Etrafa anlamaz gözlerle bakarken herkeste bir gerginlik vardı. Sadece Nida ortamı bozarak sürekli yemek yiyordu ve bu beni biraz rahatlatıyordu.
Yarım saat önce tayfayı eve toplamıştım ama tam sofraya oturduğumuzda, abim ve arkadaşları da çıkagelmişti. Annem ise daha çok insan gördüğü için heyecanla dolaba koyduğu her şeyi ısıtmıştı. Annem çalışan biri olduğu için boş vakitlerinde yemek yapıp buzdolabına koyar ve lazım olduğunda çıkartıp ısıtırdı. Dolapta ben dışında resmen her şey vardı ve annem kalabalığın gazına gelip tüm erzağı bu ayılar için harcamıştı.
Şuanda ise annem sofradan kalkmış abim ve takımı, ben ve takımım arasında bir elektrik akışı vardı. Küçük ise bundan keyif alıyormuş gibi baş köşeden bizi izliyordu.
Masanın altından karşımda oturan abimin dizine vurdum. "Ne bokuma yaptın bunu şimdi? " Omuz silkti ve benim sinirlenmemden keyif alarak salataya çatalını batırdı. Bir işin içine de sıçma Akın!
Bizim tayfa 5 kişiyle, onlar da sanki hesaplamış gibi kuzenim ve abimle birlikte 5 kişilerdi. Bu bir savaş ilanı değil de ne yahu!?
Ortamın durumu Nida'nın umrunda değil gibi yemek yiyordu. Bizim erkekler ise nötr duruyorlar. Burada en çok gerilen nedense bendim. Abimi tanımasam gerilmek zorunda kalmazdım ama eğer abim tayfasını getirdiyse bir oyun önerecekti. Bunu biliyordum ve beni daha çok geriyordu.
Doğruluk ve cesaretlik gibi dandik bir şeyse kendimi asarım.
"Aaaa çocuklar ne duruyorsunuz? Yesenize. " Elindeki sarmaları iki tarafa koyarken gülümsemeye çalıştım. Yazık annem çok uğraşmıştı ve abim yüzünden moralim düşmüştü. Bari şu it ağzını açmasa da rahat olsam.
"Hepimizin yerine yiyen biri var anne. " Bu şerefsiz...
Nida ağzımın dolu şekilde Akın'a baktı. Daha sonra da etrafına baktı ve yutkundu. "Senin gibiler bilmez ama güç için yemek gerekiyor. Açsam yerim. Hatta yemeyeceksen def- yani iştahımı kaçırma durarak. " Aferin Nida. Ye yavrum. Bu şerefsiz kaşınıyor bugün.
Annem abime boğazını temizledi ve gözleriyle azarladı. Abi hani denecek şey var denmeyecek şey var. Dengesiz misin it?
"Hadi çocuklar. Sizde yabancı gibi durmayın. " En sonunda ortamın havası bozulmasın diye tabağıma yiyecek doldurmaya başladım. Bizim üçlü gruba da gözümle işaret ettim. Annemin üzülmesini istemiyordum.
"Eeee çocuklar? Nasıl gidiyor okul? " Annem konu başlatmaya çalışınca etrafta bir sessizlik oldu. İşte abim ve arkadaşları olmasaydı herkes rahat olabilir!
"Okul hiç iyi değil. Saçma. " Nida annemle konuşmaya başlayınca defin bir nefes verdim. Bugün kurtarıcım bu kız.
"Niye öyle diyorsun kızım? " Annem hep dinleyen taraf olduğu için Nida ne derse bir şey demeden dinleyecektir. Bu yüzden konuşma ilerleyecek ve herkes mutlu.
"Yani şimdi şöyle düşününce istediğim bir meslek yok. Okumak istediğim bir şey yok. Okumamı bekleyen yok. Boş geliyor okul. " Nida'nın derslerinin iyi olmadığını biliyordum. Zaten iyi olması için bir çaba da gösterdiğini görmemiştim. Acaba ailesi ne diyor?
"Ama ilerde kendin için bir şeyleri sağlamlaştırmalısın değil mi? " Kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Şimdiden polis karakolunda adım var. İyi bir şey diye söylemiyorum ama zaten CV'ye bakan insanlar bunu gördükleri an benim ne kadar çabaladığımı görmeyecek. Bu yüzden çalışmama gerek yok. " Masadaki herkes Nida'nın konuşmasını dinliyordu. Açıkcası hayatını merak etmiştim ama şuanda sormak çok mantıklı olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mal Mısın? | Texting
Teen Fiction0536*******: Çok havalı lan! Gizli görev filan. Ekin: Allah'ım zeka ver!! Amin! 0536*******: Ne görevi var da? Ekin: Gizli diyorum. Ekin : Gizli!! 0536*******: Bir şey olmaz. Söyle sen bana. Ekin: Gidiyorum ben! 0536*******: Lütfen lütfen!! 0...