1- "𝑆𝑎𝑘𝑙ı 𝑅𝑢𝒉" 🍷

232 11 30
                                    

Reginald Hargeeves kapsülün içindeki siyah dumana bakarken gurur ve zaferle sırıttı. İddiayı kazanmıştı ve şimdi zaferini kutluyordu kendince.

Sonuçların bedeli ağır olmuştu.

Kapsül kırılmaz bir cam ile yapılmıştı ve büyü ile sabitlenmişti. Bu büyü, dışarıdan gelecek olan herhangi bir darbeye ve farklı bir büyüye kalkan olacaktı. Büyü kırılsa bile (ki bu imkansız) camın sağlamlığı için koca bir servet ödemişti Reginald Hargeeves.

Orta çaplı bir kapsüldü ve geniş bir kapsüldü. Kara dumanlar kapsülün içinden çıkmaya çalışıyordu, alındığı bedene dönmek istiyordu ama çok geçti.

Bəden yakılmıştı ve şimdi ise kapsülün içindeki ruhu, bilinmezliğe gönderecekti ve böylece tamamen kurtulmuş olacaktı.

Kurtluğu kişi ise öz kızı Olivia Hargeeves'di.

----------

2 Yıl önce

(Yazardan)

"İşte bu!" Diego zaferle kahkaha atarken Luther yenilgiyi kabul etmeyerek kaşlarını çatmış söyleniyordu. Allison ise Luther'ın kazanacağına o kadar emindi ki, Klaus ile girdiği iddiadan 50 Sent kaybetmişti.

"Sayılmaz ki bu!" Oynadıkları Langırt masasına hafifçe vuran Luther, kardeşleri tarafından "Mızıkçı" lakabıyla anıldığı için, bir teklif sundu.

"Son oyun," diye ortaya atladı. Klaus, Allison'dan alacağı para için heveslenip 'ne alsam' diye düşünürken, ortaya atılan teklif içine kurt düşürmüştü.

Aslında, alacağı içki markasını seçemiyordu.

Kollarını iki yana açtı ve kabul etmediğini belli edercesine "Hadi ama koca adam! İri cüssenin altında küçük bir velet yatıyor olmalı." dedi.

Luther onu aldırış etmeden Diego'ya döndü. "Box makinesinde, bir tur." Elini uzattı ve bekledi.

Diego alayla güldüğünde eline beşlik çaktı, ardından "Adil olmaz, 1 Numara. O zaman bıçaklarla oynayalım," dedi. Ardından alayla "Bir tur," diyerek güldü.

Luther anlamışcasına kafasını salladığında kabullendi. Diego'nun egosunu tahmin edebiliyordu ve günlerce konuşacaktı. Klaus sevinçle bağırırken etraftaki insanlar ona bakmaya başlayınca Allison mahcupça gülümseme gereği duydu.

Ardından birkaç dakika öyle geçti.

"Akşam yemeğine geç kalacağız," dedi Allison kolundaki saatine bakarken. Diego önden arabasına girmişti ve Klaus peşine takılmıştı.

Luther onaylarcasına kafasını salladı ve beraber AVM'den çıktılar.

------

"Üç dakika." dedi Reginald Hargeeves. Siniri öyle tazeydi ki, kin ve nefret kusuyormuş gibi çıkıyordu sesi. "Saat 20:03, akşam yemeğine üç dakika geciltiniz. Sebebini odamda uzun uzun dinlemek isterim 1 ve 3 Numara." dedi sakince.

Allison ve Luther ceza alacaklarını biliyorlardı. Hepsi otuz yaşındaydı ama hâlâ aynılardı. Görevler, yemekler ve cezalar.

Five zamanda yolculuk yapmış ve 13 yaşındaki bedenine hapsolmuştu. Döndüğünde ise babasından bir ton azar yemişti. Çok kalmamıştı, diğerleriyle yaşıttı ama bedeni 13 yaşında olarak kaldı. Zamansal denklemi yanlış hesaplanmıştı ve Reginald bunu biliyordu.

Five masadan kalkarken ceza odasına giden Luther ve Allison'a baktı. Kaşları çatılmıştı. Ceza almanın mantıksız ve aptalca olduğunu düşünüyordu. Kendisi aldığı onca cəzaya rağmen...

𝘼𝙨𝙝𝙠𝙚𝙣𝙖𝙯𝙞 𝙤𝙛 𝙇𝙤𝙫𝙚|| 𝙁𝙞𝙫𝙚 𝙃𝙖𝙧𝙜𝙧𝙚𝙚𝙫𝙚𝙨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin