•Bölüm 8•

144 11 6
                                    

Medya: Joon temsili big boyumuz Wonho 🤤😻
______________________________________

İyi okumalar aşklarım 🥂

Bir hiçliğin içinden işittiğim bu ince tını kalbimi hızlandırmıştı.

"Ama alfalar hep yalnızdır."

Hızla arkamı döndüm ve dehşet içinde karşımdaki bedene bakmaya başladım. Sadece.. bunun bir hayal ürünü olmamasını diledim o anda. Gerçek olmasına ihtiyacım vardı.

Ya delirmiştim ya da bir yerde sızmış rüya görüyordum. Gözlerimi sımsıkı yumdum ve geriye doğru saymaya başladım. Belki uyanabilir ya da kendime gelebilirdim.

"5"

"4"

"3"

"2"

..

*

Derin bir nefes alarak gözlerimi açtığımda bedenim de öne doğru savrulmuştu. Elimi göğsüme çıkarttım ve düzensiz nefes alışverişlerimi elimden geldiğince düzenlemeye çalıştım.

Bir elim hala göğüs kafesime baskı uygularken diğer elim yüzüme gitmişti. Terden alnıma yapışmış olan saçlarımı geriye attım ve derin bir nefes aldım.

"Sikeyim, ne oluyor bana böyle?!"

Etrafıma bakındığımda Joon'un evinde olduğumu anlamam çok uzun sürmemişti.

Üzerimdeki ince örtüyü hızla atıp ayağa kalktım. Kalkmamla birlikte kısa bir an baş dönmesi yaşadığımdan, elimle komodine tutunup dengemi sağlamaya çalıştım. Tam o esnada Joon, tıkırtıları duyduğundan olsa gerek içeri girmişti.

"Hey hey, niye kalktın sen? Otur şuraya."

Kollarımdan tutup beni yatağa doğru öteledi ve yavaşça oturttu.

"N-ne oldu bana?"

Sorduğum soruyla kısa bir an sessiz kalmıştı. Ardından sorumu cevapladı.

"Ne olacak işte. Geldiğimde seni baygın buldum. Herhalde yine atak geçirdin. Üzgünüm Hwang, üstüne fazla gittim."

Sözlerine devam edeceğini göstermek için yanıma oturmuştu. Kollarıyla omzumu kavramış ve yüzüme dikkatli bir şekilde bakmıştı.

"Bak, dün dediğim şeyler bir anlık sinir patlamasıydı. Tabiki de sen benim için oldukça değerlisin. Sadece amansız bir şeye tutulup varını yoğunu bu yolda harcaman, gözlerimin önünde eriyip bitmen beni kahrediyor. Sadece senin iyiliğini istiyorum."

Omzumdaki elini bir iki defa patpatladım.

"Ben seni anlıyorum ama sen beni anlamıyorsun.
Varını yoğunu harcaman diyorsun hala. Ben de sana benim hiçbir şeyim yok diyorum. Ne kaybedecek ne de kazanacak hiçbir şeyim yok. Bu yüzden eriyip bitmemi tam bu açıdan izliyebilirsin Joon. Sadece bana karışma."

Düşünceli bir şekilde yüzüme doğru dalmıştı.

"Peki..bir şey hatırlıyor musun?"

Aniden sorduğu soruya bir anlam verememiştim.

"Anlayamadım. Tam olarak neyi hatırlamam gerekiyor?"

Kararsızlık içinde dudaklarını araladı ve geri kapattı.

Bir anda mimikleri değişmiş eski laubali haline bürünmüştü.

"Ya neyi olacak, ben seni bulmadan önceyi kast ediyorum. Ne bileyim, sadece benden dolayı mı tetiklendi yoksa başka bir şeyler de oldu mu gibisinden sormak istedim."

BODYGUARD •|HyunIn|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin