıda kestim .
" lise birde falandık kokusunu çok beğenerek aldığın bir şampuan vardı hani "
evet o markayı hala kulanıyorum ama bu işin sonu nereye çıkıcak çok merak ediyorum .
başımı olumlu anlamda salıyarak devam etmesini söyledim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dilsiz sokak ( +18 ) cehenem bekçileri
Teen Fictionkan , gözyaşı ve acı vardı . biti dediğimiz yerden başlıyordu bizim hikayemiz . hepimizin bir zayıf noktası vardı ve özelikle bizi o noktadan vuruyordu. ölüm oyunu demişti sert ve acımasız sesiyle. kazanırsak yaşardık kaybedersek ölürdük . bize...