Senenin son gününden herkese kocaman bir Merhaba =)
Öncelikle yorumlarınız ve mesajlarınız için çok teşekkür ederim.Hikayenin okuma oranlarındaki artışa gerçekten çok seviniyorum =) Bu bölümü biraz daha uzun tutmaya çalıştım
İthafım Sevgili Beasloove'a kendisi Romantik kategorisinin şüphesiz birincisi ve bir o kadarda tatlı bir insan =)
Herkese neşeli,mutlu yıllar ♥
Multimedyada Aslı'nın dinlediği şarkı var =)
Keyifli Okumalar*
-------------------♥♥---------------
Hepimiz Aslı'nın sorusuna ne cevap vereceğimizi bilmez bir halde kalakalmıştık. Hayır çok yakışıklı değildi özellikle Aslı kadar güzel bir söz konusu iken sadece hoş çocuk olarak adlandıralabilirdi .
'Bence hayatta bana bakmaz zaten sınıftaki diğer kızlarda hep ona bakıyor off ya' diyen Aslı'nin sesiyle kendime geldim. Biraz önce 'bana bakmaz' mi demişti o?! Kafamı çevirdiğimde Derenin,Lokumun ve Elanında aynı şaşkınlıkta baktığını gördüm.
Tamam önümüzdeki seçeneklere bakalım ya Aslı'ya çocuğun çok yakışıklı olmadığını söyleyip onu kıracak hatta belkide üzecektim ya da ona göre yakışıklı olduğunu kabul edecektim. Bir iki saniye durduktan sonra Derenin 'Sen çok güzel bir kızsın Aslı ne demek bana bakar mı? Öyle düşünme lütfen' dediğini duydum
'Saçmalama Aslı yaa! Allah aşkına ne demek bana bakar mı? Sen ona bakmışsın da o buna dua etsin bence!'
Bravo Melis bravo! Alkışlardan bir demet,kucak dolusu patavatsızlıklar yolluyorum sana!
'Niye öyle dedin ki Melis? Beğenmedin galiba sen ama bence çok yakışıklı hatta Brad Pitt ten bile yakışıklı' diyen Aslı'ya tam cevap verecekken Derenin kaşlarını kaldırdığını gördüm ve sessiz kalmanın en doğrusu olduğuna karar verdim.Kızımız tam bir romantikti ve kör kütük aşık olmmuştu!Yurda döndüğümüzde hep birlikte Derenlerin odasına geçtik.Yemeğe gitmeden önce ısınmaya ihtiyacımız vardı aslında odalarımızda yemek yapabileceğimiz minik bir mutfak tezgahımız vardı eevet mutfak tezgahı mutfak değil ama şu an hiç birimizin içinden gelmiyordu o yüzden yemekhaneye çıkacaktık.Aslı kulaklıklarını takmış bir köşede uzanıyordu.Lokum yanına gidince tekini ona uzattı.Birlikte bir şarkı dinliyorlardı.Sonra Aslı konuşmaya başladı
'Ben aslında konvervatuarda okumak istiyordum ama annem hiç istemedi.Hep hayalini kurdum ama olmadı işte.Düşünsene Lokum ben konservatuarda okuyormuşuz bu şarkıyı söylüyorum ben sahnedeyim tüm gözler üzerimde böyle bembeyaz bir elbise giymişim o ise en önde elinde çiçeklerde beni izliyor.' dediğinde hepimiz erimek üzereydik.Bu kız gerçekten tam bir romantik!
Aslı'nın anlattıkları karşısında herkes hayallere dalmıştı ki Lokum'un 'Haydiiin çok acıktım ben!' sesiyle kendimize geldik.Gerçekten çok acıkmıştım tüm dünyayı yiyebilirdim.
Yemekhaneye çıkıp yemekleri aldıktan sonra köşede kalan boş bir masayı gördük son hızla oraya doğru yol aldık çünkü yemekhanede bildiğin masa savaşları vardı.Ortadaki masalarda genel bir boşluk hali hüküm sürerken cam kenarları olsun kıyıda köşede kalmış masalar olsun her zaman doluydu bir tanecik boş masa olduğunda da herkes elinde tepsilerle o tarafa koşuyordu.Tam masaya oturmuş yemeklere başlamıştık ki 'Kızlar boşsa oturabilir miyim?' sesiyle bakışlarımızı kaldırdığımızda Sanem cazgırının artık ne kadar olabilirse o kadar sevimli bir ifadeyle bize baktığını gördüm.
Tamam olayları başa saralım bu kız cazgırlar kraliçesi değil miydi? Ve daha geçtiğimiz haftalard ben yanlışlıkla (!) ona çarpıp her şeyin üstüne dökülmesine neden olmamış mıydım? Kantinde çalışan Gülseren Abla ve geldiğim gün karşılaştığım tonton sorumlu teyze Meralden öğrendiğimiz kadarıyla bu kız her zaman olay çıkartan bir kızdı şimdi ne demeye bizimle oturmak istiyordu ki?
Kimseden ses çıkmıyordu.Sonunda Deren dayanamadı 'Buyur otur tabiki' dedi.Biz ise ona 'Ne yapıyorsun sen?' bakışları atıyorduk.
'Biliyorum çok iyi bir başlangıç yapamadık kızlar. O yüzden her şeye baştan başlayalım diyorum.Hem siz yeni geldiniz öyle davranmamam gerekiyordu farkındayım ama izin verin her şeyi düzelteyim.' dediğinde ne diyeceğimizi bilmiyorduk.
'Bende Deren.Memnun oldum '
'Bende Melis' dedim açıkcası memnun olup olmadığıma daha sonra karar verecektim
Lokum ve Ela'da kendilerini tanıtmıştı ama Aslı'dan ses çıkmıyordu Sanem daha sonra dayanamadı Aslı'ya dönüp 'Senin ismin?' dedi o anda yüzünde o kadar sevimli bir gülümseme vardı ki haftalardır ortalarda kıyametleri kopartan cazgırdan eser yoktu.
'Bende Aslı' diye cevaplayan Aslı'nın suratında öyle bir ifade vardı ki ben bile korktum.
Yemekleri sessizlik içinde yedik kimseden tek kelime çıkmıyordu tamam genel olarak yemek yerken konuşmuyorduk ama yemekler azaldığı anda herkes bir yerden konuşmaya başlıyordu Sanem'in varlığının hepimiz üzerinde susturucu bir etkisi olmuştu.
'Sende ye bitir artık şu yemeğini!' diyen Lokum'un sesiyle kendime geldim herkes yemeklerini bitirmiş beni bekliyordu bu durumda bitirmemenin en doğrusu olduğunu düşündüğüm için 'Hadi gidelim yemeyeceğim.' dediğimde Sanem'de bizimle birlikte kalktı.
Yemekten sonra Derenlerin odasında toplanıp bir şeyler içmek adetimiz olduğu için hep birlikte o tarafa yöneldik Sanem ise ne yapacağını bilmez halde bize bakıyordu.İstemeyerekte olsa 'Biz çay falan içeceğiz sende gel istersen' dedim ama sesim adeta 'Gelme!!' diye bağırıyordu ama o ne yaptı 'Tabiki gelirim bardağımı alıp geleyim o zaman' dedi ve gitti
Arkamı döndüğümde Aslı'nın kaşlarını kaldırmış 'Demek öyle' dercesine bana baktığını gördüm.
'Eee ne bileyim ben geleceğini ama gelmez sandım' dedim odaya girdiğimizde ancak Aslı pekte tatmin olmamıştı çünkü ifadesinde en ufak bir değişiklik yoktu.
'Siz inandınız mı onun söylediklerine?' diyen Ela'ya Aslı hemen 'Valla ben hiç inanmadım' diye yapıştırdı cevabı!
'Al benden de o kadar! Hem bence...' diyen Lokum'un sesi kapının tıklamasıyla kesildi Sanem elinde kocaman bir sepetle gelmişti.
'Şey çayın yanında bir şeyler atıştırırz diye getirdim.Biliyorum yeni yemek yedik ama..' dediğinde hepimiz sepeti incelemeye başlamıştık Deren teşekkür edip sepeti elinden alıp boşaltmaya başladığında şoklardan şok beğeniyordum.Bir şeyler atıştırırz mı demişti o? Burda bir ordunun atıştıracağı kadar şey vardı.Bu kız bunları hangi ara toplamıştı?Bir insan odasında bu kadar şeyle yaşıyor olamazdı değil mi? Çikolatalar,bisküvilerin yanı sıra ekler bile vardı yahu!
Çayları içmeye başladığımızda yine kimseden ses çıkmıyordu.Sonunda dayanamadım
'Ee sen nerden geliyorsun Sanem?' dedim Aslı'dan tarafa bakmamaya çalışıyordum kendisi tek kelime konuşmamaya yemin etmişti üstelik Sanem'in getirdiklerine elini bile sürmemişti ileride bir gün Aslı'yla asla ters düşmemeyi aklımın bir köşesine not ettim.
'Eskisehirliyim.Bu yıl 3. senem artık alıştım zaten 3 senedir burda kalıyorum aynı kattayız bende senin iki oda ötendeyim.' dediğinde şaşırmıştım bir kere bile aynı koridorda görmemiştim kızı ya merdivenlerde ya da yemekhanede karşılaşmıştık.
'Siz nerelerden geliyorsunuz?' sorusu üzerine herkes kısaca Aslı ise tek kelimeyle cevaplamıştı.Ama ne yaparsak yapalım kimse üzerindeki gerginliği atamıyordu bunu fark eden Sanem çayını bitirdikten sonra hemen kalktı.
O çıkar çıkmaz hemen konuşmaya başladık çünkü kız olmak bunu gerektiriyordu.
'Bu kız ne yapmaya çalışıyor?' diyen Ela'nın sorusu üzerine herkesin aynı şeyi düşündüğünü anlamıştık.
Sahiden bu kız ne yapmaya çalışıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Olsun
ChickLit'Tamam, sakin ol!' içinden sürekli tekrarladığı bu sözlerle biraz olsun güç bulmaya çalışıyordu ancak ne kadar başarılı olduğu tartışılır. Ahh hadi ama dünyanın sonu gelmedi ki alt tarafı üniversiteye gidiyordu ve Ankara dışına ilk defa adım adıyord...