--Baby, you were the love of my life
Bebeğim, sen benim hayatımın aşkıydınMaybe you don't know it's lost 'til you find it
Belki de bulana kadar aşkın kaybolduğunu fark etmiyorsunTake a walk on Sunday through the afternoon
Pazar günü öğleden sonra bir yürüyüş yapWe can always find something for us to do
Her zaman oyalanacağımız bir şey buldukWe don't really like what's on the news but it's on all the time
Haberlerde olanları gerçekten de beğenmiyoruz ama her zaman orada oluyorlarTake you with me every time I go away
Her çekip gittiğimde seni de yanımda götürürümIn a hotel using someone else's name
Otelde başka birinin ismini kullanıyorumI remember back at Johnny's place*
Johnny'nin evini hatırlıyorumIt's not the same, anymore
Orası aynı değil, artıkBaby, you were the love of my life
Bebeğim, sen benim hayatımın aşkıydınMaybe you don't know it's lost 'til you find it
Belki de bulana kadar aşkın kaybolduğunu fark etmiyorsunIt's not what I wanted, to leave you behind
İstediğim bu değildi, seni arkada bırakmakDon't know where you'll land when you fly
Uçtuğunda nereye ineceğini bilmez insanBut baby, you were the love of my life
Ama bebeğim, sen benim hayatımın aşkıydınIt's unfortunate
Bu talihsizlikJust coordinates
Sadece uygunca ayarlaI don't know you half as well as all my friends
Seni tüm arkadaşlarımın yarısı kadar tanımıyorumI won't pretend that I've been doing everything I can
İdda etmeyeceğim elimden gelen her şeyiTo get to know your creases and your ends
Kıvrımlarını ve niyetlerini öğrenmek için yaptığımıAre they the same?
Onların hepsi aynı mı?Baby, you were the love of my life
Bebeğim, sen benim hayatımın aşkıydınMaybe you don't know it's lost 'til you find it
Belki de bulana kadar aşkın kaybolduğunu fark etmiyorsunIt's not what I wanted, to leave you behind
İstediğim bu değildi, seni arkada bırakmakDon't know where you'll land when you fly*
Uçtuğunda nereye ineceğini bilemez insanBut baby, you were the love of my life
Ama bebeğim, sen benim hayatımın aşkıydınNot: Harry, Zane Lowe ile yaptığı röportajda, bu şarkının doğduğu İngiltere'yi ve artık orada çok fazla zaman geçirmemesine rağmen onun için ne kadar önemli olduğunu ima ettiğini belirtti. "Love of my Life...Hep evim gibi hissettiğim, İngiltere'yi sevmek ve buna benzer şeyler hakkında bir şarkı yazmak istemiştim. "
I remember back at Johnny's place*: İngiltere'de büyümesine adanmış bu şarkı da, Harry "Jonny'nin evi" dediği yer İngiltere'deki çocukluk arkadaşı Jonathan Harvey'nin evi.
Don't know where you'll land when you fly*: Harry burda you derken ülkeyi değil kendinden bahsettiyor 3. Kişi gibi bahsetmiş kendinden. Uçtuğunda nereye ineceğini bilemezsin diyor bundan dolayı. Ben anlam karışıklığı olmasın diye insan uçtuğunu nereye ineceğini bilemez diye çevirdim. Ünlü olduğunuzda ve evinizden ayrılmanız veya 'yuvadan uçmanız' zorunda kaldığınızda ve aniden seyahat etme olanağına sahip olduğunuzda nihayetinde nereye varacağınızı veya 'ineceğinizi' bilemezsiniz. Harry, İngiltere'den ayrılmasına ve gerçekte nereye ait olduğundan hala emin olmamasına rağmen, İngiltere'nin hala kalbinin gerçekten attığı yerde olduğunu belirtiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Styles- Harry's House (Türkçe Çeviri)
DiversosHarry Styles'ın, Harry's House albüm çevirisi.