Herkese Merhaba =)
Yeni karakterlerin ekleneceği bir bölümle karşınızdayım.Hikayenin birden fazla ana karakteri olacağı için sanırım bir kaç bölüm daha karakter ekleme olacak o yüzden henüz tanışma kısmındayız diyebilirim ve tabi kısa kısa zaman atlamalarıda olacak =) Tüm ana karakterler katıldıktan sonra daha heyecanlı bir hal alacak hikayem eminim okuma oranları daha da artacaktır =)
Bu arada ithafım biricik arkadaşım hikayemizin kahramanı olan Gece Deren'e =)
Keyifli Okumalar*
-----------------------♥♥--------------------
Günlerin nasıl geçtiğini anlamıyordum dersler gittikçe zorlaşıyordu özellikle benim gibi ticaret lisesi çıkışlı olmayanlar için muhasebe dersi tam bir azap haline geliyordu.Muhasebe hocası aslında çok komik bir adamcağızdı.Deren'le her fırsatta adamın taklidini yapıp gülmekten ölüyorduk
'100 Gasa hesabına gelen parayı yazdınız ha!' diye geziyorduk ortalıkta hocamız bütün k harflerini g olarak söylüyordu!
Lokum ilk başta sevmediği sınıf arkadaşlarına bir şans vermeye karar vermişti şimdiden bir kaç kez topluca dışarı çıkmışlardı bile..
Ben Deren ve Lokum'la aramızda oluşan bağa çok sevinirken ilk günlerdeki arkadaşım Zeliş benden uzaklaşmıştı artık sadece uzaktan selamlaşıyorduk bir kaç günde bana bu kadar tavır alacak ne yaptığımı çok merak ediyordum ama onun yanındaki Güneş bana o kadar kötü bakışlar atıyordu ki gidip soracak cesareti kendimde bulamıyordum açıkcası.Sonradan aklıma 'üniversitedeki ilk haftada edindiğiniz arkadaşlarınızla daha sonra asla konuşmayacaksınız.' sözü geliyordu birazda bu yüzden uzak duruyordum.
Bugün ders erken bitmişti yurda gelip bir güzel uykumu aldıktan sonra kızların odasına indim onlar çift kişilik odada kaldığı için benim odama göre biraz daha büyüktü odaları o yüzden sık sık yanlarına gidiyordum.
Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde Lokum'un 'Kızım sana daha kaç kere söylemem lazım şu kapıyı çalma diye' sitemiyle karşılaştım tanıştığımız şu bir kaç günde Lokum'un bir şeye itiraz etmeye başlayınca susmayacağını bildiğimden hemen söze başladım
'Ben çok acıktım ama siz acıkmadınız mı? Yoksa ben uyurken bir şeyler yapıp yediniz mi?' diye sorgulayıcı bakışlar attım onlara Deren'den cevap gecikmedi 'Saçmalama tabiki ben yatıp uyudum Lokumum ise notlarını temize çekti açıkcası hiç bir şey yapasımda yok en iyisi yukarı yemekhaneden bir şeyler alalım kendimize' dedi tabii böyle bir öneriye balıklama atladım
Lokum ve Deren sandığım gibi önceden tanışmıyorlarmış ancak o kadar içten ve samimiler ki tanıştıkları anda adeta kardeş gibi olmuşlar şimdide beni aralarına aynı içtenlikle kabul etmişlerdi.
Yemekhaneye çıktığımızda yurda geldiğim ilk gün gördüğüm havalı kızı gördüm zaten maşallah kendisini fark etmemek mümkün değildi çünkü koskoca yemekhanede metrelik topuklarıyla ortalıkta salınan bir tek o vardı.Yerimize geçerken onunda cam kenarındaki masaya doğru ilerlediğini gördüm masada iki tane esmer güzeli kız vardı hatta kızlardan bir tanesinin yüzü çok tanıdık geliyordu kızlar bizim cazgırın yanında o kadar masum duruyordu ki nasıl arkadaş olabileceklerini düşünmeden edemedim.Tam o sırada cazgırın sesi tüm yemekhaneyi doldurdu 'Sanırım siz yenisiniz bakın burda herkes bilir orası benim masam güzellikle söylüyorum şimdi kalkın burdan hadii!' dediğinde hem masadaki kızlar hemde izleyen herkes şok olmuştu.Kızlardan daha uzun olanı önce kaşlarını çattı ancak 'Hadiii ama!' diyen sesi tekrar duyunca yemeklerini tepsiye toplamaya başladı öbür arkadaşıda kesik kesik nefesler alıyordu ama oda toplanmaya başladı ben tam bizim kızlara dönmüştüm ki hem Deren'in hem de Lokum'un ayağı fırlayıp o tarafa doğru yol aldığını gördüm.Tabii durur muyum hemen bende kalktım.Deren kızlara dönüp 'kızlar isterseniz bizim masamıza gelin beraber yiyelim' dediğinde kızların sessizce bir şekilde kafa salladığını gördüm o an cazgıra o kadar sinirlendim ki! İçimde adeta bir volkan patlaması oluştu.Hiç kimsenin kimseye böyle davranma hakkı yoktu yan gözle baktığımda onun hala elinde tepsisiyle beklediğini gördüm hatta offlayıp poffluyordu.İçimden 'dur sen şimdi görürsün!' dedim kızlar toplanıp Lokum ve Deren'le birlikte bizim masaya doğru gittiğinde cazgırda yerine geçmeye çalışıyordu hiç bir şey olmamış gibi yoluma gidecekken bir anda durdum ve güümmm! Bana çarpan kızın üstüne tepsideki yemekleri döküldü! Çorba ve salata içinde yüzüyordu adeta! Ohh olsun! Sen misin yeni gelenlere öyle davranan!
Tüm yemekhane yine nefesleri tutmuş bizi izliyordu yüzüme hemen en masum ifademi oturtup 'Ayyy çok özür dilerim ne kadar sakarım?!! Bir şey oldu mu? Dur ben toplarım Lütfen özürlerimi kabul et gidip yeniden yemek alayım mı sana?' dedim karşımdaki kız ise aslında o hamleyi bilerek yaptığıma emin gibiydi ama bu özür dileyen halimi görünce şok olmuştu anlayabiliyordum 'Gerek yok bir daha yanımdan yakınımdan geçme yeter!' diye şarlayıp gözden kayboldu
Bizim masaya geçtiğimizde kızların şaşkınlık dolu gözlerle bana baktığını gördüm.'Ne yani haketmedi mi sizce?' dediğimde Lokum içtiği suyu olduğu gibi tam karşısında oturan kızın üstüne püskürttü bu sefer hepimizden kahkahalar yükseldi.Deren ise bana dönüp 'Sana inanamıyorum gerçekten ben bile yanlışlıkla oldu sandım.'dedi.
Aslında normalde bu kadar acımasız ve sinsi birisi değildim ama böyle saygısız davranışlara kendimce masum(!) bedeller ödetiyordum.
Baktım kimsenin yaşadığımız şoklardan sonra masadaki kızlarla tanışmayı akıl edecek hali yok hemen yanımdaki kıza dönüp hemen kendimi tanıttım
'Bende Aslı Tanem.' diyen kızın bembeyaz bir teni ve bir o kadarda siyah saçları,kaşları vardı ne kadar güzel bir kızdı böyle ama o kadar çekingen bir duruşu vardı ki dikkatli bakmayan kimse onun bu güzelliğinin farkına varmazdı.
'Bende Ela.' diyen diğer kız ise hepimizin tersine tam bir esmer güzeliydi.Gözleri o kadar güzeldi ki ve yanındaki kızın aksine onun kendinden o kadar emin bir duruşu vardı eminim girdiği her ortamda hemen dikkat çekiyordu ama kimse ona yaklaşacak cesareti kendinde bulamıyordu.
Hep birlikte yemeğimizi yerken bir yandan da kızlara hem kendimizi tanıtmaya çalışıyor hemde onlarla tanışmaya çalışıyorduk.Aslı matematik bölümü okuyordu sırf bu bile kıza dünyanın en zeki insanı gözüyle bakmama neden olabilirdi.Kız MATEMATİK okuyordu yahu! Ela ise Çalışma İlişkileri okuyordu yani oda bizim fakülteydi onlarda oda arkadaşıydı.İlk defa o zaman keşke annemin dediğini yapıp çift kişilik bir odada kalsaydım diye düşünmeden edemedim amaan olsun bende kızlarla tanışmıştım ille oda arkadaşı olmaya gerek yok ki canım!
Yemekten sonra not geçirmek için odalara çekilmeden Ela ve Aslı'ya uyumadan önce bir şeyler içmek için Derenlerin odasına çağırdık seve seve geleceklerini söylediler.Uyumadan önce bir şeyler içme sanırım aramızda bir ritüel haline gelecekti
Kızlarla buluşmadan önce annemlerle konuştuktan sonra bizim kızlarla toplu bir görüşme yaptık ne kadar çok özlemiştim onları..Ankara'da olduğu için en şanslı olduğunu düşündüğümüz Buse en erken isyan bayrağıını açmıştı
'Keşke bende sizin gibi başka şehirleri tercih etseydim burda böyle lise okur gibiyim' dedi hüzünlü bir sesle tam cevap verecekken Yelda araya girip 'Kızım manyak mısın sen?Bizim gibi oraya nasıl giderim?Bunu nasıl yaparım dertlerin yok ne güzel rahatsın' dedi.Bunun üzerine Buse'nin pek sesi çıkmadı teknolojinin toplu konuşma nimetinden yeterince faydalandıktan sonra vedalaşıp kapattık.
Daha sonra kızların odasına indiğimde Aslı ve Ela'da çoktan gelmişti bile sallama çaylarımızı alıp konuşmaya başladık.Aslı ve Ela'da Ankara'dan geliyordu Sanırım Ankaralı gençlerin bir numaralı tercihi Edirneden yanaydı.Üstelik Ankara'da o kadar yakın oturuyorduk ki bu zamana kadar karşılaşmamamış olmamız şansızlık diye düşünürken Ela'nın bizim lisenin adını söylediğini duydum
'Ben ordan mezunum' diye devam ettirdi cümlesini ben ise şoklardan şok seçiyorum.Boşuna değil bı kız bir yerden tanıdık diye düşünmüyordum! 'Ee bende ordan mezunum sen hangi şubeydin?' diye döndüm bizim lise o kadar büyüktü ki 2 binadan oluşuyordu ve aynı bölümleri mümkün olduğunda az birbirine denk getiriyorları o yüzden Ela ile sanırım çok az karşılaşmıştık.
Geç saatlere kadar sohbet ettikten sonra odalara dağıldık.Hafta başındaki mutsuz halimden eser yoktu yahu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Olsun
أدب نسائي'Tamam, sakin ol!' içinden sürekli tekrarladığı bu sözlerle biraz olsun güç bulmaya çalışıyordu ancak ne kadar başarılı olduğu tartışılır. Ahh hadi ama dünyanın sonu gelmedi ki alt tarafı üniversiteye gidiyordu ve Ankara dışına ilk defa adım adıyord...