Bölüm 4*

270 15 2
                                    

Herkese Merhaba Arkadaşlar =)

Umarım keyif alıyorsunuz yeni bölümleri kısa aralıklarla eklemeye çalışıyorum ki olay örgüsünü oturtabilelim.Hikayede 1 hafta gibi kısacık bir zaman atlaması yapacağım böylece hikayemize yeni karakterler katılsın =)

Multimedya benim dinlemek çok zevk aldığım bir şarkı var bölümü yazarken dinlediğim için sizlerle paylaşmak istedim

Keyifli Okumalar*

------------------------♥♥------------------------

1 Hafta Sonra

 Sanırım yavaştan alışmaya başlıyordum sonuçta ikinci haftamın ikinci günüydü! Böyle söyleyincede bir garip oldu sanki Sevgili Salı günü benim için tanımın şu anda bu işine gelirse.. Neden bilmiyorum ama bugün atarlı tarafımdan kalkmıştım aslında biliyorum tamam çünkü en erken benim okulum başladığı için kızlardan ilk kopan bendim oysa onlar dün ben gelmeden önce yaptığımız vedalaşma partisini bu seferde Eskişehir'e gidecek Yelda ve Bursa'ya gidecek Ezgi için tekrarlamışlardı açıkcası bozulmadım desem yalan olur ben burda yalnızken onları orada hep beraber görmek çok garipti sanki artık farklı hayatlara doğru yol aldığımızın ilk izlerini görmüştüm..Tamaaaaamm bu kadar yeter kendine gel Melis! Allahtan bugünkü dersim biraz daha geç başlıyordu da yatakta böyle kendi kendimi yerken geç kalma gibi bir derdim yoktu.

Hazırlanırken bir yandan geçtiğimiz haftayı düşünüyorum şimdilik sadece 1.5 arkadaşım vardı.Ayy böyle söyleyince de 'Usta bana ordan 1.5 iskender!' der gibi oldu ama durum gerçekten böyleydi çünkü Zeliş tamıtamına bir arkadaş ediyordu ancak Güneş buçuk arkadaş bile etmiyor olabilirdi.İlk hafta diye sınıfın tamamı gelmemiş fakülte yarı yarıya boş sayılırdı.Pazar gününden beri yurdun içindeki seslerde yavaş yavaş artıyordu merdivenlerde hep bir kalabalık asansörlerde hep bir sıra vardı.

Ders programına tekrardan baktım her seferinde aynı şaşkınlığı yaşıyordum sadece 7 dersim vardı bu dönem gerçekten haftada sadece 7 ders! Lisede haftada 15 farklı derse alıştığımdan bu düzene alışmam biraz zaman alacak gibi gözüküyordu.Genel İşletme dersinin hocasıyla geçen hafta tanışmıştık kendisi derslere çoğunlukla asistanının gireceğini söylemişti bakalım bu hafta kim gelecekti derse?!

Yurttan dışarı çıktığımda duraktaki kalabalığı gördüğümde şok oldum.Daha dün 3-5 kişi ancak oluyordu bu ne kalabalıktı yahu?! 

Okula geldiğimizde aynı kalabalık durumunun okulda da olduğunu gördüm resmen patlamış mısır taneleri gibi her geçen dakika artan bir kalabalık vardı kapıda zor bela içeri geçtiğimde aynı mısırların içeride de olduğunu fark ettim.Anlaşıldı okulun genel durumu böyleydi

Sınıfa girdiğimde neyseki o kadar kalabalık değildi Zeliş sanırım daha gelmemişti o yüzden orta sıralardan birisine doğru ilerledim hemen çantamı defterlerimi yan tarafa koyarak kızlara yer tutmayı da ihmal etmedim.Öyle lisedeki gibi herkesin bir sırası yoktu kim nereyi isterse orda oturuyordu.Etrafı izlerken yurtta görüğüm kızlardan iki tanesini gördüm neşeli bir şekilde konuşuyorlardı. 3 gündür sık sık görüyordum onları hep beraberlerdi ve hep neşelilerdi sanırım önceden arkadaşlardı ve yine sanırım yurdun alt katındaki çift kişilik odalarda kalıyorlardı.Bir an kızlardan birisi yanımda olsaydı neler yapacağımızı düşünmeye daldım ancak 'Sen bizim yurttasın değil mi?Buraya oturabilir miyim?' diyen sesle kendime geldim 'E-evet tabiki oturabilirsin.Ben Melis' diye kıza gülümseyip yana kayarak ona yer açtım.

'Bende Gece Deren' dedi.Ne kadar güzel ismi daha doğrusu isimleri vardı en azından benim gibi her 10 kişiden 5 nin ismi olan bir ismi yoktu tam bu düşüncemi ona söyleyecektim ki Zeliş ve Güneş'in geldiğini gördüm,gülümseyerek içeri giren Zeliş'in yüzü bizi gösteren Güneş'in bir şeyler söylemesiyle asılmıştı.Ne olduğunu anlamadan Zeliş gelip yanıma oturdu,Güneş ise arka sıraya geçti oysa onada yer vardı bu hareketine hiç bir anlam veremedim ve Deren ile Zeliş'i tanıştırdım.Deren ne kadar samimi ve güleryüzlü davrandıysa Zeliş ise bir o kadar soğuktu geçtiğimiz hafta boyunca çok sıcak ve samimi bir arkadaşlığımız olmamıştı evet ama böyle suratsız bir kız olarakta tanımamıştım ben Zeliş'i bu davranışa bir anlam veremesem de Deren'i incelemeye başladım.Kesinlikle çok güzel bir kızdı koyu kumral saçları ve bal rengi gözleri vardı üst dudağı hafif kalkıktı sanırım ön dişlerinin hafif çapraz olmasından kaynaklanıyordu ama o kadarcık kusur bile onda çok sevimli duruyordu.Tam Deren'le sohbete başlayacakken İşletme hocası geldi ve doğal olarak sınıf sessizliğe gömüldü.Sınıf bugün çok daha kalabalık olduğu için ders işlemeye başladık aslında geçen hafta bazı hocalar gelmemişti bile

Ders sona erdiğinde toplanırken telefonuyla uğraşan Deren'e dönüp 'İşin yoksa yurda birlikte dönelim' dedim bir kaç dakika düşündükten sonra 'Aslında oda arkadaşımda bizim fakültede ancak o farklı bölümde bende tam ona mesaj atıp ne zaman çıkacağını soruyordum.Senin için sakıncası yoksa birlikte onu bekleyelim' dedi.Benim için sakıncası mı?! Ahh yeni arkadaşlar edinme fırsatı vardı önümde ve ben bunu burada yapayalnızken reddedecek en son insandım yahu 'Tabiki yok ne zaman bitiyormuş peki dersi?' dedikten sonra Zeliş'le vedalaşıp kantine doğru yürümeye başladık.Arkadaşının dersin bitiş saatiyle hiç bir fikri olmamasından dolayı birer kahvemizi alıp kantinin önünde her nasılsa boş kalmış bir bank bulup oturduk.

Deren'de benim gibi Ankara'dan geliyormuş.Bunu duyunca nasıl sevindiğimi anlatamam nerdeyse kızın boynuna atlacayaktım.Onunda liseden çok samimi olduğu bir arkadaş grubu varmış ama hepsi bizim gibi bir tarafa dağılmış ama her gün bulabildikleri her fırsatta aldıkları nefesten bile birbirlerini haberdar ediyorlarmış ve Deren'ler 3 kızkardeşmiş.Bende her zaman bir ablam olsun istemişimdir ama 17 yıl sonra Melin'e bile annemi zor ikna ettiğimiz için halime şükrediyordum.Deren o kadar samimi bir kızdı ki bir saatin nasıl geçtiğini bile anlamadım.Daha sonra 3 gündür Deren'in yanında gördüğüm diğer kızdı geldi aslında isyan ede ede geldi desem daha doğru olur.

'İlk haftadan 2.5 saat ders mi olur?Hayır ben anlamadım ki şimdiden böyleyse daha sonra nasıl olacak?! ' diye saydırırken beni fark etti 'Ayy pardon ben Melis' diye elini bana uzattığında 'Aaa bende Melis' dedim.Alın bakın işte sokaktaki 10 insandan 5i Melis derken şaka yapmıyordum elini sallasan Melis'e çarpıyordu.Deren ise ben bunları düşünürken 'Aslında onun tam adı Lokum Melis niye eksik söylüyorsun kıza?' dediğinde ben şoklardan şok beğeniyordum.Lokum mu? Dalga mı geçiyorlardı benimle kızları şöyle bir süzdüm ama hiç öyle bir halleri yoktu 'Ee bir açıklama bekliyorum' dercesine baktım ve Melis sözle başladı ' Tamam tamam baştan alalım o zaman Aaa Merhaba ben Melis Lokum' dediğinde gülmeden geçemedim.Bu kız o kadar içten ve samimiydi ki özellikle tel tel ayrılmış kıvırcık saçları ve kıpkırmızı yanaklarıyla içinizde sarılma isteği uyandırıyordu ve Allahım gerçekten benden başka herkes renkli gözlü müydü?Melis Lokum'da ışıl ışıl ela gözlere sahipti.

'Eee Lokum seni beklerken sözüme sadık kaldım ve tek lokma bir şey yemedim.Hadi Melis sende acıkmıssındır gelin yemeğe gidelim.' diyen Deren sayesinde ne kadar acıktığımı fark ettim.

Durağa doğru ilerlerken Lokum'da kendisini tanıtmaya başladı 'Ben aslında buralıyım yani Keşanlıyım.Bak bunu unutma bir Keşanlı asla Edirneliyim demez tamam mı? Ayy Deren ne tatlı kız bu böyle sizin sınıfta mı? Ayy bizim sınıftakilerin hepsi nanemolla hiç birisini sevmedim' diye konuşmaya devam ediyordu.Lokum buralı olduğu için her yeri biliyordu tabi beni daha önce gitmediğim bir cafeye götürdüler yemeklerimizi yerken sabah içinde bulunduğum agresif ve umutsuz ruh halinden o kadar uzaktım ki..

Aşk OlsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin