Öncelikle herkese merhaba. Bugün cinayet günü. Bu gece maalesef baş kahramanımızın ölüm günü. Şimdi size bu bölümü ve sonrasını anlatayım:
1) Bu bölüm cinayet gecesi. Bu bölümde her cümleyi, detayları, karakter partlarını iyice okuyun ve ipucu toplayın.
2) Bundan sonra bir dedektif olacaksınız. Kitaptaki 3 dedektifimiz (Jennie, Lisa, Rosé) size katili bulmanız için yardım edecek.
3) Bundan sonraki birkaç bölüm sorgu bölümleri olacak. Şüphelilere sorguda yöneltilen soruları ve verdikleri cevapları okuyacaksınız.
4) Eğer hala birkaç şüpheniz varsa sorguya alınan kişinin bölümüne gidip sorunuzu sorun. Size cevap verecektir.
5) Ardından sorgu bölümleri bitecek. Elimizde yeterli delil olmadığı için ölümden sonraki hayatı biraz daha okuyacağız.
6) Jisoo bir hayalet gibi etrafta dolaşacak. Sizin amacınız onun katilini bulmak iken, onun amacı ise kendisine ne olduğunu bulmak. Ve bunu yaparken çoğu zaman sizin işinize yardım edecek.
7) Hikaye bitiminde size sizce katil kim diye bir soru yönelteceğim. Siz hem katili hemde cinayeti nasıl işlediği hakkında bana teorinizisunacaksınız.
8) Umarım beğenirsiniz. Şimdiden iyi şanslar :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Ah Tanrım! Ne iğrenç bir gün!
Elindeki ağır alışveriş poşetleri ile kapı merdivenine yığılan kuzenine baktı Nina:
-Sızlanma Jisoo! Çek şu poponu da kapıyı açayım.
Jisoo dil çıkardı ve azıcık kenara çekildi. Kızıl saçları yüzüne düşünce üfleyerek havalandırdı onları. Gerçi pek de işe yaradığı söylenemezdi:
-Teyzem çok şanssız bir kadın. Daha iki poşeti bile taşıyamıyorsun.
Jisoo aniden ayağa kalktı ve tüm poşetleri yerde bırakarak içeri geçti. Telefonunu çıkarıp oynamaya başladı:
-Ya Kim Jisoo! Çok ayıp! İnsan böyle yapar mı kuzenine? Şimdi ben nasıl taşıyacağım bunları?
-Ah teyzem ne şanssız kadın. Daha iki poşeti bile taşıyamıyorsun. İşe yaramaz. Evde kalacaksın Nina!
Ağzını açtı ve dilini resmen dans ettirerek kuzeninin en nefret ettiği hareketi yaptı. Nina mavi bir poşeti açıp içinden yeni aldığı kırmızı, yüksek topuklu ayakkabıları çıkarıp Jisoo'ya fırlattı:
-Hmm isabetsiz.
Saçlarını savurdu ve telefonuna döndü:
-Jisoo hadi ama. Burada en az 30 poşet var ve hepsi çok ağır. Kaç milyon won alışveriş yaptım az önce.
