10

956 100 20
                                    

JUNGKOOK

Dürüst olmam gerekirse başlangıçta böyle bir niyetim yoktu. Hatta onu öptüğümde neye başladığımı bildiğimden bile emin değildim sadece onun ağlamasını durdurmak istediğinden çok daha fazlasını hak ettiğini anlamasını sağlamak istiyordum.

Peki ya şimdi?

Onu memnun etmek ve sonra uyumak her ne kadar huzursuzca olsa da yönündeki her düşüncem küçük elinin beni kavradığı an camdan uçup gitmişti. Elimi elinin üzerine koyduğum anda dahi bunu yapmasına izin vermemem gerektiğini biliyordum. Birinin kaç kez beni eliyle boşalttığının sayısını hiç bilemiyordum ve böyle bir teklifi reddetmek erkekliğin doğasına aykırı gibi görünse de karşımdaki Jimindi.

En çılgın fantezilerim bir kez daha gerçek oluyordu ve ağzımda hala onun tadı varken hayatımda hiç bu kadar sert olduğumu hatırlamıyordum. Hiç kimse bugüne dek tanıdığım hiçbir kimse Jimin’in parmaklarım ve ağzım karşısında verdiği tepkilerle boy ölçüşemezdi.

Ama karşımdaki Jimindi, güzeller güzeli Jim.

Koyu kirpiklerinin arasından bana baktı. O küçücük gözlerinin her daim hastası olmuştum. Kabarmış dudaklarında minik çekingen bir gülümseme belirdi.

“Bunu evet olarak kabul ediyorum”

Bakışlarındaki istek direncimi kıran unsur oldu ve kontrolüm yere düşen bir yumurtadan daha hızlı kırıldı. Muhtemelen bu beni ülkenin en öküz adamı yapıyordu ama centilmenlik filan umurumda değildi o an. Şimdiden boşalmama ramak kalmıştı ve eşofmanım hala üzerimdeydi. Böyle bir şey ne rezillik olurdu.

Elimi elinden çektim. “Nasıl istersen öyle kabul et yavrum.”

Gülümsemesi öyle parlak bir hal aldı ki yüzüne bakamıyordum neredeyse. Göğsüme hiç
beklemediğim ve çok yoğun bir baskı çöktü. Onu durdurmaya yeltendim ama o anda eliyle beni kavradı ve ve evet artık onundum.

Gerçekte başka herkesle birlikte olmuş olsam da her zaman Jiminin olmuştum. Ağırlığımı omzuma vererek belimi yukarı kaldırdım ki eşofmanımı çıkarabilsin. İç çamaşırıma gelince tereddüt edeceğini düşünüyordum bu yüzden duraksadığı zaman hiç şaşırmadım.
İç çamaşırımın desenine bakıp başını yukarı kaldırdı. “Noel perileri?”

Tek omzumu silktim. “Belirli bir temadan sapmamaya özen gösteriyorum.”

“Görüyorum.” O muhteşem dudağını ısırdı ve bunu görünce onu yine öpmek istedim fakat sonra boxerımı özenle çıkarıp beni serbest bıraktı ve ciğerlerimdeki hava adeta boşaldı. İç çamaşırım da eşofmanımın yanma katıldıktan sonra Jimin doğruldu ve battaniye belinin çevresinde toplandı. İnanılmazdı. Onu izlerken tüm bedenim seğiriyordu. Kahretsin alnına düşen koyu renkli saçları gözlerini kısmen kapatırken inanılmaz seksi görünüyordu.

Erkeklerin görselliğe önem verdiği tespitini yapan her kimse hakkı vardı. Uzanıp olnını örten saç tellerini çektim ve gözlerini ortaya çıkardım. Jimin kıpır kıpırdı Onu günlerce sıkılmadan seyredebilirdim.

Başını eğdi ve parmakları beni kökümden kavrarken saçları yeniden alnını örttü. Eli yavaşça
yukarı aşağı hareket etmeye başlayınca sırtım zevkle büküldü. Gözlerimi sımsıkı kapadım çünkü ona bakmaya devam edersem birkaç saniye içinde boşalacağımı biliyordum. Bundan o kadar uzak değildim zaten. Eli yavaş ve kararlı hareketlerle inip kalkıyordu biraz acemiceydi ama bu bana daha da seksi geliyordu. Kendinden emin değildi fakat bu onu durdurmamıştı.

Hiçbir şey Jimini durdurmamıştı ve gözlerimi açacak olursam o minik çenesi konsantrasyon halinde kasılıp kalırdı. Ama bunu görmek zorundaydım ve evet kesinlikle haklı çıkmıştım. Kendine daha fazla güvenerek ve daha hızlı kavrayışlarla hareket etmeye başlamasıyla birlikte tüm vücudum gerildi. “Ohh bebeğim galiba ben”

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 25, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Chalet, jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin