ÇIĞLIK SENFONİSİ

18.3K 264 46
                                    

Hızlı bir yeni bölüm oldu bence... benn geldimmmm. Öncelikle okuyup oy veren herkese çok teşekkür ediyorummm. Bu bölümden sonra kurgu tam anlamıyla oturacak diye düşünüyorumm kendimmcee..

Satır arası yorumlarınızla fikrinizi belirtmeyi unutmayın lütfeeennn. İyi okumalaaaarrr.

.........

Yüksek bir ses zihnimin içinde dolanıyordu ama bilincimin bulanık olması, sesin kaynağını çözmemi engelliyordu. Ses biraz daha yükselince, uyku halinden tamamen sıyrılmaya başladım ve gözlerimi kırpıştırarak zorlukla araladım.

Boş gözlerle etrafa bakmaya başladığımda, aynı ses tekrar kulaklarıma doldu. Kapım çalıyordu. Hayır, kapım yumruklanıyordu!

Panikle yataktan doğruldum ve sarsak adımlarla yanlaya yanlaya , güçlükle kapıya ilerledim. Dürbünden baktığımda görmeyi beklediğim son kişi Ersindi.

Kapıyı açtığımda, gözlerinin altlarındaki koyu halkalar hala uyumadığını gösteriyordu. Beni omuzumdan itip içeri girdiğinde,

"Ne yaptını sanıyorsun?" Diyebildim. Eliyle kapıyı örttü ve sinirli bakışlarını bana çevirdi.

"Gözümün önünde dönen olayı görememişim. Sen beni deli mi edeceksin Ahenk. Katil mi olayım söylesene?"

Ses tonu fazlasıyla yüksekti ve beni korkutmadığını söyleyemezdim.

"Sen neden bahse-"

Elleriyle omuzlarımı kavrayıp sıktı ve,

"Konuşma lan! Konuşma sadece dinleyeceksin." Dediğinde, kavradığı omuzlarımı iyice sıkmış ve beni sarsmıştı. Kalp atışlarım korkudan hızlanmış ve dilim tutulmuş gibiydi.

"Sana güveniyordum lan ben! Sana güveniyordum."
Beni iyice sarsmaya başladığımda ellerimi kaldırıp göğüsüne koydum ve zorlukla ittirdim. Bir kaç adım gerilediğinde bende geriye doğru hareket ettim.

"Ya sen ne yaptığını zannediyorsun? Kim sana evime gelip bana böyle davranma hakkını veriyor!"

Sinirle kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açıp,

"Çık dışarı! Hemen evimden defol." Dedim. Yüz ifadesi hiç normal değildi. Tanıdığım Ersine benzemiyordu. Sinir onu tamamen ele geçirmiş gibiydi.

Çelik Kapıya hızlı yumruk attığında kapı sertçe duvara çarptı ve sonuna kadar açıldı.

"Deli etme lan beni deli etme! Abimin altına girerken onu kovmuyordun ama değil mi?"

Kükrercesine ve tükürerek kurduğu cümle evin ortasına bir bomba gibi düştü. Sesinin dışarıda yankılandığına da emindim. Fakat umurumda değildi .Öğrenmişti. Nereden , nasıl öğrenmişti bilmiyorum ama bu hiç iyi olmamıştı. Kendimi düşündüğümden değil ama abisi ile arasının bozulmasını istemediğim için söylemek istemiyordum. Sabaha karşı konuştuğumuz zaman ona aldattığımı söylediğimde, Gökaydı o kişi demek çok istemiştim ama kendimi frenlemiştim.Şimdi öğrenmişti ve bu saatten sonra her şeyin gidişatı çok değişecekti.

"Ne oldu kalakaldın? Sen ne bok yediğinin farkında mısın Ahenk! Abim lan o benim abim. Öz abim! "

Ne dese susmam gereken bir konumda değildi. Kendiside aynı kabahati işlemişti ve şu anda günah keçisi bendim. Bir anda sinir kat sayım yükselmeye ve kulaklarım ısınmaya başladı. Nasıl tek suçlu ben olmuştumda kendisi bu denli sinirle bana yaklaşabiliyordu. Yaseminde benim yüz yüze baktığım arkadaşımdı! Ayrıca aldatmanın kişii farkı mı oluyordu? Tamam ben yanlışımı kabul ediyor ve pişmanlık duyuyordum ama karşıma geçip bana hesap sorabilecek konumda değildi! Ne haddineydi?

SEVGİLİMİN ABİSİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin