Herkese yeniden merhaba :)
Biliyorum uzuuuuun bir aradan sonra tekrar buradayım.Hikayeyi bu arada okumayı bırakanlarınız ve yeni okumaya başlayanlarınız oldu farkındayım. Öncelikle bu uzun ara için hepinizden özür dilerim ve bu uzuuun arada bile hikayemi okuyanlar,bırakmayanlar ve aramıza yeni katılanlara kocaman teşekkür ederim :)
Uzun sayılabilecek bir bölüm sizlerle lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı benimle paylaşın :)
İthafım sevgili Sehnaz Gülşen'e hikayelerine bakmayı unutmayın!
Keyifli Okumalar*
——————♥♥———————
Lokum'dan *
Deren'in son dakika sınıftan çıkarken söyledikleri aklıma takılmıştı.Cansın gerçekten Melis'ten hoşlanıyor muydu? Sadece bir kez görüşmüşlerdi ve ilk görüşte aşk diye bir şey bizim kıza bakılırsa gayette mümkündü. Neden Cansın'da aynı şeyleri hissetmiyor olsundu ki! Sonuçta benim arkadaşım aşık olunmayacak kız mıydı? Hocanın yükselen sesiyle daldığımı fark edip hemen not alma kısmına geçtim. Melis ve Cansın ikilisini daha sonra düşünecektim.
Bitmek bilmeyen dersin sonunda kızlarla yurda geçip hemen yemek yemeye gittik.Aslında bir yanım hemen salona gidip Ozan'ı görmek istiyordu ancak bunu ilk dile getiren ben olmak istemiyordum zaten tatil boyunca hiç görüşmemiştik. İçimden Aslı'nın salona gitmek için bir şeyler söylemesini bekledim bekledim ve bekleediiim.
Kimseden ses çıkmadığını fark eden Aslı zaten bir süre sonra dayanamadı 'Salona mı gitsek ya?' diye ortaya fikirini attı.
'Oluur bebeğim zaten benim dersim çok uzun sürdü biraz kafamızı dağıtırız' dedim.
Umarım diğer kızlarda kabul eder diye düşünmeye başlamadan hepsinden onay sesleri yükseldi zaten normalde bu duruma gönülsüz yaklaşacak ilk isim olan Melis bile onaylamıştı ama onun bugünlerde kafası pek yerinde olmadığından üstünde durmadım.Salona gidince tribünde oturup benim telefonumdan Cansın'ın tüm sosyal medya hesaplarını talan edeceğinden emindim.
Odalara dağılıp üzerimizi değiştirip kapıda buluştuğumuzda bir tek Melis aynı kıyafetiyledi.
'Meliis sen niye değiştirmedin üstünü?'
'Ay ben oynamayacağım ki trbünde oturacağım ondan şey yapmadım'
Ela'nın sorusu üzerine tahminimde haklı çıktığımı anlamıştım.
Salona yaklaştıkça içeriden gelen top sesleriyle takımın orda olduğunu anlamıştım.Umarım Ozan kızlarla oynamıyordur yoksa o topu kafalarına geçirmek zorunda kalabilirdim!
İçeri girdiğimizde sadece erkek takımının orda olduğunu görünce içim çok rahatladı.Bizi gören çocuklar zaten hemen oynamayı kesip biizide dahil ederek maç yapmamızı önerdi. Kızların onaylayan seslerinden sonra takımlara ayrılmaya karar verdik. Erkekler kaptan olarak Ozan'ı öne çıkarttılar.Deren ise hemen 'Ooo o zaman Lokum'da eski kaptan ikisi aynı takımda olmasın karşı takımın kaptanı da Lokum olsun' dedi.
Ozan'la takımları ayırıp oynamaya başladık.Neden bilmiyorum ama bu maçı kazanmak zorundaymışım gibi hissediyordum.Sanki kazanamazsam her şey ters gidecek gibi geliyordu.Ozan filenin öbür tarafında benim tam karşıma geçmişti anlaşılan zorlu bir maç olacaktı.Allahtan takımları karışık kurmuştuk sadece kızlar olsaydık çocukların bizi yeneceği kesindi.Ama Aslı ve Deren karşı takımda olduğu için şanslıydık. Tamam kızları çok seviyorum ama voleybol konusunda pekte iyi oldukları söylenemezdi.Merthan bizim takımda olduğu için belki Aslı biraz heyecanını yenip bir iki sayı alabilirdi. Neyse ki Melis oynamıyordu o kadar kötü oynuyordu ki iki takımda onu almak istemeyecekti bunu fark edip üzülecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Olsun
ChickLit'Tamam, sakin ol!' içinden sürekli tekrarladığı bu sözlerle biraz olsun güç bulmaya çalışıyordu ancak ne kadar başarılı olduğu tartışılır. Ahh hadi ama dünyanın sonu gelmedi ki alt tarafı üniversiteye gidiyordu ve Ankara dışına ilk defa adım adıyord...