Library-17

509 60 19
                                    

Akşam, Nat ile uzun bir konuşma yapmıştık. İkimiz de sürecin zorlu olduğunu ve bu bir yıllık dönemde olacak görüşmelerin tuzaklı olacağını biliyorduk. Hükümet peşimizden ayrılmayacaktı. Romanoff ve Stark kozu bile bir yere kadar işlemiş ve bir yıl boyunca hiç yetimhane yüzü göremememi sağlamıştı. Buna minnettardım.

"Anne-kız olmayı bilmiyorum." Dedim gergince gülümseyerek. Burukça gülümsedi. "Ne senin ne de benim annem vardı. Aileniz olmadı." Dedi. Göz göze geldik. "Biz de nasıl aile olunur öğreniriz o zaman."

"Romanoff tarzı aile." Dedim gülerek.

Başıyla onayladı. "Romanoff tarzı ve en iyisi."

Birbirimize baktık ve kahkaha atmaya başladık. Neye güldüğümüzü ya da neden bakıştığımızı bile bilmiyordum. İkimiz de bedenlerimizi yan yana yatağıma bıraktık. Tavana bakarak da kısa bir süre güldük.

"Peter, halası ile tanışmamı istiyor ama ben- daha önce hiç, bir aile- üyesi ile tanışmadım."

"O ilk sevgilin, değil mi?"

"Evet."

"Tahmin etmiştim. Başka türlü onu seçmenin bir anlamı olmazdı."

Gülerek omzuna vurdum ve sahte bir kızgınlıkla ona baktım. "Bunu bir daha- yaparsan bedelini ödersin." Dedim sesimi kalınlaştırmaya çalışarak. Kıkırdayarak kaşlarımı düzeltti. "Sesin kalınlaşmıyor. Bu kadar güzel bir ses kolayca değişemez."

"Peter da güzel olduğunu söylüyor. Oysaki daha- güzelleri vardır. Sizi bu yüzden hiç anlamıyorum."

"Bunu şimdilik düşünme. Asıl önemli olan, aile yemeğinde ne giyeceğin." Garipçe ona baktım. Kot pantolon ve t-shirt giymeyecek mıydım? Gözleri sahte bir acıyla kapattı. "Lütfen bana kot pantolon ve t-shirt giyeceğini söyleme."

Dudağımı ısırdım. "Madem öyle istiyorsun."

"Sen bir moda katilisin." Dedi gözlerini kısarak. Ellerini çırparak ayağa kalktı. "Ama neyse ki ben ve gardrobum var. O yüzden hemen odama geçiyoruz."

"Na-"

"İtiraz edersen antrenman yaparız ve ben senin canına okurum."

"Nasıl odana gidiliyor diye soracaktım." Dedim içime kaçan sesimle.

Gururla gülümsedi. "Aferin ajan. Giderken Pietro'yu da alalım. Kadın zevkinden, nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde, çok iyi anlıyor. Erkek gözü de fena olmaz."

"Sabaha çıkarım umarım." Dedim mırıldanarak ayağa kalkarken.

***

Kafasını, son beş dakikadır yaptığı gibi, masaya ritmik şekilde vurdu. Başından beri kafası ile masa arasında olan Pietro Maximoff'un eli yine bu darbeden etkilenmedi.

"Akşam yemeği bekliyoruz." Dedi Pietro. Kıza kısa bir bakış attı. "Onu ve kendimi daha fazla tutabileceğimi sanmıyorum."

"O listeye Clint'i de ekle." Dedi Clint masadan dolayı boğuk sesiyle. Kafasını yaslayıp nerdeyse uyumuştu.

"Ve tabiki muhteşem Sam Wilson da var." Dedi Sam sessiz bir coşkuyla ellerini kaldırarak. Kimse onun yaptığı harekete göz devirecek ya da alay edecek durumda değildi.

"Stark bizi aç bırakıyor. Onu dava edelim." Dedi Sara boğuk sesiyle.

"Annen Natasha Romanoff da olsa o para sıçan bir Stark." Dedi Pietro. Sara başını kaldırıp ona baktı. Gözlerini kıstı. "Sen neden beni sürekli bozuyorsun?"

"Çünkü erkek kanka olmak bunu gerektirir." Dedi başını sallayarak kendi dediklerimi onaylayarak. Farkındalıkla duraksadı. "Hey, benden başka arkadaşın var, değil mi?"

Library🌠Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin