Daddy Issues － Peter Parker

6.bölüm

Ertesi gün Peter okula doğru koşmaya başladı. Okula geç kalacaktı, May ile konuştuktan sonra Örümcek adamlık yapmamalıydı. Sabah zar zor uyanmıştı.

Okula girdiğinde biraz yavaşladı sınıfının önünde durup derin bir nefes aldı ve kapıyı çalıp içeri girdi.

Kapıdan girince herkes ona döndü. Öğretmen şaşırmamış bir ifade ile "Her zaman ki gibi. Bay Parker beni hiç şaşırtmıyorsunuz!" dedi. Peter başını eğdi, özür mırıldandı ve yerine geçti.

Teneffüs zili çaldıktan sonra Harley yanına geldi ve omzuna hafif bir şekilde vurarak "Naber kardeşim?" dedi. Peter anlamaz bir şekilde baktı "Niye şaşırdın ki kardeş?" diye devam etti Harley.

Peter "Ne saçmalıyorsun Harley?" dedi. Harley sıraya biraz yaslanıp "Hadi ama fanboy! Anlamadığını söyleme yoksa babamın zekası sana geçmedi mi?" dedi.

"Harley lütfen gider misin biraz uyumak istiyorum." deyip kafasını sıraya yasladı Peter.

"Şimdi babamın niye beni bu okula yazdırdığını anladım." Peter'a daha iyi duyması için biraz daha yaklaşıp "Kardeşimle daha yakın olayım diye." Peter başını kaldırıp dişlerinin arasından "Biz kardeş falan değiliz" dedi.

"Ha doğru tabii ben evlatlığım ama sen gerçek oğlusun." sessiz bir şekilde kıkırdayıp "Ama gerçek oğlu yerine evlatlık birini babalık yapıyor. Sence neden fanboy?"

Peter kırgın bir şekilde bakmaya başladı. Gerçekten nedendi? Niye Peter'a babalık yapmıyordu?

Harley Peter'ın yüz ifadesini gördüğünde kıkırdayıp "Sorumun cevabı basit senin annen olan kadın kendi kocası yerine başka biriyle-" konuşmasını tamamlayamadan Peter hemen Harley'in bileğini tutup sıkmaya başladı.

"Annem hakkında doğru konuş!" dedi Peter.

"Tamam sakin ol fanboy! Annesini de savunurmuş."

Peter bileğini daha sıkı sıkmaya başladı. "Ama ikimiz de biliyoruz ki babam seni isteseydi çoktan yanına almıştı bile kim bilir ne zamandan beri biliyor?"

Peter bileğini bırakıp muhtemelen bileği moraracaktı çantasını alıp hızlıca sınıftan çıktı. Koridorda Ned çantasıyla önünden geldi. "Dostum uyuya kalmışım senin geç kalmaların bana da bulaştı galiba." deyip kıkırdadıktan sonra Peter yüz ifadesini gördüğünde "İyi misin? kötü gözüküyorsun." dedi.

Çantasına bakıp "Yoksa sen de mi geç kaldın? Boşver hocayı konuşur konuşur susar gel sınıfa girelim." deyip yürümeye başladı.

Ned arkasına baktığında Peter'ın hâlâ aynı yerde durduğunu gördü yine yanına geldi ve Peter'ın ağladığını gördü -koridorda çok az kişi vardı- Peter'ın şu anda etrafındaki insanları takacak durumda değildi.

Ned göz yaşlarını silip "Dostum gel dışarı çıkalım hava al." dedi ve Peter'ın kolundan tutup dışarı çıkardı.

Bir banka oturduklarında Peter'ın bakışları yerdeydi. Başını kaldırıp Ned'e baktı ve "Bir insan niye gerçek çocuğu yerine başka birini evlatlık alıp ona babalık yapar?" Ned bu soru ile şaşırır ama anlamadığı için sadece bakar. Ned'in hiçbir şeyden haberi yoktu.

"Dostum ne oldu bana anlatmak ister misin? İstiyorsan anlatma sadece burada da oturabiliriz May ile mi kavga ettiniz?"diye sordu.

Peter derin bir nefes alıp "Aslında bazı gerçekler vardı ve ben her zaman bir mana buluyordum ama anladım ki sadece kendimi kandırmışım." burnunu çekip devam etti "Sadece biraz yalnız kalmak istiyorum Ned sana sonra anlatacağım tamam mı?" Ned anlayışlı bir şekilde kafasını sallayarak "Tamam, dostum sen nasıl istersen her zaman yanındayım bunu unutma." dedi ve sarıldıktan sonra Peter okuldan çıktı.

Biraz Örümcek adamlık yapıp bir çatıda oturdu. Hava kararıyordu, etrafa bakmaya başladı. Yanına birisi oturdu ama hiçbir tepki vermedi.

"Okuldan kaçmışsın" dedi. Örümcek adam kafasını oraya çevirdiğinde babasını ve zırhı gördü.

Örümcek adam sadece baktı. "Senin Peter olduğunu biliyorum." dedi Tony. Peter maskesini çıkardı yüzüne bakıp "Tamam" dedi.

"Ben de benim babam olduğunu bildiğini biliyorum" sahte bir şekilde gülüp "ödeştik sen Örümcek Adam olduğumu kimseye söyleme ben de babam olduğunu söylemem." elini şıklatıp "Aa dur bir dakika zaten kimse bilmiyor ki benim de söylemeye niyetim yok zaten." dedi ve ayağa kalktı.

"Bilmiyordum." Peter ona doğru baktı Tony devam etti. "Senin oğlum olduğunu bilmiyordum daha öğreneli üç gün falan oldu." Tony de Peter'ın karşısına geçti.

"Üç gündür biliyordun... O zaman niye bana bakmaya gelmedin? Niye senin oğlum olduğunu biliyorum biraz vakit geçirelim demedin?"

"Bir baban olduğunu bildiğin halde asla baba sevgisi görememek nasıl bir şey biliyor musun?" Peter Tony'e nefretle bakıyordu "Biliyorum benim babamda öyleydi her zaman-" Peter sözünü kesip "BUNUN BANA NE FAYDASI VAR?" diye bağırdı. "O ZAMAN BİLİYORDUN NİYE BANA BUNU YAŞATTIN" dedi.

"Ben korktum, ben korktum.. Peter bana hesap sorardın. 'Niye hiç yanıma gelmedin?' derdin benim bunlara bir cevabım yoktu." Peter başını kaldırıp konuştu. "Sormam da lazım zaten ama önce hesap sorabilmem için ben de bir değerin olması lazım. Benim bir şeyim olman lazım."

Peter biraz daha yaklaşıp "Ama benim gözümde sadece ünlü dahi, milyoner Tony Stark'sın... O kadar." dedi ve ağ atıp uzaklaşmaya başladı.

Bir ara sokağa girip kostümünü çıkardı ve eve doğru yürümeye başladı. Bugünkü olanlardan May'e bahsetmeyecekti. May'in bugün mesaisi yoktu akşam güzel bir film maratonu yapabilirlerdi. Gülümseyip biraz daha hızlı yürümeye başladı.

Apartmanlarının önünde bir sürü polis arabası gördü sirenler çalıyordu. Tam apartmana girecekken "Dur bakalım evlat içeriye giremezsin" dedi polis.

Peter hemen "Efendim ben burada yaşıyorum halam evde olmalı." dedi.

Polis onu köşeye kenara çekti ve içeriye bir sedye girmesine izin verdikten sonra Peter'a hitaben konuştu. "Şimdi içeri giremezsin evlat biz içeriyi inceleyelim"

"Ne oldu ki içeride?" diye sordu Peter.

"Bir hırsızlık. Hırsız evde yaşayan kadını yaralamış, durumu ağır." diye söyledi. Peter'ın örümcek hisleri çınlamaya başladı. İçinde kötü bir his vardı.

Kapıdan sedyeyle kanlar içinde çıkan May'i gördükten sonra nefes almayı unuttu...

(╥﹏╥)

Biraz geç geldi ama olsun hiç gelmemesinden iyidir.

Nasıl buldunuz??

Bıy bıy 👋