Yattığı yatakta sırt üstü uzanmış ve tavanı izliyordu genç kız. Elindeki mektupta okumadığı bir yer vardı. Sağ alt köşede:
"İmza Hotel Del Luna Müdürü Jang Man-wol"
-Demek Hotel Del Luna... Bir an önce oraya gitmem lazım.
Ayağa kalktı ve adresi okudu. Ardından dışarıya çıkıp büyük bir çaba ile oteli bulmaya çalıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Vay canına... Burası mükemmel...
Bir saraydan farksız olan yapıya bakıp iltifatlar yağdırıyordu genç kız. Bahçesi, dış cephesi, kapısı ve pencelereleri muhteşemdi:
-Beni buraya çağırdıklarına inanamıyorum....
Başını salladı ve öksürdü. Yavaş, temkinli adımlarla süslü kapıdan geçip içeriye girdi.
Dışarıdan bu denli etkileyici olan otelin içi de kusursuzdu. Kendisi gibi birçok müşteri vardı. Çocuk, yaşlı, genç, kadın, erkek.... İlerledi ve resepsiyonun önüne geçti:
-Hotel Del Luna'ya Hoş Geldiniz. İsminizi alabilir miyim?
Genç kız düşündü. Hala ismini bilmiyordu:
-Özür dilerim. Ama ne ismimi ne de nereden geldiğimi biliyorum.
-Ah demek sonunda geldiniz. Lütfen burada bekleyin! Bayan Man-wol sizi bekliyor.
Görevlinin gizemli neşesi karşısında o sadece gülümsedi. Ardından beklemeye başladı.
Çok fazla zaman geçmedi ki mor elbiseli bir kadın kendisine doğru gelmeye başladı. Genç kız, gelen kadının güzelliği karşısında tutulmuştu. Haklıydı. Bayan Man-wol gerçekten kusursuzdu:
-Otelime yani Hotel Del Luna'ya Hoş Geldiniz.
İkili birbirlerine selam verdi. Müdire resepsiyon görevlisine döndü ve konuştu:
-Lütfen hanımefendinin kaydını yapın. Kendisi onur konuğumuz.
Görevli gülümsedi ve başını salladı. Ardından önündeki bilgisayardan işlemleri girmeye başladı. Man-wol'da misafirini alıp kendi odasına götürmeye, götürürken de otelini tanıtmaya başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
