Boşa Kazılmış Mezarlar

17 4 3
                                    

🎶 : inanması zor/Volkan Akmehmet, losing my religion, Hate Me/Eurielle, i hate u i love u/Olivia Obrien,Garrett Nash

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım*

Keyifli okumalar 🖤
.

Geçmişe dönsem neyi düzeltmek isterim? Bu soru, şu hayatta cevap veremeyeceğim sorulardan belki tek soru olabilir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Geçmişe dönsem neyi düzeltmek isterim? Bu soru, şu hayatta cevap veremeyeceğim sorulardan belki tek soru olabilir. Çünkü neyi düzeltmek isteyeceğimi seçebilsem de geçmişe döndüğümde yaşıma göre değişecekti isteğim. Mesela eğer on altı yaşım, yetimhaneden kaçmak ve dışarıda bir sorun yaşamadan hayatımı sürdürmek isterdi. On ikinci yaşımsa onu aşağılayıp küçük düşürenlere karşı sesini çıkarmak, susmamak isterdi. On sekizinci yaşım başladığı işi bitirmek ve beşinci yaşım erkek olmak isterdi. Çünkü o zaman ailem beni atmayacak, erkek olduğum için el üstünde tutacaktı. En azından küçük yaşta çevremden gördüğümle böyleydi ve annemin dedikleriyle.

Çok sorguluyordum bu dünyaya geliş amacım nedir diye. Çok merak ediyordum mesela benim gibi birinin bu dünyaya ne yararı olacak ki doğmuş? Tanrı beni, bana acı çektirmesi için mi yaratmıştı? Öylesine eğlence için ya da başka bir şey.

Gidiyordum.

Yavaş yavaş, hem kendimden hem dünyadan; herkesten, her şeyden.

Gülün dikenleri vardı, papatyanın güzel ve saf bir güzelliği. Bu hayatta papatya olamayan herkes papatyayı sever. Papatya olmak isterdim. Dikenlerim olmasın, ne kendimi ne de bir başkasının canını yakmayayım. Bu yüzden severdim papatyayı da. Çünkü papatya olamamıştım bu hayatta. Ne papatya olmak için fazla güzel, saftım ne de gül olmak için dıştan da olsa fazla güzel.

Üzerimdeki karabasan gitmiyordu. Ağırlığını bana veriyordu hiç acımadan. Onu kovmaya çalışırken gözlerimi aralamaya çalıştım. Yavaş yavaş bilincim açılırken gözlerim kapalı olmasına eş, etrafımdaki uğultuyu duymaya çalışıyordum.
"Henüz çok erken Barlas"

Yabancı sesin cümlesi bir şey fark etmişcesine yarım kalırken birinin bana doğru yaklaştığını hissettim. Direkt olarak üzerimde bakışlar hissederken kaşlarımı çattım ve gözlerimi araladım yavaşça.

İlk olarak görüş açıma siyah düz tişört girmişti ardından bakışlarımın yukarı tırmanmasıyla Barlas'ın yüzü. Elleri siyah pantolonunun ceplerinde düz bir ifadeyle yüzüme bakıyordu. Tepemde dikilmiş öylece bana bakarken rahatsızca kıpırdandım ve doğrulduğumda Barlas'ın arkasındaki daha demin duyduğum yabancı sesin sahibini gördüm. Kumral saçları ve aynı renk gözleriyle oldukça ciddi -tepemde dikilen şahıs gibi- mimik oynatmayan bir adamdı. Tek fark, Barlas'la en azından bir şeyler yaşamış olduğumdan mıdır, bu adam buzdan duvar gibiydi. Çatık kaşları, yine Barlas gibi her an bir şey olacakmış gibi dik, gergin sırtı, delici bakışlar ve etrafa yayılan o enerji... Başka bir evrende aynı kişi olduklarını düşünmeye başlamıştım.

VENÜS'ÜN KIZI ~saudade~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin