"Lix, gelmek istemediğine emin misin?"
Dün bizden önce eve giren Felix'e olan biteni anlatmıştım. Bu durumda bana olan desteğini bir an olsun bile esirgememişti. Arkamda olduğunu sonuna kadar hissetmiştim. Zaten birazda yeniliğe açılma fikrimi gazlayan oydu.
"Hayır innie, uyumak istiyorum biraz. Sonraysa belki hava almaya çıkarım. Sizi biraz başbaşa bırakmak istiyorum. Bakalım neler olacak aranızda. Geldiğinizde bir şeyler yaparız belki."
Kafamı salladım.
"Bir şey olacağı yok. Yeni halimi kabullenmesini sağlayacağım."
Uyku mahmurluğuyla kıkırdadı ve arkasını dönüp uyuma işlemine kaldığı yerden devam etti. Yanına gidip yanağından kocaman öptüm ve üzerini iyice örtüp Hyunjin'in odasına vardım.
Kapıyı açıp içeri girdiğimde, görüş açıma giren manzara gözlerimi devirmemi sağlamıştı.*
|Hyunjin|"Kalk hadi. Bıraksam akşama kadar uyuyacaksın herhalde?!"
Soğuk ve sinirini kontrol altına almaya çalıştığı ama başaramadığı ses tonuyla odama dalmış Jeongin'e şaşkınlıkla bakıyordum. Bugün izin günümdü çünkü o da evdeydi. Okulu yoktu, hafta sonuydu ama odama gelmiş ve değerli uykumu bölmüştü.
Elimi yüzümde ve saçlarımda asabice dolaştırırken Jeongin daha da gıcık olmak için büyük bir çabaya girip perdeleri sonuna kadar açmıştı.
"Hey hey hey! Yavaş olsana be. Uyanıyoruz tamam."
Gözlerini devirip yorganı hışımla üzerimden attı. Bakışlarını kısa süreliğine de olsa çıplak gövdemde dolaştığını hissetsemde çabuk toparlamış ve yanıma gelip kolumdan kavramıştı.
"Maalesef ki siktiğimin yerine gidebilmek için sana ihtiyacım var. O yüzden o koca kıçını kaldırıp hazırlanıyorsun çünkü daha fazla gecikmek istemiyorum!"
Şaşkınlıkla dudaklarım aralanmıştı. Ne ara bu kadar küfürbaz olmuştu? Bu biraz.. ben gibiydi.
"Neler oldu çocuk sana böyle? Mutasyona falan mı uğradın?"
Sahte bir kahkaha atıp elini kolumdan ayırmış ve çıkmadan önce yanıtlamıştı ona hala şaşkınca bakarken.
"Hayır, sadece aklım başıma geldi. Artık böyleyim ve sen bunu kabullensen iyi edersin."
Odamdan çıktığında stres ve sinirle saçlarımı kaşıdıktan sonra kendimi tuvalete attım. Duş alırken bile aklımdan çıkmıyordu. Daha önce de asabi ve gıcıktı ama bu seferki farklıydı.
Eski Jeongin daha o gibiydi, böylesine alışabileceğimi sanmıyordum. Üstelik zorlama olarak yaptığını düşünmeden de duramıyordum.
Aklıma dün ki konuşmalarımız gelmişti.
Bana inat yaptığı çok şey vardı ve sonunda pişman olan hep o oluyordu.
Duş aşamamı tamamlayıp üzerimi giydim ve odamdan çıkıp aşağıya indim. Nereye gideceğimizi bilmediğim için gelişigüzel giyinmiştim. Jeongin ise koltukta bacak bacak üzerine atmış sıkıntılı bir şekilde telefonuyla ilgileniyordu.
Beni fark edince şöyle bir süzmüş ve kafasını başka tarafa çevirip homurdanmıştı.
"Sonunda inebildin."
Ellerimi pantolonumun ceplerine sıkıştırmış bir şekilde yanına varmıştım.
"Geldim gelmesine de nereye gideceğiz? Bugün hani evdeydik ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BODYGUARD •|HyunIn|•
FanfictionHwang Hyunjin sadece mafya olarak hayatına devam etmek istiyordu ancak her şey, görevi için Jeongin'i kurtarmasıyla başladı. Çünkü artık Yang Jeongin'in şahsi koruması olmuştu ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı... * DİKKAT→ Küfür içeriklidir. Ra...