2 yıl sonra
"Orospu çocuğu!"
"Bağırma be!" Hyunjin, Seungminin dediğine karşılık dil çıkartmış ve arkasını dönüp el sallamıştı. Seungmin sinirle ayağını yere vurmuş ve arkasından koşup Hyunjinin üstüne atlamıştı. Birlikte yere düşüp yuvarlanırken küfür sesleri artmıştı.
"Vereceksin lan!"
"Vermiyorum! Alsana hadi kolaysa!" Hyunjin bağırarak cevap verdi. Seungmin göz devirip üstünde yattığı Hyunjinin kıyafetini çekiştirmeye çalıştı. Hyunjin, Seungmini tüm gücüyle itmiş ve yan düşürmeyi başarmıştı. Seungmin yere yattığı anda hızla ayağa kalkmış ve merdivenlere koşmuştu. Seungmin de aynı şekilde hızla ayağa kalkıp Hyunjinin peşinden koşmaya başlamıştı.
"Aptal napıyorsun!" Hyunjin merdivenin sonuna geldiğinde merdivenden inmekte olan Jeongine çarpmasıyla durmak zorunda kalmıştı. Gergince arkasına baktığı anda Seungmin tekrar Hyunjine doğru atlamıştı. Jeongin korkuyla geri çekilirken Hyunjin ve Seungmin yine yerde yuvarlanmaya başlamıştı.
"Yine mi amına koyayım" Felix yan odadan çıkıp yerdeki ikiliye bakarken bıkkınlıkla konuşmuştu. Jeongin kafa sallamış ve gülmüştü. Hyunjin, Felixin sesini duymasıyla hızla ayaklanmış ve yanına koşup arkasına geçmişti.
"Hyunjin versene şunu!" Seungmin ayağa kalkıp Felixin arkasına saklanan Hyunjine bağırmıştı. Jeongin kollarını göğsünde bağlamış duvara yaslanmış bir şekilde merakla olacakları izliyordu. Bu sahneyi çoğu kez görmüşlerdi ama sonu sürekli değişiyordu.
"Vermiyorum!"
"Çaldın amına koyayım ver şunu!" Seungmin hızla Felixin arkasına uzandığında Hyunjin geri çekilmişti.
"Kendime bela okuyacağım yakında bu fikri ortaya attığım için" Jeongin bıkkınlıkla konuştuğunda Felix onun yanına gitmiş ve elini Jeonginin omzuna koyup sıkmıştı.
"Hepimiz suçluyuz üzme kendini" Alaycı bir gülüşle söylediğinde Jeongin dayanamamış ve gülmeye başlamıştı.
"Neredeyse 2 sene olacak Felix. Halimize bak" Jeongin hâlâ gülerken söylediğinde Felix başını sallamıştı.
"Kırıyorum kapıyı" Seungmin sakin bir ses tonuyla söylemiş ve Hyunjinin kendini kilitlediği odanın kapısından birkaç adım uzaklaşmıştı. Yan dönüp omzunu kapıya çevirdiğinde Felix ve Jeongin dehşete düşmüştü.
"Gerizekalı dur!" Felix, Seungmine koşmaya çalışırken Seungmin de hızla kapıya koşmaya başlamıştı. Jeongin şaşkınlıkla Seungminin arkasından onu tutmak için ilerlemişti. Seungminin kapıya yaklaştığı sırada Hyunjin hızla kapıyı açıp geri çekilmişti. Seungmin yere düşmesiyle acıyla bir çığlık atmıştı. Bu Hyunjinin kulaklarını kapatmasına sebep olmuştu. Jeongin korkuyla sevgilisinin yanına koşarken Felix kaşlarını çatmış Hyunjine bakıyordu. Hyunjin masumca kafa salladı ve dudaklarını büzdü.
"Oğlum napıyorsun sen ya!" Jeongin, Seungminin yanına eğilmiş tutarken Hyunjine dönüp sinirle bağırmıştı. Jeonginin sinirli hallerine alışmışlardı ve artık bu durum komik geliyordu herkese. Felix gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı ve Hyunjine doğru ilerledi. Elini uzattığında Hyunjin hızlıca tuttu ve ayağa kalkıp sıkıcı Felixe sarıldı. Seungmin sinirle kaşlarını çatmış Hyunjine bakıyordu. Gözlerini bir saniye olsun kırpmıyordu. Hyunjin gördüğünde hemen gözlerini kaçırdı ve Felixe daha sıkı sarıldı.
"Jeonginden dayak yemeği mi seviyorsun anlamıyorum gerçekten" Felix sessizce Hyunjinin kulağına söyledi ve güldü. Hyunjin oflayarak kafasını iyice Felixin boynuna gömmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cat ears | hyunlix
Fanfiction"bana sürekli kedi kulaklarıyla fotoğraf atmaktan vazgeç hwang." "hayır, vazgeçmeyeceğim."