Herkese Merhaba!
Bu uzun ara için hepinizden özür diliyorum ancak hikayenin gidişatını toparlamam biraz zaman aldı :/
Sabırla bekleyen ve hikayeyi yeni takip eden herkese çok teşekkür ederim :)
Keyifli Okumalar*
——————♥♥———————
Melis'ten*
İlk dönem bir şekilde koştur koştur bitmişti. Ama ne bitmeydi Allahım birde bana sorun özellikle o son sınav haftasından hiç bir şey anlamamıştım.Daha doğrusu o son sınav haftasında Lokum beni öldürmekten kaç kez döndü sayamadım.
Evet Lokum'u çok seviyorum ama sınav zamanı kızın içinden resmen ders çalışma aşkıyla yanan bir canavar çıkıyor yahu! Üstelik kız hem derslere çalışıp hemde spor salonuna vakit bulabiliyordu ki hayretlerden hayret beğeniyordum.
Spor salonu demişken hala en büyük azabımı oluşturan konu oluyor.. Her gece Hande Yener şarkısı gibi Tanrı'ya yalvarıyorum. Kızlarla çocuklar artık kavuşsun ve topluca salona gitme eziyetim sona ersin diye.. Aslında çıkışta cafede toplanma kısmı eğlenceli geçiyordu ama herkes sahadayken tribünde tek başıma oturmaktan o kadar çok sıkılmıştım ki..
Zaten aylardır tüm takımla birlikteydik kızlar bile bize alışmıştı artık Sanem'de bu duruma çok sevinmişti sürekli arada kalıyormuş gibi hissettiği için hep birlikte olduğumuz anlarda en az konuşan hep o oluyordu.
Az konuşmak demişken Merthan o kadar az konuşuyordu ki neredeyse ağzından lafları zorla alıyordum Aslı'nın ondan aşağı kalır tek bir yanı yoktu.O ikisini yalnız bıraksak herhalde tüm gün susmaktan ölürlerdi. Hoş Merthan'ı tanımak için ne kadar uğraşıyorsak Ozan'ı tanımak içinde o kadar az çaba sarf ediyorduk .
Ozan sadece kendini tanıtmakla kalmıyor evrenin gizli sırlarına kadar bildiği ne varsa anlatmak geri kalmıyordu o anda sırf Lokum'a ayıp olmasın diye 'İyi de bananee kaç milyar kaç milyon yıldız kümesi olduğundan banaaaneeeee!!' diye pöyküremiyordum.
Ama Merthan takımın geri kalanını düşününce Ozan kesinlikle benim adamım!
Adamım olmasına adamım ama Lokum'a karşı hem çok sıcak ve samimi davranıyor hemde net bir adım atmıyor bu durum kafamı oldukça karıştırıyor çünkü Lokum'a sürekli Ozan adına açıklama yapmak zorunda kalıyorduk daha doğrusu bu işi en iyi Deren yapıyordu. Benim yaptığım ya da yapmaya çalıştığım açıklamalar kimse tarafından dikkate alınmıyordu zaten aylardır aynı durumu o kadar çok konuştuk ki aklıma söyleyecek tek bir şey gelmiyordu.
Hadi Lokum yine neyse konuyu çok fazla uzatmıyordu ancak Aslı'ya kazayla yeni fark ettiğimiz durumu söylemem bittiğimin resmidir sabaha kadar 'Meliiiss yaa bi' daha anlatsana' diyip duruyordu.
Odanın kapısı açıldı ve Deren geldi.
'Ayy uyumamışsın iyiki Melis! Vallahi yolda inşallah uyumamıştır diye dua ederek geldim.'
'Gel gel ne uyuması bu saatte valizimi bile toplamadım' dedim.
Sabahın köründe yola çıkıyorduk ama hala valizimi toplamak adına en ufak bir girişimde bulunmamıştım.
Hayır bir dakika! Valizimi gidip valiz odasından almıştım.
Ohh içim rahatladı.
'Bende daha toplamadım.'
Bu kız benim sanırım ruhikizimdi.
'Sen neden uyumadın kız?' dedim
'Bilmem uykum gelmedi öyle. Birde Lokum söylemiyor ama gidiyoruz ya çok üzülüyor. Uyudu şimdi sessizce ağlar bari ben duyarım diye rahatsız olmasın. Bende yanına geldim.'
Lokum işte asla ama asla bizim yanımızda gerçek duygularını rahatlıkla söylemezdi.Her zaman yalnız kalınca ağlıyor..
'Ozan neden hala bir adım atmıyor anlamıyorum ki.. Bir an Lokum'a aşırı sahiplenici davranıyor bir an bizden hiç bir farkı yokmuş gibi davranıyor gerçekten anlamıyorum.'
'Bende bilmiyorum neden böyle davranıyor ama sanki Ozan bir şeyden çekiniyor gibi.. Lokum'a aralarında özel bir şeyler olduğunu hissettirdikten sonra kendisini hemen geri çekiyor.Fark ettin mi?' dediğinde öylece kalmıştım.
Ben böyle bir şeyi tabii ki fark etmemiştim. Cevap vermeden önce bir süre düşündüm.Gerçekten öyleydi. Ozan çay almaya gidip dönüşte Lokum'a pasta aldıktan sonra iki gün evet tam iki gün boyunca Lokum'a selam vermek dışında tek kelime etmemişti..
'Ayy hiç fark etmemiştim.Doğru söylüyorsun canısı ben hiç böyle düşünmemiştim. Acaba Lokum fark etti mi bunu?'
'Sanmam fark etse kendisini tamamen çekerdi bilmiyor musun?'
Evet Lokum ve Aslı en ufak olumsuz bir şeyde kendilerini tamamen kapatıyorlardı hadi Lokum'u konuşarak bu tavrından vazgeçirebiliyoruz ama Aslı için aynı şeyi söylersem yemin ederim çarpılırım.
'Lokum yine neyse de Aslı ve Merthan'ı ne yapacağız asıl?' dedim.
'Bence Merthan'da Aslı'dan hoşlanıyor öyle bakışları var ki Aslı'ya ben bile eriyorum.'
Evet bu bakışları Aslı hariç hepimiz yakalamıştık ve kendi gözleriyle görmediği için kızımızı bir türlü inandıramıyorduk orası ayrı...
'Aman o bakışları artık Aslı'da görse bizde rahatlasak valla artık Aslı'ya Merthan sana böyle baktı demeye korkuyorum sonra bütün gece sorup duruyor..'
'Ama ne yapsın kız Merthan ağzını açıp tek kelime etmiyor ki oda bize sorup duruyor' diye cevaplayan Deren'e hak vermemekte elde değildi.
Annemin telefonuyla konuşmamız yarı kesildi.
'Efendim pompiişş anneemm'
'Beniim canımm kızım ne yapıyorsun? Yarın kaçta geliyorsun? Valizini hazırladın mı? Her şeyini getiriyor musun? Getir ben hepsini yıkarım annem orada yıkadıklarını da getir yurt kokar onlar ben sana yıkarım miss gibi ev kokar...'
Annem yine her zaman ki gibi susmak bilmiyordu. Daha bir saat önce konuşmuştuk ama söz konusu annem ve ben olunca günde 24559720 kere konuşmadan günü tamamlamamız imkansızdı..
'Yurt kokusu nedir anne ya?' dedim.
Hepimizin annesi aynı tanımı yapıyordu. Yurt kokusu..
Annemle konuşmamızın sonunun gelmeyeceğini anlayınca DEren sıkıntıdan patlamasın diye valizi toplayacağımı söyleyip kapattım.
Zaten valizi biraz daha toplamazsam ya hiç uyumadan yola çıkacaktım ya da valizimi burada bırakıp yola çıkacaktım.
Deren'de aynı gerçeğini fark edince kalktı.Valizi topladıktan bu sömestrın nasıl geçeceğini düşünürken sanırım uykusuzluktan bayıldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Olsun
ChickLit'Tamam, sakin ol!' içinden sürekli tekrarladığı bu sözlerle biraz olsun güç bulmaya çalışıyordu ancak ne kadar başarılı olduğu tartışılır. Ahh hadi ama dünyanın sonu gelmedi ki alt tarafı üniversiteye gidiyordu ve Ankara dışına ilk defa adım adıyord...