Jennie Kim loş ışık altında yarı aydınlık sorgu odasında şuan büyük bir işle meşguldü. Miya Anderson'un Sorgu işi biraz uzamıştı. Yani kendisi uzatıyordu:
-Söylesene artık aptal! Jisoo'ya bunu neden yaptın!?
-Ben birşey yapmadım Tanrı belası pislik! Senin işine son vereceğim. Çok iyi avukatlara sahibim. Seni mahvedeceğim-
Bir tokat daha. 13 den sonra saymayı bırakmıştı. Ağzındaki metalik tad bir türlü gitmiyordu. Ve beyaz tişörtü kurumuş kan yüzünden kahverengi lekelere bürünmüştü:
-Eğer konuşmazsan buradan cenazen çıkacak seni kibirli aptal! Anlat artık her şeyi!
İlerleyip yeni bir tekme savurcağı sırada kirlenmiş ellerini havaya kaldırdı genç kız. Ve kendisine gelecek sert darbeyi durdurdu.
Aslında erteledi desek daha doğru olur.
Lalisa ve Roséanne yürüdü ve yerde yatan neredeyse bayılmak üzere olan genç kızı kaldırdılar ve sandalyeye oturttular:
-Ben her şeyi anlatacağım...
Titreyen ellerini kaldırdı ve sarı saçlarını arkaya attı ve derin nefeslerini düzene soktu:
-B-b-ben Jisoo'nun sevgilisine aşıktım. D-D-dört yıldır. Platonik olarak.
-Taehyung'a mı?
-Evet... Kolejde ki tüm öğrenciler okulun en popüler ve en çalışkan iki öğrencisinin nasıl hala bir sevgililerinin olmadığını anlamıyordu. Ben dahil. Jisoo'ya hep birini ayarlamaya çalışırdım. Ama o hep reddederdi.
-Eee devam et!
-Bir gün okula geldi. Beden dersindeydik sanırım. Çantamı alıp aşağıda banklarda oturmuş etrafı seyrediyorduk. O sırada okulda Taehyung kadar popüler olmasa da bir adı olan Min-
-Seo~Young. Biliyoruz. Devam et sen.
-İşte o geldi. Sonra Jisoo'ya afedersiniz ama yavşaklık yaptı biraz. Jisoo'da sinirlendi ve biraz sesini yükseltti. Sonra işte tüm okul o tarafa toplandı. Biraz tartıştılar. Birden Seo~Young ileri gitti ve Jisoo'nun kolunu tuttu. Zaten ondan sonra da olan oldu. Taehyung geldi ve benzetti onu. Böyle öldüresiye dövdü.
Dudaklarını dişledi. Sonra tekrar saçlarını düzeltti ve konuşmaya devam etti:
-Sonra bağırdı bu aptal benim sevgilim diye. O salağı nasıl herkesin içinde göklere çıkardı saniye de. Sonra tabi okula girdiler. İşte konuşmuşlar biraz.
-Bize bunları niye anlatıyorsun sen?
Attığı tekme ile kırılan sandalyenin tahta parçalarından bir tane aldı ve kafasını santim ile geçirterek Miya'nın arkasındaki duvara fırlattı:
-Sadede gel!
-Anlatıyoruz işte ne bağırıyorsun! Aptal kadın yeter-
Az önce ertelediği tekmeyi şimdi yeni bir tokat olarak tekrar yüzünde hissetmişti:
-Hala haddini aşıyorsun. Konuş!
Geriye düşen başını tekrar önüne aldı ve göz yaşlarını akıtmamaya çalışarak konuşmasına devam etti:
-Sonra ben Jisoo'dan nefret etmeye başladım. O gece Min Seo-Young'un evine gittim ve orada onunla bir plan geliştirdim. Planda Jisoo Taehyung tarafından öldürülecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölünün Kokusu<Vsoo>
FanfictionSinir hastası bir sevgiliye sahip Kim Jisoo ölü bulunduktan sonra kendi katilini arayıp gerçekleri Ünlü üç dedektiften dinler.
