Sesler duyuyordum bir erkek ses sanırım gözlerini açacak diye bağrıyordu gözlerimi hafif araladığımda çokta yakın olmayan bir mesafede ağlamakta olan Demiri gördüm gücümü toplayıp gözlerimi tamamen açtığımda ise yoktu başımda bir doktor birde hemşire vardı ne olmuştu bana beni buraya kim getirmişti demek ki ölmemiştim Demir olabilirmiydi sanırım halüsinasyon görmüştüm Demir getirdi desem bile neden benim için ağlayacaktı ki gözlerimi yeniden kapadın kapının açıldığını duyabiliyordum.
"Eylül ahh şükürler olsun iyisin ben yani şey seni dün baygın yatarken gördüğümde öyle korktum ki."Bu Defneydi o görmüşmüydü beni yoksa buraya getiren o muydu.
Güçlükle "Iyiyim canım."diyebildim kendimi incelediğimde her yerin yaralar içindeydi Allah bilir yüzüm ne haldeydi hemen Defneden ayna istedim.
"Oh yüzümde birsey yok bir kaç hafif çizikleri saymazsak tabi.Defne beni buraya sen mi getirdin ben en son denize düşmüştüm yani öyle hatırlıyorum."
"Hayır canım gece yanına gelirken hastanenin orda oluşan kalabalığı farkedince oraya gittim baygın ve ıslak bir şekilde yatıyordun çok şükür iyisin."
Peki beni kim getirmişti Akın kaçmıştı belki de insafa gelip -hiç sanmıyorum-beni kurtarıp kampın hastanesine bırakmıştı.
"Defne burdan çıkmak istiyorum."dediğimde Defnede başını onaylar gibi sallayıp doktorun yanına gitti.
Her yerim acıyordu bacaklarım felaket haldeydi kayalıklara çok sert çarpmış olmalıyım diye düşünürken Defne odaya girmişti elindeki birkaç ilacı icirip hadi seni kaldıralım çıkıyoruz demişti.Bu gerçekten iyiydi burda kalmaktan sıkılmıştım zorda olsa gülümseyerek ayağa kalktım ahh cidden her yerim ağrıyordu.
Kapıdan çıktığımızda bizi Semih hoca karşıladı.
"Iyi misin Eylülcüm."yüzünde masum bir gülümseme vardı onun sorumluluğunda olduğumuz için kendini suçluyor gibiydi içini rahatlatmak için yüzüme içten bir gülümseme yerleştirip "çok iyiyim hocam."diyebilmiştim.
Çadıra doğru ilerlerken Mertin Defneyi beklediğini farkettim birseyler olduğunu biliyordum ama suan bunları düşünecek gücüm yoktu.Defne beni çadıra bırakıp hemen geliyorum tatlım diyerek Mertin yanına ilerliyordu bende olduğum yere uzandım.
"Eylül iyi misin tatlım uyuyakalmışın."
Ahh Defne uyumuşum işte sadece üzerimi örtsen ne olur ki sanki uyandırmasan.
"Iyiyim birsey mi oldu."
"Hadi kalk yemeğe birşeyler yemen lazım."diyip beni zorla kaldırmıştı yürümekte güçlük çekiyordum hala bacaklarım çok ağrıyordu yemek alanına gittiğimizde gözlerim Demiri aradı neden arıyodum ki banane yanıma bile gelmemişti ben neden böyle şeyler düşünüyordum ki ben birinden hoşlanıyım sevgilim olsun tipinde biri değildim böyle şeylerede çok inanmazdım zaten. Merti gördüğümde yanında Demiri aradım ama bulamamıştım Akında ortalarda gözükmüyordu tabi gözükmezdi beni bu hale getiren oydu sonuçta.
Yemeklerimiz geldiğinde yemeye koyulduk çok açıkmışım gerçekten diye düşünürken sesli düşünmüş olmalıyım ki etrafı Defnenin kahkahaları sarmıştı.Kolunu sıkarak göz devirdim.
Yemeklerimizi bitirip masadan kalktığım Demirle burun buruna gelmiştim kalbim yeniden varlığını hissetirmeye başlamış ağzım kurumuştu kolumdan tutmuş beni çekiştiriyordu.
"Nereye gidiyoruz heeyy?"
"Eylül kapa çeneni ve yürü."çok sinirliydi daha dün hastaneden çıkmışım bana böyle mi davranıyordu nasıl olduğumu bile sormamıştı.
Sessiz bir yere geldiğimizde durmuş konuşmasını bekliyordum.Gözleri gözlerimle buluştuğunda sadece ona sarılıp ağlamak istediğimi farkettim.Ondan çok hoşlanıyordum.
"Sana Akından uzak dur demiştim."bağrıyordu bu hali beni korkutuyordu.
B-ben gitmedim ona yalnızken geldi hem seni ilgilendirmeyen şeylere karışma artık Demir!"sesim oldukça gür çıkmıştı.
Seni kurtarmasam çoktan ölmüştün Eylül!bunu söylerken gözleri dolmuştu beni o kurtarmıştı yanlış düşünmemiştim muhtemelen halüsinasyonda görmemiştim sevincimi belli etmemeye çalışarak ona sadece teşekkür etmiştim.Beklemediği bir tepki aldığı ortadaydı şaşıran gözlerle bana bakıyordu iyice yaklaştı artık nefesini hissedebiliyordum.Bir an gözlerimi kapattım ahh bunu neden yapmıştım ki ondan hoşlandığımı anlayacaktı ama öpmek istiyordum duygularıma bir türlü engel olamazken geri çekilmiş
"Benden mi hoşlanıyorsun?"sorusuyla gözlerimi bir anda açmış afallamıştım yuh hayvan böyle bir soru sorulur mu bir kıza ya ne yazacaktım şimdi evet diyemezdim ağzımdan bir an "Hayır tabi ki bunuda nerden çıkardın."sözleri çıkmıştı evet inkar etmiştim çünkü itiraf edecek ceseratim yoktu.
Ben bunları derken sanki beklemediği bir cevap almış gibi elimi tutup kalbime götürmüş peki bu neden böyle atıyor diye sormuştu.
Bu çocuk gerçekten salaktı ne yapmaya çalışıyordu.
"Belki sadece bu embesil hareketlerinden korkmustur ve atıyordur."diye cevapladığımda "Iyi hoslanmasan iyi edersin seninle birşey olamayız."demiş kalbimi paramparça bir halde beni orada tek başıma bırakmıştı.Göz yaşlarım benden bağımsız bir şekilde akıyorken tek düşündüğüm beni sevmediği halde neden Akından koruduğuydu.Hah belliydi onlar düşmandı sadece ona karşı zafer kazanmak içindi hala bıraktığı yerde ağlıyordum kendimi toparlamam gerekiyordu yaz okulunun bitmesine az kalmıştı onu görmezsem unuturdum hem.
***
DEMİR
Bu salak kızdan nefret etmeye başlamıştım ilk gördüğüm günden beri beni kimsenin etkilemediği kadar etkilemişti.Dalgalı saçları buğday teni beni ona çağrıyordu ama ondan uzak durmalıydım ben sorumsuz adamın tekiydim onu üzerdim birde Akın pici var tabi benim düşmanım çoktu onu koruyamamaktan ona zarar gelmesinden korkuyordum hem ondan uzak durursam haberimde olmazdı.Yanına her yaklaştığımda ürkmesi ama bana belli etmemeye çalışması kekelemesi kalbinin benim bile duyabileceğim kadar şiddetli atması benden hoşlanıyordu ve buna engel olmalıydım onu kendimden uzak tutmalıydım tabi ben durabilirsem.
O gün denizde bulduğum da birsey olacak diye yüreğim ağzıma gelmiş saatlerce başında ağlamıştım uyandığını gördüğümde ise oradan gitmiştim iyi olduğunu görmeye ihtiyacım vardı.
Daha iyi olduğunda artık tamamen kendimden uzaklaştırmam gerektiğini düşündüm ve canının acıdığını bile bile onu çekiştiriyordum canını yakarsam benden vazgeçer diye düşünüyordum ona sorduğum sorudan aldığım yanıt kalbimi inanılmaz şekilde acıtmış ve yaptıklarıma pişman olmuştum ondan deli gibi hoşlanıyordum ve o ise sadece benden korktuğu için böyle davranmıştı herşeyi yanlış anlamıştım canımı o kadar acıtmıştı ki bende onun canını acıtmak istedim onunla olamayacağımızı bile dedim bu kadar yalanı gözlerine bakarak nasıl diyebilmiştim ki.Ondan onun beni sevmediğini bildiğim halde vazgeçemiyordum.Canım ilk defa bu kadar acıyordu.