Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♥♥♥
"İlgilendiğin biri var mı?"
İtadori ve sen soğuk taş basamaklarda oturuyorsunuz ve yavaş zamanın geçmesi için birbirinize rasgele sorular soruyordunuz.
Bugün eğitim oldukça basitti, bu yüzden günün geri kalanında kendinize ve yakın arkadaşınızla birlikte daha fazla zaman zaman geçirebilirdiniz.
Aklın günlerini "burda burada ilgi alanlarım var" diye düşünerek geçireceğin tüm kurgusal karakterlere kaydı, ağırlığını karşı koluna vermeden önce kendi kendine hafifçe kıkırdadın.
Şakacı bir şekilde omzuna yumruk atmadan önce, "Şahsen kimsenin seninle başa çıkamayacağına inanıyorum" dilini çıkardı.
"Kapa çeneni, en azından kıçımı bir bez bebek gibi savurmam", onun sözleriyle dalga geçtin.
"İkiniz de aptalsınız" Sukuna İtadori'nin yanağından güldü, dudaklarında belirgin bir sırıtış belirdi.
"Şu anda var olmak için bir gemiye ihtiyaç duyduğun için çok boktan konuşuyorsun, hemen şimdi onunla değiştir Yuji" elini yumruk yapıp havaya kaldırdın.
Başını kucağına koymadan önce yoruma gözlerini devirdin ve ona baktın "Her neyse"
Sen onun dokunuşuyla gevşerken, İtadori parmaklarını saçlarının arasından geçirdi, sen fark etmeden sana hayran hayran baktı.
Sen ve o, Jujutsu'ya katıldığınızdan beri arkadaşsınız, birbirinize her şeyi anlattınız.
Peki senin durumunda... neredeyse her şey.
"Dürüst olmak gerekirse, bir erkek/kız arkadaşının olmamasına şaşırdım. İlginç canlılığına rağmen, oldukça harika olduğunu biliyorsun" Sana tepeden baktı.
"İtadori yoksa bana aşık olmaya mı başladın?" yüzünü daha iyi görebilmek için başını hafifçe eğerek alaycı bir şekilde sordun.
"Gerçekten çok komiksin" diye başını kucağından itti ve kafanın taş zemine çarpmasıyla sonuçlandı.
"Ow siktir Yuji" diye mırıldanıyorsun ona dik dik bakarken kafanı tutuyorsun.
O iki büklüm olurken gözlerinin kenarında yaşlar toplanırken karnını sıkıca tutarak bir kahkaha patlattı.
"Oldukça geç oldu sanırım şimdi uyuyacağım bu yüzden iyi geceler y/n" içeri girerken umursamazca el salladı.
"İyi geceleri İtadori, umarım lanetlerden biri uykunda kıçını ısırır" Ayağa kalkıp çatıya çıkmadan önce alay ettin.
☠︎☠︎☠︎
Ellerinizi soğuk parmaklığa dayadınız. Çam ağacının kokusunu içinize çektiniz ev rüzgarın etrafındaki yaprakları hışırdatmasını dinlediniz.
Sır saklamak yapmaktan zevk aldığın bir şey değildi, doğruyu söyleyebilecek biri varsa neden yalan söylemek istesin ki? Bu kimsenin cevaplayamayacağı bir soruydu.
Düşünceler içindeyken, sizi göğsüne çekerken boynunuza sıkıca sarılmış bir el hissettiniz.
"Burada ve orada ilgi alanlarınız var kıçım" Sukuna'nın sesi kulağınızı gıdıklayan sıcak nefesini verdi.
Sukuna, zihni uykudayken İtadori'nin vücudunu kullanmanın bir yolunu bulabildi, böylece seninle baş başa zaman geçirebildi.
En yakın arkadaşından saklayabileceğin en büyük sır.
"Ah, küçük sızlanmayı kes, tam olarak kimden bahsettiğimi biliyordun, sorun ne?" onun dokunuşuna yaslanırsın.
Boynunu kavrayışını bırakmadan önce dilini tıklattı ve kollarını vücudunun etrafına sardı. " Onunla çok arkadaş canlısısın"
Kollarını onun omzuna koyduğunda başını omzuna koydun. "O benim yakın arkadaşım, tabii ki onunla arkadaş olacağım aptal"
Ellerini gömleğinden yukarı kaydırıp kaba ellerini çıplak beline yerleştirirken dudaklarından kısık bir hırıltı çıktı.
"Sana dokunan sadece ben olmalıyım, sen bana aitsin"
Yüzünü ona dönmeden, kollarını kavuşturup ona dik dik bakmadan önce onu kendinden ittin "Ben kimseye ait değilim. Ben senin malın değilim seni göt"
Sözleriniz karşısında kaskatı kesildi, ardından bir homurtuyla çabucak maskeledi, elini ceplerine soktu "Hayır, mal değilsin, ama benimlesin, değil mi? Öyle davran"
Öne doğru birkaç adım atıp yakasından tutup yüzüne yaklaştırıyorsun "Beni dinle lanetli ruh, çok güçlü ve boktan olabilirsin ama bana emir vermeyeceksin, tamam mı?"
Sen ona yaklaşmaya karar verdiğinde iki ana duygusu vardı:
Sinirli veya açık.
E/c kürelerinize bakarken alçak bir kahkaha attı. " Bak canım y/n'm çok baskın, eğer doğru hatırlıyorsam bu benim işim"
Yakasını bırakmadan önce yüzünü ondan uzağa çevirerek "Rüyanda" diye alay ettin.
Göğsünü sırtına yasladı ve boynunu ısırmaya başladı " Sana sahipken rüya görmeme gerek yok"
Yumuşak ama sert dudaklarını boynunuzda hissedince hemen yanaklarınızın yanmaya başladığını hissettiniz.
"Bu gizli buluşmalar bir sorun haline gelecek. İtadori özellikle senin gemin olduğu için bilmeyi hak ediyor" kaşlarını çatarken dudağını ısırmaya başladın.
Boynunu daha sert ısırdı ve dudaklarından küçük bir inilti çıktı ve arkasında küçük kırmızı bir iz bıraktı " İstersen velete söyle, seni her iki şekilde de göreceğim"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
