Parti

92 3 0
                                        

Parti için ne giyecektim yanıma hiç öyle şık birseyler almamıştım ki tamam yanımda ne olur ne olmaz diye annemin zorla bavuluma koyduğu bordo elbisem vardı ama onada ayakkabı almamıştım kendimden nefret ediyordum niye almazsam sanki hemen Defnenin yanına gittim geldiğimde o çoktan hazırlanmış makyajını yapıyordu benim geldiğimi görünce "ooo kızım neyi bekliyorsun sen hazırlansana hemen."diye çıkışmaya başladı.
"Şey Defne benim ayakkabım yok getirmemişim hem çok sevmem ya böyle şeyleri ben katılmasam olmaz mı?"dememle itirazlara başlamış olmaz ben sana veririm diyip elime krem topuklu ayakkabıları tutuşturup çadırıma hazırlanmam için göndermişti bile.
Bordo kadife kumaşa sahip sırt dekoltesi ve yarım kolları olan eteği hafif pileli diz kapağımın hemen üstünde biten elbisemi üzerime geçirmiş Defnenin verdiği ayakkabıları giymiş uzun siyah dalgalı saçlarımıda açık bırakmıştım hazır olduğumu düşünüp tekrar Defnenin yanına gittim.Defne beni görür görmez ıslık çalıp "Vaayy Eylülümede bakın ne kadar da güzelmiş."diyip gülüyordu.Yalnız eksik var Eylül.Meraklı gözlerle ne bakışı atıyordum."Tabi ki makyaj hemen otur ben hallederim."diyip makyajımı yapmıştı gerçekten ikimizde çok güzel olmuştuk.
Çantalarımızıda alıp partinin olacağı yere doğru ilerlemeye başladık herkes çok bakımlı ve şıktı.Parti alanını öyle güzel süslemişlerdi ki gözlerimi alamıyordum denizin kenarına masalar koymuşlar ağaçlık alanları ışıklandırmışlar birde sahne koymuşlardı.Sahnede müzik aletleri duruyordu ama dikkatimi çeken şey çello olmuştu.2 senedir çello çalıyordum ve benim için vazgeçilmez bir hal almıştı onu çalmayı o kadar çok istiyordum ki ama cesaretim yoktu.Etrafı iyice süzerken birkaç grup bana bakıyordu gruplasmalar hemen göze çarpıyordu sanırım bu Defnenin daha önce bahsettiği Akın ve Demirin gruplarıydı şimdilik bir gruba dahil olmamak en iyisi gibi gözüküyordu.Gözlerim sebepsizce Demiri arıyordu.Ahh evet gördüm beyaz salaş bir t-shirt üzerine mavi gömlek giymiş ve boynundada uzun kolyeler vardı.Bu çocuğun tarzı gerçekten çok hoştu.O da bana bakmaya başlayınca gözlerimiz buluştu kalbim hızla çarparken başım dönmeye başlamıştı neden böyle hissediyordum ki Defnenin sesiyle düşüncelerimden kurtulmuştum.
"Eylül ben içecek birseyler alıcam sende ister misin?"
"Olur canım kola alırım."
Defne uzaklaşırken telefonum çalmaya başladı.
"Efendim babacığım.iyiyim gayet iyi gidiy..
Belimde bir el hissetmemle yerimde zıplamıştım.
"B-baba seni sonra ararım görüşürüz."
Yine mi Demirdi.
"Ne var?"diyip gözlerimi devirmiştim.
Bana dahada yaklaşarak çakır gözleri gözlerimle buluşmuştu kalbim yerinden çıkacak gibiyken böbreklerimle midemde yer değiştiriyordu.
"Bugün çok güzel olmuşun."
Kızardığımı hissedebiliyordum ve o losyonunun kokusu başımı dönderiyordu.
"Ttt-teşekkürler."lanet olsun kekelemiştim ne yapıyordum ben yoksa hoşlanıyormuydum yok artık ya ne hoşlanması tanımıyorum bile.
Ben bunları düşünürken o gülümseyip gitmişti.Ne yapıyordu bu çocuk benden mi etkilenmişti etrafındaki o kadar güzel kızların arasında benden hoşlanması biraz komik olurdu bu yüzden o düşünceyi kafamdan hemen silmiştim.Ahh bayılabilirim birazdan nerde kalmıştı bu kız hemen olanları anlatmam gerekiyordu.
"Al canım kolan."
"Defne bırak şimdi kolayı sana anlatacaklarım var."diyip olan biteni anlatmıştım Defnenin gözleri bilye gibi olurken ağzı açık kalmıştı.
"Bu çocuk senden hoşlanıyor Eylül."demesiyle kahkahayı anında patlatmıştım "hı hı evet tamam Defne sen kendine alkol mü aldın."deyip dalga geçtim o da bana göz devirip görürsün demekle yetindi.
Partinin ilerleyen zamanlarında birinin bana doğru ilerlediğini gördüm sarı saçlı oldukça beyaz tenli dikkat çekici biriydi.
"Eylül sen olmalısın merhaba.Ben Akın."
Nee Akın mı demek Akın buydu oldukça kibar birine benziyordu aslında.
"Evet benim merhabaa."diyip gülümsedim.
"Oldukça güzel bir piliçmişin."demesiyle ağzımı hayretle açmıştım daha yeni ki düşüncelerimden vazgeçerek
"Ne diyosun sen be diyerek üzerime yaklaşmakta olan bedenini ittim.O ise beni öpmeye yelteniyor elimi tutuyordu ne kadar itmeye çalışsamda çok güçlüydü çabalarım bir işe yaramıyordu.Tam öpecekken Akın yüzüne yediği yumrukla yere serildi kafamı kaldırdığımda daha önce görmediğim biri olduğundan emindim.Akın yerden kalkıp beni kurtaran çocuğa bittin sen piç diye bağırarak uzaklaşıyordu.Olayın şokunu atlatıp
"Heyy kimsin sen?"diye sorabilmiştim.
"Ben Mert Demirin grubundan yakın arkadaşıyım sende Eylül olmalısın bu piç sana buluşacağa benziyo bir grupta yer alsan iyi olacak diyip konuşmama fırsat vermeden gitmişti.Esmer düz saçlı sempatik bir çocuktu.Neden beni kurtarmıştı ki yoksa Demir mi göndermişti sonuçta yakın arkadaşıydı off ne saçmalıyorum ben düşüncelerimi bir yana bırakıp Defneyi aramaya koyuldum bulduğumda birkaç kişiyle konuşuyordu hemen yanına gittim olanları anlatmamaya karar vermiştim daha ben bile sindiremezken yorum istemiyordum.
Sonrası sakindi birkaç kişi şarkı söylemiş danslar edilmişti.
Nihayet parti bittiğinde hepimiz çadırlarımıza geçmiştik.
Çok yorulmuştum üzerimi değiştirip yatağıma uyumak için uzanmıştım ki sesler duymaya başladım bir erkek sesi
"Eylül Eylül.."

DOSTLUK KÖPRÜSÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin