İyi okumalar aşklarım 🥂
*
Göz kapaklarımda kurşunlar geziniyordu sanki, açmak için oldukça enerji ve çaba harcamıştım. Gözlerim tam olarak netlemese de etrafımdaki karaltıları az çok seçebiliyordu.
"Öldüm mü ben? Neredeyim?"
Bileklerimi kavrayan sıcaklıkla bakışlarımı oraya çevirdim. Jeongin heyecanla gülümseyerek bana bakıyordu.
"Sonunda uyandın! Bende öyle sandım, herkes öyle sandı. Çok korktuk. İyisin değil mi şimdi?"
Gözlerimi iyice kırpıştırıp etrafıma baktım bir süre, artık seçebiliyordum. İstisnasız herkes nefes almadan başımda dikiliyordu.
"İyiyim, sorun yok."
Hemşire kontrollerimi yaparken Yang yanıma gelmişti.
"Oğlumu canın pahasına koruduğun ve görevini layıkıyla yaptığın için sana minnettarım. Sende biliyorsun demek ki, bir babanın evladını kaybettiğinde ya da kaybedebileceği ihtimalindeki hissedebileceği acıyı. İyi bir baba olduğuna yemin edebilirim Hwang Hyunjin."
Kaşlarımı çattım istemsizce. Benim hakkımda fazla şey biliyordu. Ayrıca Joonla zamanında tam olarak nasıl bir iş birliktelikleri olduğunu merak etmeye başlıyordun. Herifi tutmamıştı gözüm, pek masum birisine benzemiyordu. Sanki hislerim bu evi hedef olarak gösteriyordu ancak bu fikrimi Joon ile paylaşmayı düşünmüyordum. Kesinlikle fikrimi saçma bulacak ve benimle taşşak geçecekti. Üstelik yakın arkadaş olduklarından belki de koruma iç güdüsü sağlayabilirdi ona karşı ama yine de kızımın katilini bulabilmek için her şeyi yapar her yolu denerdim.
Jeongin, babasının dediği şeye anlam verememiş gibiydi.
"Baba?"
Hemen bana döndü meraklı gözlerle.
"Senin çocuğun mu var?"
Jeongin'i es geçerek delici bakışlarımı kıvırdığım kurnaz dudaklarımla meçlemiş ve ona yöneltmiştim.
"Vay be, oldukça taşşaklı herifmişsin meğersem. Nasıl sağladın bu kadar kapsamlı araştırmayı? Hakkımda benden bile fazla şey biliyormuşsun gibi geldi de."
Boğazını temizledi ve kendinden emin olduğunu sandığı bakışlarıyla cevapladı.
"E var bizimde kendimize göre yöntemimiz. Önemli olan bu değil, duyduğuma göre kızın ölmüş. Nasıl oldu?"
Bir saniye bile ayırmamıştım gözlerimi ondan.
"Müge Anlı'da değiliz sanıyorum ki. Bu bilgi ne işine yarayacak sorması ayıp?"
Jeongin bir bana birde babasına bakıyordu.
"Bir dakika, neyden bahsediyorsunuz şu anda? Kafam allak bullak oldu."
Hemşirenin araya girmesiyle herkes susmuştu.
"Kusura bakmayın haddime değil ama hastayı yormasak?"
Eliyle omzumu patpatladı yavaşça.
"Kusura bakma Hwang. Meraklı bir adamımdır huyum kurusun. Öyle sorarım patavatsız patavatsız her şeyi."
Gözlerimi kapattım ve kısaca yanıtladım.
"Bir daha olmazsa bir hayli mutlu olurum. Burnunu kendiyle alakasız her şeye sokan insanlardan pek haz etmem de. Kişisel algılamayın, genel anlamda diyorum."
Gözlerimi açtığımda dediklerime bozulmuşa benziyordu. Yine de toparlamaya çalışarak gülümsedi.
"Haklısın kim olsa hoşlanmaz. Biz çıkalım en iyisi sende dinlen güzelce. Yarın gitmeyin ikinizde bir yere. Aslında ben uyarmıştım Jeongin'i ama yine dinlememiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BODYGUARD •|HyunIn|•
FanfictionHwang Hyunjin sadece mafya olarak hayatına devam etmek istiyordu ancak her şey, görevi için Jeongin'i kurtarmasıyla başladı. Çünkü artık Yang Jeongin'in şahsi koruması olmuştu ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı... * DİKKAT→ Küfür içeriklidir. Ra...