Bölüm 3*

361 19 5
                                    

Yenide Merhaba! Bu bölümü uzun tutmaya çalıştım umarım keyif alırsınız. Multimedya Melis'in hazırlanırken dinlediği şarkı var

İyi Okumalar =)

----------------------∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞------------------------------------------------

Sabah çalan alarmın sesiyle gözümü açtığımı anda ilk aklıma gelen 'Burası neresi?' sorusu oldu.Yatağın kenarından sarkıttığım bacaklarıma yaklaşık 5 dakika baktıktan sonra nerede olduğumu hatırladım ve sonra okula geç kalacağımı düşünerek hemen duşa koştum.Hızlıca duşumu aldıktan sonra çok sevdiğim Adele şarkısını açtım aslında içimde garip bir heyecan vardı,tanımlamıyorum ama kalbim adeta boğazımda atıyordu.Saçlarımı kuruttuktan sonra o kadar çok kabarmışlardı ki keşke duşumu gece alsaydım sabaha sadece şekil verme kısmı kalsaydı.Tanrım gerçekten saçlarım bazen gerçekten çalı süpürgesi gibi olabiliyordu.Neyse ki her kabarık saçlı genç kızın kurtarıcısı maşam yanımdaydı saçlarımı hızla yaptıktan sonra saate göz attım neyse ki daha yeni 8 oluyordu ve ben akıllı bir kız olarak hem dinlenmek için bir gün önceden gelmenin hem de akşam erken yatmanın meyvelerini böyle topluyordum.Yüzüme hafif bir makyaj yaptıktan sonra ilk okul günüme hazırdım.Bekle beni İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi! Netteki forumlardan okuduğum kadarıyla İİBF de okuyan kızlar diğer fakültelere göre oldukça bakımlı ve havalı oluyormuş görelim bakalım. Tamam ben hazırdım ama dün odanın dışına burnumun ucunu bile çıkartmadığım için alışveriş yapmamış üstelik annemin yanımda gönderdiklerinide bir güzel tüketmiştim.Midemden 'Açıımm yahu açç!' bağırışları yükselmeye başlamıştı bile dün içeri girerken tam karşıda minik bir market gözüme çarpmıştı en iyisi oradan atıştırmalık bir şeyler almaktı alışverişi okul çıkışında hallerdim artık.

Nihayet odadan çıkabildiğimde eğer acele etmezsem geç kalacağımı fark ettim sabah güneşi selamlamayı uzun tutmuştum sanırım.Hızlıca karşıdaki marketten atıştırmalık bir şeyler alıp etrafıma bakınmaya başladım.İyi tamam güzel de ben okula nasıl gidecektim? Kayıt için geldiğimiz zaman okula gittiğimizden yerini biliyordum ama o zaman yanımda annem vardı ve bütün ulaşım işlerimizi taksiyle halletmiştik.Artık yalnızdım ve paramı öyle sürekli taksiye vererek bitiremezdim o yüzden biraz önce çıktığım markete geri dönüp kasadaki tonton amcadan yol tarifini aldım.Okul neyseki yurdun karşısındaki duraktan otobüsle gidilecek mesafeydi ve yine neyseki otobüs hemen geldi 

Kısa süren yolculuğun ardından şoför 'İİBF' diye bağırdığında inmem gerektiğini fark ettim.Anlaşılan burda her yer her yere çok yakındı! Derin bir nefes alıp önümdeki binalara baktım evet binalara fakülte toplamda birbirine bağlı 4 binadan oluşuyordu.Tanrım bizim lise buranın çeyreği kadardı ve ben onda bile bir şekilde yolumu kaybediyordum.Burayı düşünemiyorum bile..

Okulun önünde inanılmaz bir kalabalık vardı anladığım kadarıyla herkes yeniydi çünkü kimse kimseyle selamlaşmıyor herkes etrafa 'Tamam da ne yapacağız şimdi?' temalı bakışlar atıyordu.Üst sınıflar ilk hafta üniversiteye gidilmez mottosuna uymuştu anlaşılan yoksa burada daha canlı ve samimi bir ortam olurdu bence.Derin nefesler eşliğinde içeri adımımı attım ve amfiyi aramaya başladım.Tanrım okulun girişi bile kocaman Allahtan etrafa yön gösteren bir sürü tabela koymuşlardı da yolumu buldum.Amfinin önünde derin nefesler alarak içeri girdiğimde sınıfın yarı yarıya dolu olduğunu gördüm.İçeri girerken sınıfta bir sessizlik olsun,bir nefesler kesilsin,insanlar birbirlerini dürterek beni göstersin diye beklemedim dersem yalan olur.Ne yani filmlerde hep oluyor o kadarcık bir havam olsun istedim ama tabiki kimse oralı olmadı.Herkes kendi heyecanını yenmenin peşine düşmüştü.Ne yapacağımı bilmez halde bir süre dikildikten sonra gidip en ön sıraya oturdum.Aferin sana Melis! Bravo başka yer yoktu di mi? Gerçekten yani şimdi herkes benim inek olduğumu ya da ezik olduğumu düşünecekti ki bu en son istediğim şeydi.Tam 'Kalksam mı acaba?Başka nereye oturabilirim ki?' diye etrafı süzmeye başlamıştım ki Hoca geldi.Al işte kaldım burda!

Ders programına önceden bakmış olduğum için ilk dersin bölüme yakışır bir gerçeklikle 'İktisada Giriş'  olduğunu biliyordum.Hocamız tatlı bir kadına benziyordu kendisini kısaca tanıttıktan sonra bizi tanımak isteyeceğini sandım ama 'Size tek tek kendinizi tanıtın demeyeceğim arkadaşlar hem çok kalabalıksınız hem de isimlerinizi aklımda tutmam imkansız zamanla öğrenmeyi tercih ediyorum' dedi.Şaşırdığımı itiraf etmeliyim bugüne kadar hiç bir hocamdan böylesine dürüst bir yorum duymamıştım,hiç birisinin ilk dersinde kendimi tanıtmadan geçmemiştim.Etrafa göz attığımda nerdeyse tüm arkadaşlarımın birbirlerine aynı şaşkın bakışlarını attığını gördüm.Daha sonra yoklama alan hoca ders yapmayacağını söylerek çıktı.Hadi ama ilk günden en ön sırada olmaktan daha kötü bir şey varsa oda hocanın çıkıp gitmesiydi sanırım.Ders yapmamasına hiç bir itirazım yoktu ama çekip gitmek neyin nesiydi? Ve bir sonraki derse tam 1,5 saat vardı,bir buçuk saat vardı, 90 dakika vardı! Keşke kitabımı yanımda getirseydim diye düşünürken içimden ' Bir dakika ya! Bugün okulun ilk günü en önde oturup kitabımı yanımda getirseydim diye içten içe zırlayacak mıyım gerçekten?!' diye düşündüm ve o dakika yerimden kalkıp 2 sıra arkadamki kızların yanına gidip selam verip oturduktan sonra 'Ben Melis kızlar madem dersimiz yok o zaman tanışalım' dedim kızlar ilk önce garip garip baksalar da gülümseyerek bekledim sonuçta sınıf arkadaşıydık ne kadar sessiz kalabilirlerdi ki?

'Bende Zeliş aslında Zeliha ama herkes Zeliş der' diye gülümsedi yeşil gözlü olan gerçekten güzel gözleri vardı kızın.Allahım neden herkese boncuk gibi gözler verirken benimkiler kömür karasına bir adım kalan bir kahverengiydi ki? 

Diğer kız hala aynı boşlukla yüzüme bakıyordu artık dayanamadım 'Ve Sende?' diye ona döndüm zorla 'Güneş' dedi anlaşılan bu kızla işimiz vardı.Bende tekrardan Zeliş'e döndüm kararlıydım bugün arkadaş edinmeden yurda dönmek yok!

'Ben Ankara'dan geldim.Sen nerelisin?' diye sordum Zelişte şanslı olanlardan çıktı Edirneliydi! Güneş ise çoktan telefonuyla uğraşmaya başlamıştı eh madem konuşmak istemiyordu açıkcası çokta umrumda değildi kendisinin bileceği şey içten sinir oldum zaten kendisine tam Zeliş'e bir şeyler daha soracakken sınıftaki uğultunun kesildiğini fark ettim yeni bir hoca gelmişti sanırım sınıfa Allahım ne kadar tatlı bir hocaydı böyle ama bir sonraki derse bir saatten fazla vardı diye düşünürken 'Arkadaşlar Merhaba ben Kenan Hocanız biliyorum dersimize daha çok var ancak Ebru Hoca sizi erken bıraktığını söyleyince sizi bekletmek istemedim ve hemen geldim' diye açıklamayı girdi hemen canım hocam. Ne kadar da genç böyle acaba kaç yaşındaydı? diye düşürken Zeliş'in dürtmesiyle kendime geldim 'Hıı? Ne?Ne oldu?' diye sorarken genç ve bir o kadar yakışıklı hocamın beklentiyle yüzüme baktığını fark ettim anlaşılan bir şey sormuştu ama ne? Yeşil gözlülerin en tatlısı Zeliş yanımdan 'adını söyle' diye fısıldadı da ne olduğunu anlayarak hemen adımı pöykürdüm evet kelimenin tam anlamıyla pöykürdüm sesimin neden o kadar yüksek çıktığını anlayamadan arkadan bir ses tüm sınıfı böldü 'Hocam arkadaş halka hitap eden siyasetçileri kendisine örnek alıyor galiba' diye .Hışımla arkamı döndüğümde sıraya yayılmış aptal aptal sırıtan sivilceli çocuğu gördüm tam ağzımı açıyordum ki 'Melis uyuyan arkadaşlarınız kendisine gelsin diye öyle yaptı' diyen sonrasında da bana göz kırpan Hocama kocaman bir gülümse gönderdim işin aslı beni koruması sonucunda ağzımı kapatamıyordum desem daha doğru olur.Herkes kendisini tanıktıktan sonra yoklama alındı ve bingo yine serbesttik bundan sonra başka ders olmadığından bir an önce gidip alışveriş işimi halletmeye karar verdim kızlara daha doğrusu Zeliş'e veda ettikten sonra yine kayıt olurken annemle gidip yerini öğrendiğim büyük markete gitmeye karar verdim.Zaten bir tane büyük market olduğundan otobüsün üstünde adı yer alıyordu.Adı marketti ancak burası bildiğin alışveriş merkeziydi yahu ilk iş zil çalan karnımı doyurmak için üst kata çıkmak oldu.Karnımı doyurmuş aşağı market kısmına iniyordum ki çantamdan gelen titreşimlerle irkildim.Tabiki arayan annemdi

'Günaydın benim kızımın ilk günü nasıl geçiyormuş bakayım? Hanimiş annecim nasılmış annecim?' diye konuştuğundan Melin'in yanında olduğunu anladım burnumun direği sızladı resmen ne kadar çok özlemiştim üstelik daha dün gelmiştim anneme kısaca günümü anlattıktan sonra kendimi alışverişin huzurlu kucağına bıraktım..

Aşk OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin