Library-1

1.7K 125 19
                                    

Elimdeki kitapları düşmemesi için daha sıkı tuttum. Adımlarım hızlı olduğu için her dakika düşme tehlikesi atlatıyor ya da kitaplarımı ıslak zemine bulamaktan kurtarıyordum. Neyse ki, birkaç dakika sonra, onları kütüphaneye teslim ettiğimde üçümüz de mutlu olacaktık.

Ben, kitaplarım ve midem...

Bayan Sweart'a başımla Selam vererek sessiz kütüphane raflarında ilerlemeye başladım. Bir kütüphane görevlisi için fazla somurtkan ve gençti. Bazen ona sinir olurdum ama özünde iyi bir insandı.

Alfabetik sıra ve burayı ezbere bilmem sayesinde kitaplarımın tadını rahatlıkla bulduğumda, onları aldığım yere yerleştim. Yeni bit kitap bulma umuduyla rafların arasında kayboldum.

Okuduğum çoğu kitabı gördüğüm için içim sıkılmaya başlasa da yeni bir tane görmek için çabalamaya devam ettim. En sonunda, eskiden okuduklarımdan birine karar verdiğimde, dünya klasikleri için ayrılan bölüme geçtim. Gözlerimi kapattım ve kitabın beni seçmesi için parmaklarımı rafta gezdirmeye başladım.

Parmaklarım, durduğunda gözlerimi açtım ve ne seçtiğine baktım.

Romeo ve Juliet.

Bana göre anlamsız bir aşk hikayesi gibi kalsa da tekrar okumak ve güzel betimlemelerden mahrum kalmak istemiyordum. Kitabı alarak rafların arasından çıktım. Ancak köşeyi dönerken çarptığım bedenle sersemleyerek birkaç adım geriledim.

"Çok üzgünüm. Tamamen benim hatamdı." Dedi telaşla karşımdaki oğlan. Hafifçe tebessüm ederek önemi yok dercesine başımı salladım. Tebessümüme karşılık verdi ve sırt çantasının sapını çekiştirerek çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Kitabın kaydını yaptırmam gerektiği için ben de aynı yöne ilerledim.

"İyi akşamlar Bayan Sweart. Gününüz güzel devam eder umarım." Dedi neşeyle. Bayan Sweart saniyelik tebessüm etti. "Sana da merhaba Peter."

Peter dediği çocuk hiç durmadan neşeyle konuşmaya devam ettiğinde hayret etmeden edemedim. Adeta nefes almıyordu. Bu kadar hızlı konuşulabildiğini bile ilk defa duyuyordum.

"Merhaba Sara." Dedi Bayan Sweart. Peter birkaç saniye önce nefes almak için susmuştu. Kitabın kaydı da bitmişti ama çocuk, anlatacaklarını bitirmemişti. Onu başımla gülerek selamladım. Sesli cevap veremeyeceğim için o da saniyelik bir tebessümle selamımı aldı. Kitabı Ona uzatarak işlemi yapmasını bekledim.

Peter'ın bana baktığını hissediyordum. Bayan Sweart herhangi bir kimlik bilgimi sormamıştı. Bu da onu şaşırtan ve şüpheye düşüren şeylerden biri olmuştu muhtemelen. Dakikalar sonra kitabı bana uzattığında başımla teşekkür ettim. "Hey, kütüphanenin bir etkinliği var. Adı Yabancı Baykuşlar. Bir tür çekiliş. Özel üyeliği olan kişilerin, hiç tanımadıkları biri ile anonim olarak tanışması için. Kaynaşma etkinliği gibi."

"Yani hiç tanımadığın biri ile mi konuşuyorsun?" Dedi Peter merakla. Başını sallayarak onu onayladı. "Ikinizin de numarası listede. Isterseniz katılın."

Kısa bir an gözlerimi kaçırarak düşündüm. Hiçbir şeyi olmayan biri, hiçbir şey kaybetmedi. Katılabilirdim. Onunla konuşma zorunluluğum olmadığını düşünürsek, mesaj yazmak o kadar da kötü değildi.

Bayan Sweart'a dönerek onu onayladım. Masanın altına eğildi ve birkaç saniye sonra plastik küçük bir kaseyi masaya koydu. Gözleriyle işaret etti. "Seç birini."

Merakla bir kağıt çektim ve numaraya kısa bir bakış atarak cebime koydum. Göz kırptı. "Güzel muhabbetler." Dedi. Hâlâ yanımızda olan Peter'a döndü. "Peki sen Peter?"

Başıyla onayladı ve bir kağıt çekti. "Yeni bir arkadaş fena olmaz."

Bayan Sweart ikimize de tebessüm etti. "Etkinlik bugün başlıyor. Bol şanslar ve iyi hafta sonları."

Library🌠Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin