Şu anda okunma sayımız 950 olduuu!🌹
Destek veren herkese teşekkür ederim, kısa sürede bu sayıya ulaştık o yüzden bu beni çok motive etti, bu arada yazım yanlışları ve noktalama işaretleri çoğu zaman yanlış oluyor, çünkü yazarken kafamda o kadar çok senaryo dönüyor ki çoğu zaman en son ne yazdım diye tekrar tekrar okuyorum. Yanlışlarını görmezden gelirseniz çok sevinirim.:)
"Biz.. biz babamla o günden sonra hiç lunaparka gitmedik. Benim içimdeki ışık, babamın kalbinin durduğu gün söndü"
"IŞIL IŞIL"
(3 saat sonra)
"Nereye otursakki"
" Bence kamelya bulalım, mangalı filan rahat yakarız" diye Sarp ile Asel konuşurken Azra bir o yana bir bu yana koşturuyordu Sarp bir yandan da Azra'ya bağırıyordu " Azra koşturma şimdi kaybolucaksin gel yanima!"
Sonunda güzel büyük bir kamelya buldular. Lunapark o kadar kalabalıktı ki anlaşılan herkes eğlenceye düşkündü. Sarp ile Asel aldıkları esyalari çıkarıyor Azra ise oradaki bir kediyle konuşuyordu. Asel Sarp'a dönüp
" Şu kilimi kamelyanin yanina serelim de isteyen yere otursun, hatta ben sereyim" dediğinde hemen Sarp aldi kilimi " ben sererim, kilim biraz ağır" dedi ve gülmeye başladı " olsun sererdim ben!" Dedi Asel ama asel de gülüyordu. Herşeyi hazırlamışlardi hava da karanlamak üzereydi, Asel'in telefonu çaldı ariyan annesiydi.
- Alo kızım
- Alo anne nerde kaldınız
- Geliyoruz ya Berat bey iki saat hazırlanamadi!
- Tamam şu anda nerdesiniz?
- Lunapark ın girişine geldik siz ne taraftasınız?
- Biz ortada kocaman bi havuz varya onun yanındayız, çocuk parkina da yakiniz Azra kendi gidebilsin diye.
- Ayy onlar kızdılarmı biz gec kalınca, Sarp'ın filan yüzü asık mı?
Dediğinde Leyla, Asel döndü ve Sarp ile Azraya baktı, ikisi serdikleri kilimde oyun oynuyor cok eğleniyorlardı, ikisinin de yüzünde güller açıyordu yani.
- Yok anne yok, şu an cok mutlular daha yeni de Sarp ateşi yaktı siz geliverin tavukları koyucaz.
- Tamam kızım. Hah! Gördük sizi kapat hadi geliyoz
- Ta- ( Dıt dıt dıt)
"Sarp geliyor annemgil, hadi tavukları koyalım ateşe" dediğinde Sarp Asele dönüp " e hadi koyalım" dedi ve gülümsedi. Sarp'ın o kadar güzel bir gülümsemesi vardı ki böyle bakinca insanin kalbi pır pır atardı. Sarp ile Asel ayaklandiginda Berat koşarak geldi
" Ablaaaaaa!" Diye gelip Asele sarıldı. Sarpta gülerek onlara bakıyordu
" Berat iyi misin? Noldu?" Dedi Asel şaşkın bir tavırla, Beratin ona sarilmasina pek alışkın değildi.
" İyiyim tabi, ya ben günlerdir doğru düzgün senin yüzünü görmüyorum! E üç gündür de kavga etmiyoruz, bi özledim" dedi hala sarılıyordu, bu sefer Asel de sarılmaya başladı " tamam çekil şimdi, etler yanacak" dediğinde Sarp da Berat da gülmeye başladı. " Ne odunsun abla ya " dedi Berat bıkmış bir tavirla. O sırada Aselin annesi ve abisi geliyordu yavas yavas annesi söze girdi
" ne oldu oğlum, ablanı cok mu özledin"
" Evet anne ya çok özlemişim odun ablamı "
" Eee sen ablan evlenince ne yapacan? En iyisi Aseli alana Berat bedava kampanyası yapalım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZRA
Ficção Adolescente- Kırmızı balon demek; acı demek! Küçük yaşta gelen sorumluluk demek! Oğluna sevinsin diye balon alan ANNE demek! - Sakin ol... Lütfen... - Sakin mi olayım? Gözleri kıpkırmızı, saçları dağılmış ve sinirden alnındaki damarları belli olan Sarp, şimd...
