HERKESİN KARANLIĞI

69.3K 344 33
                                    


Selam arkadaşlarr. Kitabımı okumaya başladıysanızz hepinize hoşgeldiniz demek istiyorum. Bu cehennem çiçeği kitabından biraz farklı olacak. Tamamen alakasız bağımsız kurguları işleyeceğim.

Şimdideeen , iyi okumalaaar.

......

"Mahperi, bizi mahvediyorsun" dediğinde boynuna dolamış olduğum ellerimi bastırarak tekrar dudaklarımızı birleştirdim. Mahperi diyordu bana. İlk tanıştığımız, ilk bakıştığımız andan beri. Mahperisiydim ben onun. Ay gibi, peri gibi demekti...

Uzun vaadeli öpüşmenin etkisiyle dudaklarımın şiştiğini hissedebiliyordum. İçimde git gel yapıyor olması, karnımdaki baskıyı gittikçe arttırıyordu.

Birden geri çekildi ve beni belimden tutup yüz üstü pozisyona çevirdi. Elini karnıma koydu ve yüzüm yastıktayken kalçamı havaya kaldırdı.

Kalçama attığı tokatla inledim ve arzuyla kalçalarımı ona doğru ittim. İçime girmesini ve beni mahvetmesini istiyordum.

"Arsız, küçük bir kız çocuğusun. Kadınlığının bir kalp gibi attığını bu açıdan bile görebiliyorum." Dediğinde, konuşması beni o kadar tahrik etmiştiki tekrar arzu dolu bir biçimde inledim.

"Sana istediğini vermediğim için nasılda deli oluyorsun." Diyerek ellerini kalçalarıma yasladı.

İçime girmesini beklerken, kalçalarımı iki yana ayırınca ona destek oldum ve belimi dahada içe kırarak kalçamı havaya diktim.

"Ah , o pembe küçük organını dilimle dövmek ağızımın içine çekerek eritmek istiyorum." Dediğinde , gözlerimin zevkten kaymaya başladığını hissettim.

"Gökay, gir içime." Artık dayanamayacak raddedeydim.

Bir anda, sert bir biçimde organını içime gönderince çarpışmamızdan doğan kuvvetli sesle birlikte inledim. Gökayda inledi ve ritmik hareketlerle içime girip çıkmaya devam etti.

••••••
Anemoia. Bilinmeyen ve hiç yaşanmamış zamana duyulan özlem demekmiş.

Çok uzun zaman hiç yaşamadığım bir ana özlem duymuştum. Yasaktı biliyordum, yasak olduğu kadar da düşüncesi güzeldi.

••••
Gözlerimi bir kaç kere kırpıştırmamın ardından zorlukla araladım ve bulunduğun ortamda göz gezdirdim. Anılarım kesik kesik olsa bile, birer yapboz parçası gibi hızlı bir biçimde yerine yerleşti.
Burası Hotel odasıydı. Ankara , Çankayada Anemon hoteldeydik.

Ellerimle yüzümü kapattım ve olabildiğince utanç duygusunu yutmayı diledim. Ben ne yapmıştım? Nasıl olduda bu kadar nefsime hakim olamayıp, kendime bunu yapmıştım.

Usulca kafamı çevirdim ve Yanımda ki adama baktım., şu an düşündüklerimden ve utancımdan habersiz yastığa sarılmış uyuyor olduğunu gördüm.

Esmer teniyle bütünlemiş kumral dalgalı saçlarından bir kaç tel alnına düşmüştü. Pike belinden aşağıda duruyordu ve çıplak üst vücudunu görebiliyordum.

Sırtında kasılmış kaslar , olabildiğine şiş ve nefes kesici duruyordu. Bu adam tehlikeli görüntüsünün yanında gerçekten tehlikenin ta kendisiydi. Bu adam karanlığın içindeyken benide elimden tutup o karanlığa sürüklemişti. Şimdi kendimi kara delik tarafından yutulmuş küçücük bir toz parçası gibi hissediyordum.

Sessiz ve düşünceli bir biçimde yataktan doğruldum ve çıplaklığım ile göz göze geldim. Daha fazla zihinimi yormamak ve sonrasında düşünmek adına tüm zihinimdekileri rafa kaldırdım.

Kıyafetlerimi hızlı bir biçimde üzerime geçirdim ve telefonumu cebime attım. Montumu üzerime geçirip, çantamıda aldığım an sessizce odadan çıktım ve karanlık esaretimi oda da huzurlu bir uykunun kollarında bıraktım.

SEVGİLİMİN ABİSİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin