Bölüm 8*

235 10 2
                                    

Yeni bir yılın ilk günlerinden herkese merhaba!

Okuma oranımız 500 ü geçmiş durumda size çok az gibi gelebilir ancak kısa zaman içinde böyle bir artış yakalamış olmak beni çok mutlu etti bunun için okuyan herkese çok teşekkür ederim =) Uzuun bir bölümle karşınızdayım.

İthafım benim canım BirGaripKaymak'a =)

Multimedyada kızların dinlediği şarkı var =)

Keyifli Okumalar*

------------------♥♥----------------

Bütün gece Sanem'in amacının ne olduğuna dair fikirler havada uçuşup durdu ancak hiç birisi mantıklı gelmediğinden zamanla öğrenmeye karar verdik.

Sabah kahvaltıya çıktığımızda Sanem yine masamıza geldi ve bizimle kahvaltı yaptı tabiki Aslı yine o yokmuş gibi davranmayı seçti.Herkesin acelesi olduğu için kahvaltıyı hızlıca yapıp herkesin dersi olduğu için dağılmak zorunda kaldık.

Deren'le sınıfta hiç kimse konuşmuyorduk.Birlikte takılıyorduk daha doğrusu Deren benimle tanışmadan önce sınıftan bir kızla samimi olur gibi olmuştu ama kızı hiç sevmediğimden Deren'le konuşmasına engel olmuştum. Sınıfta kimseyle konuşmayan,kantine gittiğinde alacaklarını alamayacakmış gibi davranan her an ağlayacakmış gibi etrafa bakan garip bir kızdı o yüzden konuşmaması en doğru karardı bence.

Sınıftakiler o kadar ergen tiplerdi ki bazen Çinçinden falan mı toplayıp getirdileri diye düşünmeden edemiyordum.Zaten anladığım kadarıyla herkes tanışmış birlikte takılıyordu.Biz Deren'le orta sıralarda oturup kimseyle muhattap olmadan ders çıkışında Lokum'u da alıp kızlarla bir şeyler yapmayı tercih ediyorduk.

Deren'le orta tarafta boş olan sıralardan birisine oturmuş yurt diğerlerine göre daha yakın olduğu için erken gelmiştik sınıf o kadar kalabalık değildi. Bir kaç dakika sonra sınıftaki ergen çocuklardan bir kaç tanesi arka sıramıza oturdu.O kadar yüksek sesle konuşuyorlardı ki dönüp laf sokmamak için kendimi zor tutuyordum ya da Deren beni zor tutuyordu diyebilirim.Sınıftaki ergen çocukların geri kalanıda gelip ön sıramıza oturmuştu.Al bi' de burdan yak!

Kalkıp başka sıraya geçmeyi düşündüysem de bundan hemen vazgeçtim.Deren ise umursamamış gibi davranmayı seçiyordu.

Çocuklardan Emre olanı arkasını dönüp Deren'e doğru bakarak 'Kızlar haftasonu Bolu'ya dağ evine gideceğiz hep beraber sizde geliyorsunuz değil mi?' dediğinde şoklardan şok seçiyordum.

Haftasonu?

Bolu? 

Dağ evi?

Üstüne üstlük sanki kırk yıllık samimi arkadaşımızmış gibi gevşek gevşek soruyordu.Tam bir aptal!

'Gelmiyoruz teşekkürler!' diye cevaplayan Deren'e içimden öpücükler gönderdim.

'Aaa ne demek gelmiyoruz? Gelin işte hep beraber olacağız kızlar'

Hep birlikte? Tanrı aşkına adlarını bile doğru düzgün bilmiyorduk bu çocuğun hayal gücü çok gelişmiş galiba.Arkadaşız falan mı sanıyordu? Daha önce bir kere bile konuşmuşluğumuz yoktu be! Bu ne samimiyet şimdi?

'Gelmeyeceğiz zaten babam izin vermez'

'Babanla ben konuşup izin alırım canım.Olur mu öyle şey?'

Çattık ya! Gerçekten bugüne kadar kimseyle konuşmayarak ne kadar doğru bir karar aldığımızı bir kez daha anlamıştım.

Çocuğun bu sözlerine Deren cevap verme gereği bile duymadı.Tam o sırada sınıftaki iri yapılı çocuklardan birisi yanımıza gelip 'Kızlaar te burası boş mu?' dediğinde nerdeyse kahkaha atacaktım.Çünkü çocuk ne kadar iri yapılı ve ciddi görünüyorsa konuşması ve şivesi bunun tam tersiydi!Anladığım kadarıyla buralıydı.Yana kayıp ona yer açtığımızda arka sıradaki çocuklar kalkıp öbür tarafa geçti.

Aşk OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin