Büyü

Bölüm 7 🔮

💜Bu bölümde minnoşlarıma gelsin mthdey _symnrsnr💜

Zeynep yavaşça başını eğerek içeri girdi. Ayaz ise korkulukları sıkıca tutup dişlerini sıktı. Neden bu kadar öfkeliydi ki?

Ellerini korkuluklardan çekip bir hışımla odasına girdi. Bir ileri bir geri volta atmaya başlayıp sinirle gülümsedi.

"Bir mektupla gitmek nedir ya? Neymiş ben daha iyilerine layıkmışım."

Bir an durup alaycı bir kahkaha attı.

"Başka bahane bulamamış hanımefendi. "

Ayaz düşen yüzüyle yavaşça yatağın kenarına oturup başını avuçlarının arasına aldı. Sinirliydi evet ama galiba itiraf etmesi gereken bir şey daha vardı. O da özlediği... Gözlerini kapattığında düşlerinde sevmişti Zeynep'i. Kitapçıya gittiğinde kaçamak bakışlar ile onu izlediği günler geçti aklından. Sonra yine onu görmek için gittiği günlerden birinde kitap sorma bahanesi ile kitaplıklar arasında gezinirken aynı anda aynı kitaba uzanan eller ile ilk dokunuş, geldi aklına.

Az önceki haline göre biraz daha sakinleştiğin de yutkunarak oturduğu yerden kalktı. Yavaş adımlar ile masanın üzerine koyduğu cüzdanını aldı eline. Bir süre baktıktan sonra cüzdanı aralayarak kartlık kısmında ki katlanmış, küçük fotoğrafı çıkarttı. Cüzdanı geri bırakırken masaya, elindeki katlı resmi de yavaşça açtı. Gittikleri bir eğlence merkezinde çekinmişlerdi bu fotoğrafı. Tekrar yatağına oturarak iyice baktı resme. 

Aşk neydi? Dedi içinden. Alışmak mı? Bağlanmak mı? Tam olmak mı? Yoksa görmeden sevmek mi? Artık hiç birine inanmak istemiyordu. Bu tanımlar Ayaz da anlamını yitirmiş gibiydi. Yeni anlamlar bulmak istiyordu ancak bilinmezliklerin içinden çıkamıyordu.

Karşı evde ise Zeynep yalanları ile baş başa kalmıştı. "Gitmek zorundaydım", dedi içinden. Daha fazla yalan söyleyemezdi.

Ayaz ile tanışmadan önce babaannesi ile yaşıyorlardı. Bir gün Almanya dan gelen bir kasabalı evlenmek istediğini söyleyerek babaannesinden istemişti. O da yaşlı bir kadın olduğu için torunun mürüvvetini görmek istedi. Zeynep içinde sorun yoktu ama evleneceği kişi aceleci davranıp o hafta nikaha zorladı. Nikahtan olduğu günde acil işinin çıktığını söyleyerek kasabadan gitti. O günden sonrada gören olmadı. Bir süre sonra Zeynep'e ulaşıp gitmesi gerektiğini çünkü aldığı bir cezadan dolayı arandığını söyledi. Derken Zeynep de bir daha irtibat kuramadı. Etraftan duyduklarına göre de cezaevine girmişti.

Babaannesi ile küçük bir oyuna gelmişti, açtığı boşanma davaları bir işe yaramamış sonuç alamamıştı. Bu kadar hızlı olmasından anlamıştı bir şeyler olacağını ama babaannesini ikna edememişti. Zamanla babaannesinin emekli maaşı masraflara yetmeyince Zeynep de şehir merkezinden çalışmaya başladı bir süre.

Tam da o zaman tezgahtarlık yaptığı bir kitapçı da görmüştü Ayaz'ı. Ayaz sık sık gelip gitmeye başlayınca dikkatini çekmişti. Uzak durmak istese de zamanla o da bu sevgiye karşılık vermişti. Sonunu düşünmeden...

Ayaz'ın annesi durumu öğrenip küçük bir araştırma yapmış ve her şeyi öğrenmişti. Zeynep'i ziyarete gidip oğlundan uzak durmasını söylemişti.

Araştırmadan haberi olan Serdar da bir kaç gün sonra kitapçıya gelmiş ve oturup Zeynep'e her şeyi anlatmıştı. Ona tek seçenek sunmuştu "Her şeyi anlatacaksın."

Zeynep ise sunulmayan seçeneği, gitmeyi seçmişti. Daha az acı vereceğini düşünerek.

Serdar bu gidişe mani olmamıştı ama arkadaşına durumu anlatmak istediğinde ise Ayaz'ın annesi büyük bir baskı kurarak bunu engellemişti. Çünkü oğlunun bunlara rağmen Zeynep'e inanacağını ve bırakmayacağını biliyordu.