Library-6

975 77 33
                                    

Kendime cesaret vermek istercesine derin bir nefes aldım. Çatıdaydı, emindim. Ve ben deli gibi korkuyordum. Yangın merdivenine çıkmak için birkaç görevli ve bolca oda arkadaşı atlatmıştım. Son kez derin bir nefes alarak demir kapıyı iterek çatıya çıktım.

"Bir an hiç gelmeyeceksin sandım." Dedi gülerek. Elindeki iki kahve bardağına belli etmeden tebessüm ederek yanına doğru ilerledim. Onun gibi çatıdan ayaklarımı sarkıtarak oturdum ve uzattığı bardağı aldım. "Bu durum biraz garip. Ama benim için sorun değil."

Kahveyi yanıma bırakarak Ona döndüm. Tuhaf kostümü onu tatlı gösteriyordu gerçekten. Onu sapık gibi incelemeyi bırakıp konuşmak için tereddütle ellerimi kaldırdım. "Bu dediklerimi anlıyor musun?"

Başını salladı hızlıca. "Elbette anlıyorum."

Dudağımı ısırdım, bu söyleyeceklerim için ayna karşısında çokça çalışmama rağmen gergindim. "Senden hoşlanıyorum Ben."

Yüzme gözlüklerinin altından büyüyen gözlerine gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Ben de senden çok hoşlanıyorum. Ama-"

"Kahraman olman ve kimliğini bilmemem önemli değil. Eğer geç geleceksen veya yaralandıysan haber ver yeter."

"Bu seni rahatsız etmeyecek mi?" Dedi endişeyle. Gözlerimi kısa bir an kaçırdım. "Dürüst olacaksak, Bunu söylemeliyim. Natasha Romanoff'un öğrencisiyim. Gördüğün kız bendim."

"Aman tanrım, ciddi misin?" Dedi bağırarak. Şokla, susması için üzerine atıldığımda ikimiz de zemine yapıştık. Acıyla inledi. "Buna gerek var mıydı?" Karnına vurarak kendimi yana attım. Yumrukla tekrar acıyla inledi. "Beni eğiten bir Black Widow yok, o yüzden, lütfen, bir daha vurma."

Yerden kalkarak oturur pozisyona geldim, soğuduğunu tahmin ettiğim kahvemden büyük bir yudum aldım. "Bu kadar büyük bir bilgiye bir karşılık vermeliyim." Sırtını benim gibi duvara yasladı ve kahvesini eline aldı. Bana döndü. "Daha önce tanıştığın biriyim."

Yüzünü inceledim. Sesi zaten tanıdık geliyordu ancak maske boğuklaştığı için pek emin de değildim. En büyük tahminim Peter olmuştu. Aynı gün kura çekmiştik ve sesini çok sık duyduğum için yanılma payım azdı. Geçen hafta kimya laboratuarında arkasında oturuyordum ve o, kimsenin fark etmediğimi düşünerek çekmecede bir şeyler karıştırmıştı. Uzağı iyi gördüğüm için yapışkan bir madde yaptığını görmüştüm.

Elimi gülümseyerek maskesini uzattım ve tek hamlede, biraz sıkışık olsa da, çıkarttım. Parlak kahverengi gözleri endişeyle bana bakıyordu. Biraz olsun rahatlaması için gülümsedim. Gergince gülümsedi. "Bir an hayal kı-"

Ellerimi yanaklarına çıkardım ve onu kendime çektim. Onu öptüm. Gözlerim anın heyecanıyla istemsizce kapandı. Şu an istediğim tek şey karşılık vermesiydi.

Dudaklarını oynattı ve beni kucağına doğru çekti. Ellerim yanaklarından yavaşça omuzlarına indi. Belimi hafifçe okşamaya başladığında anlaşmış gibi nefes nefese birbirimizden ayrıldık. Alnını alnıma yasladı. Yüzlerimizde aptal bir gülümseme vardı ve o, çok güzel gülüyordu.

"Bu," dedi sesli ve derin nefeslerinin arasında. "Ikinci bir randevu olacak demek mi?"

Güldüm ve cevap olarak yeni bir öpüşme başlattım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Library🌠Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin