07.10.20xx
yeonjun ve beomgyu, çıkış zilinin çalmasıyla çantalarını toparlayıp kulüp odasına giden yolda sohbet ederek ilerliyorlardı. beomgyu, gariptir ki bugünlerde neşeli ve arkadaşına karşı eskisi kadar zehirli bir korumacılık taslamıyordu. yeonjun, şu güne kadar asla arkadaşının ona karşı bu kadar nazik olmasına bir şey dememişti ve rahatsız da olmuyordu ancak beomgyu, siyahlı için o kadar endişeleniyordu ki gün içinde neler yaptığını, eve gittiğinde ne olduğunu bilmek istiyordu. aralarındaki bağ o kadar güçlenmişti ki, yeonjun'un bir bakışından anlıyordu her şeyi beomgyu. bu yüzden arkadaşının artık ona kendisini açarken rahat ve istekli olmasını istiyordu. ciddi bir şey varsa, o gözlerden ne olduğunu rahatlıkla anlayabilirdi.
ikili kahkahalarla kulüp odasına vardığında keyifleri gayet yerindeydi, ta ki kapıyı açıp yeonjun ve soobin ikilisi göz göze gelene kadar. siyahlıya kalsa, oradan koşarak uzaklaşırdı ama kişisel sorunların gruplarını bozmasına izin veremezdi. derin bir nefes alıp beomgyu'dan önce içeriye adım attı. taehyun grubun tamamlamasıyla her zamanki gibi ellerini birbirine vurarak dikkatleri üzerine çekti. "tamamlandığımıza göre başlayalım mı?" hep bir ağızdan çıkması gerek onaylama cümlesi sadece huening ve beomgyu'dan çıkınca ağır aura tekrardan grubun üzerine çöktü. beomgyu, bir şeylerin ters gittiğini hissetti. birkaç dakika önceki yeonjun ile şimdiki arasında fark vardı. yeonjun'un şimdiki yüz ifadesi, daha doğrusu ifadesiz yüzü bir şeyleri anlatıyordu. uzun saçlı, soobin'e döndüğünde uzunun da aynı ifadeyi takındığını gördü. sonuç olarak soobin her zaman böyleydi... beomgyu şimdilik bu meseleyi rafa kaldırdı, sonuç olarak sevgili arkadaşı yeonjun istediği zaman gelip ona anlatırdı. eskisi gibi zorlamaması gerektiğini biliyordu. ve tüm bu düşüncelerin sonunda beomgyu da diğer ikili ile aynı ifadesiz yüzü takınmıştı. grubun üzerindeki aura git gide daha da ağırlaşıyordu. grup, bu soğukluk ile üç, zorlarsanız üç buçuk saat pratik yapacaklardı.
06.47 p.m.
"soobin, yeonjun sanırım bir hata yapıyor. bir bakabilir misin? bir şeyler kulağa yanlış geliyor..." taehyun, yaklaşık bir buçuk saatlik çalışmanın ardından o küçük ama gark edilir hatayı bulmuştu. huening iç çekti ve taehyun'un ardından konuştu. "ben de kaç saattir anlamaya çalışıyorum sorunu! kafayı yiyecektim, yanlış yapıyorum sanıyordum."
soobin, taehyun'dan gelen istek, daha doğrusu kibarlaştırılmış emir, üzerine gitarını duvara dayayıp yeonjun'un yanına gitti. diğer üçlü kendilerini koltuklara bırakıp soluklanırken sohbet etmeye başladılar. onlar molalarını verirken soobin ve yeonjun çalışmaya devam ediyordu.
"parmağını buraya koyman gerekiyor." soobin tereddüt etmeden yeonjunun orta parmağını olduğu telden bir üsttekine çıkardı. birbirlerine yakınlardı ama soobin, diğer üçlüye arkasını dönük olduğu için belli olmuyordu. yeonjun, birkaç defa daha çalmayı deneyince yüzündeki aptal sırıtmayla başını kaldırıp gözlerini soobin'inkilerle birleştirdi. nasıl olduysa soobin çoktandır siyahlının çalışını izleyip yanlışını düzeltip düzeltmediğine bakması gerekirken uzun süredir siyahlıyı izliyor gibiydi.
yeonjun yutkundu, nefesleri ortada buluşuyor gibiydi. soobin yaklaştı, şimdiyse nefesleri tenleriyle buluşuyordu.
"siz ne yapıyorsunuz?" sesin sahibi taehyun'du. soobin sesi duyar duymaz yeonjun'dan uzaklaştı ve tekrardan duvara dayadığı gitarını alıp boynuna geçirdi. akorları kontrol etti ve oyalanmaya çalıştı, en azından taehyun mevzuyu kapatana kadar. yeonjun ise domatese dönmüştü. kulaklarına kadar kızarmıştı. eğer odada tek olsalardı ya da taehyun onlara müdahale etmeseydi kendine hakim olamayıp soobin'i öpebilirdi.
beomgyu, uzandığı koltuktan kalkıp yeonjun'un yanına geldiğinde kızardığını çok net görebiliyordu. "yeonjun... kızarmışsın, ateşin mi var?" beomgyu, cümlelerini sıralarken elinin tersiyle yeonjun'un alnını kontrol etti. yanıyordu ateş gibi ama bunun hastalıktan olmadığını o ve soobin, hatta taehyun dışında kimse bilmiyordu.
genç grup bir süre daha pratik yaptıktan sonra dağıldılar.
o gün olanlar, gizli aşıkların aralarındaki yakınlık sadece aralarında mı kalacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can't think straight. | yeonbin.
Fanfiction¡! ⋆ ࣪. 🎸. › ✸ küçük bir müzik grubunun sürükleyici ve heyecan dolu serüveninin yanında, birbirlerine oldukça kısa zamanda aşık olan ikilinin tüm zorluklar karşısında ayakta durmasını anlatan tatlı ama acıklı bir hikaye.