Bölüm 8~ Kötü Bir Gün.

1.8K 195 35
                                    








Yaşadığımız hayatta kimse tamamen özgür değildi. Herkesin uyması gereken kurallar mutlaka vardı. Kurallar hayatımızın her yerindeydi.

Düşler Gezegeninde de herkes için geçerli olan evrensel kurallar vardı. Bunlardan biri Hanedan Kuralları'ydı. Bu kitaptaki kurallar sadece hanedan üyelerini ilgilendirirdi.

Mesela Hanedan Kuralları madde on dört,

İşlediği suç nedeni ile sürgün edilmiş bir varis tahta geçemez, geçmesi teklif dahi edilemez.

Prens Kewin'i hayatımda ilk kez dün gece görmüştüm. Kurt Krallığı’nın büyük varisi ve tahtın asıl adayı Prens Kewin'di. Fakat yaptığı bir hata yüzünden bizzat babası tarafından Ejderha Adaları'na sürgün edilmişti. Bu yüzden tahtı kaybetmişti. Hatasının ne olduğu hakkında bir bilgim yoktu ama sürgün cezası aldığına göre büyük bir suç işlemiş olmalıydı.


Gece


Yaşadığım yakalanma korkusu ve şaşkınlık yüzünden donup kalmıştım. Bir an neredeyse yakayı ele vereceğimi düşünmüştüm ama neyse ki gelen düşman değildi. Prens Kewin'di. O sürgün edilmiş bir prensti ve burada olmaması gerekirdi.

“Burada olmaman gerekiyordu.” Prens Kewin elindeki meşaleyi bize doğru yaklaştırdı. Kısık gözleri direkt kardeşinin üstündeydi. Yüzünün yapısı David'e benziyordu. Hatta bakışları bile benziyordu ama tıpatıp aynısı değildi.

“Asıl sen burada olmamalıydın. Gecenin bu vakti cadıların topraklarında ne işin var?” Bakışları odanın içinde dolandı. Etrafa yığılı cesetleri gördükçe yüzündeki şaşkınlık arttı.

“Bunlar da ne böyle?” David elimi bir kez sıktı ve kendime gelmemi sağladı. Elimi hemen onun elinden çektim ve biraz kenara kaydım. Ne yapıyorum ben böyle? Kurtların Veliahtının elini tutmak kumar oynamaktan farksız bir şeydi.

“Az önce koala gibi yapışmıştın ama.”

Vita o sesini kes!

David bana yandan bir bakış atıp öne adımladı ve abisini kapıya doğru ittirdi.

“Bunu daha sonra konuşuruz. Bir an önce çıkalım şuradan.” Pelerinimin kapüşonunu çekip onları takip etmeye başladım. Birdenbire üşümeye başlamıştım.

Dışarı çıktığımızda David kapıyı kilitlerken bakışlarımı abisine çevirdim. Sinsi bakışlarla bana bakıyordu. Üstelik ona bakmama rağmen bakışlarını çekmiyordu. Ne var der gibi kafa salladım ama aldırmadan yüzüme bakmaya devam etti.

“Ne bakıyorsun suratıma bön bön?”

“Daha çirkin biri görmemiştim. Ona bakıyordum.” Şaşırdım evet. Genellikle iltifat almaya alışkın biri olarak bu sözler bir tık gururuma dokunmuştu.

“Ben mi çirkinim? Sen önce git de aynaya bak kıllı maymun!” Ona ettiğim hakarete karşılık şaşırdı. Ne sanıyordu susup kenara çekileceğimi falan mı?

“Sen ne cüretle bana hakaret edersin. Yer cücesi.” Ah şimdi de yer cücesi oldum. Ortalamadan daha uzun boyum olmasa bu dediğine alınabilirdim.

“Ben gayet de uzun boyluyum. Ayrıca sen ne cürretle bana hakaret edersin? Karşında Doğa Krallığının Veliaht Prensesi var. Haddini bil!” Gözlerim dakikalardır kapı ile uğraşan David'e kaydı. Onu kalçamla sertçe kenara ittirdim.

“Sen de çekil şurdan bir kapıyı kilitleyemedin! Beceriksiz.” Kapıyı kolaylıkla kilitleyip yerde uyuyan askerin cebine anahtarı koydum ve bana şaşkınlıkla bakan David’i azarladım.

“Al bak kolayca kilitledim. Bir saattir kaplumbağa hızında kilitlemeye çalışıyorsun. Bu kadar kası boşa yapmışsın. Git biraz meyve ye de vitamin al. Vitaminsiz!” Diyip arkamı döndüm ve ormana doğru yürümeye başladım.

“Sen gerçekten başına belayı almışsın kardeşim.” Diye fısıldayan Kewin’a aldırmadım. Hızlı hızlı yürürken nereye gittiğimi bilmiyordum.

“Cassie dursana kaybolacaksın şimdi!” dedi ve kolumdan tutup beni durdurdu.

“Uzaklaşalım buradan. Yakalanırsak kaybolan sen olursun.” Göz devirdi ve beni bir kayanın üstüne oturttu.

“Kimse bizi fark etmez burada. Biraz dinlenelim. Sen de sakinleş.” Dedi ve abisine döndü.

“Sen neden buradasın?” Prens Kewin yılan gözlerini bana çevirdi.

“Sence bunu bu şeytan kılıklı prensesin yanında söyler miyim? Şuna baksana gözleri fıldır fıldır.” Yine bana hakaret ediyordu. Acaba ne derdi vardı benimle?

“Bana şeytan diyene bakın hele. At hırsızı!”

“Bütün ciddiyetin içine ettiniz.”

Düşler Gezegeni || Ölü VeliahtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin