~2~

421 44 51
                                    

Sessiz bir akşamdı. Dersleri henüz yeni bitmişti ve tüm üniversite öğrencileri ya otobüs duraklarına ya da diğerlerine göre parasal anlamda iyi olanlar ise kendilerini almaya gelen lüks araçlara binip evlerine gidiyordu. Grup olarak takılanlarda vardı tabii. Üç beş kız bir arada hangi alışveriş merkezine gideceğini tartışıyordu. Bir gurup erkekde kenarda durup saçma bir bilgisayar oyunu üzerine tartışıyorlardı. Sevgili olanlar ise çoktan uzaklaşmıştı oradan.

-Hey Jisoo!

Arkasını dönüp baktı Jisoo. Kızıl saçlarını uçuşmasın diye kapüşon takmıştı. Omzundaki çantayı düzeltti ve arkadaşına el salladı:

-Ne oldu Miya?

-Gelsene bizle. Alışverişe çıkacağız. Hem o güzel kızıl saçlarına yakışır harika kıyafetler alırsın.

Gülümsemişti. Çünkü mutlu olmuştu. Cevap vereceği zaman telefonu titreşti ve gelen mesaja baktı:

"❤️🔥"

Umarım bir yere gitmeyi düşünmüyorsundur

Ekranı kapatıp etrafına baktığı zaman kalabalık erkek gurubunun ortasında durup ona sinirle bakan sevgilisini gördü.

Jisoo çok severdi sevgilisini. Ama onun bir sevgilisi olduğu sırdı. Tüm kampüsün hayran olduğu Kim Jisoo'nun bir sevgilisi olmaması tuhaftı ama herkes böyle biliyordu. Teklif edenlerin de tanınmaz biri tarafından dövüldüğü gerçeği de vardı.

Jisoo'nun başka kişilere bakması yasaktı. Herhangi bir erkekle yakın mesafeye girmesi de. Çünkü bu sevgilisinin hiç hoşuna gitmezdi. Psikolojisi bozuk biriydi ve ona iyi gelen tek kişi Jisoo'ydu. Bu yüzden ona kimsenin bakmasını istemezdi. Ya da başka biriyle konuşmasını da. Onunla konuşan kişileri çok fena döverdi. Ama eğer Jisoo her ne kadar ona aşık olsa da  onun birine baktığı görürse cezalandırırdı.

Kimse dokunmamıştı ona. Sadece Jisoo dokunabilmişti. Hayatı boyunca hiç ilişkisi de olmamıştı. Oysa kampüste Jisoo'dan daha popülerdi. Ona da aşık bir çok kişi vardı. Lakin kimse bilmezdi hasta olduğunu. Yoksa kimse Jisoo kadar sabırlı ve aşık biri olamazdı ona karşı.  Ama her ne kadar psikolojisi bozuk olsa da güzel kalbine aşıktı Jisoo onun. Sinirlenince yanlışlıkla da kalbini kırsa da genç adam da çok severdi onu. Zaten hayata onu bağlayan tek ip de Kim Jisoo'ydu.

Tekrar önüne döndü ve kızlara baktı:

-Üzgünüm Miya... İşlerim var. Siz gidin. Belki sonra beraber takılırız.

-Offf. Peki sen bilirsin.

Morali bozulmuş bir şekilde arkadaşları ile uzaklaştılar. Jisoo da onu almaya gelen araca bindi.

Siyah araba karanlıkta tamamen kaybolunca genç adam ayağa kalktı ve ilerlemeye başladı:

-Hey Taehyung? Nereye? Hani kafeye gidecektik!

-Bugün olmaz Kai. İşlerim var...

-Ahhh. Popüler çocuk kim bilir nereye gidecek? Sevgilin mi var?

Aklına gelen sevgilisi yüzünde bir tebessüm oluşturunca etrafındaki arkadaşları onu hafifçe dövmeye başladı:

-OOOOO TAEHYUNG'UN SEVGİLİSİ VARR!

-Bağırmayın lan!

Hepsini tek tek kenara itip ellerini cebine koydu. Ardından hızlı adımlarla ilerleyip siyah arabasına binip şoförüne seslendi:

Ölünün Kokusu<Vsoo>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin