1

28.7K 258 43
                                    

Hayatımın en mutlu dönemini sadece bir hata ile ellerimden kaymasına izin verdim hatam ise bana verilen başarı stajıydı bilemezdim o stajın benim sonum olacağını bilseydim okulumun son dönemin de geçiş yapar mıydım.
Şuan önünde durduğum kapını önünde tir tir titriyordum saniyeler sonra içeri girecek ve her şeyimden vazgeçecektim.

Kapının açılıp duvara yaslanmam beni sıkıştırması saniyeler aldı gözlerim kapalı onun beni bırakmasını bekliyordum saçlarımı kokluyor boynumu okşuyor şakağıma öpücükler koyup duruyordu ağzımdan
'bırak'
kelimesi fısıltı gibi çıktı kulaklarıma ulaşan hırıltısı sinirlendiğini anladığımı gösteriyordu ellerime belime gidip kendine bastırdı beni canım acıdı belimi sıkıyor, dudakları boynumu turlayıp, kulağıma tehditkar cümlelerini sıraladı

' bırakmak diye bir kelime yok küçüğüm öğrenemedim hala öğreneceksin az kaldı! '

dudakları boynumu yakarcasına sert öpücük koyup geri çekildi masasına geçip eline kalem alıp imza attı bense duvara mıhlanmışım gibi bekliyordum

'gel buraya küçüğüm sen de imzala'

yumuşak çıkan cümlesinin altında ki tehditkar tınıyı anlamıştım ağlamamak için tuttuğum yaşlar birer birer döküldü aylarca direnişimden yanıt alamamıştım bana dediğini yapmıştı son bir çare
'lütfen bunu bana yapma, lütfen bırak yalvarırım'
derin nefes alıp
'sana özgürlük vaad ettim küçük sevgilim, sen kabul ettin.  Sen geldin ayaklarınla '

'Beni ailemle tehdit ettin babamı hapse atacağını söyledin, evsiz kalacağıımızı!
yetmiyormuş gibi babamın arabasını vurdurdun ne yapsaydım He ne ne adi şerefsiz'

sinirlerime hakim olamayarak bağırdım anın da pahalı deri koltuğundan kalkıp yanıma geldi saç diplerim de hissettiğim acı ile inledim sert tutuyordu saçlarımı yine de ağzımı açıp yalvarmadım ölüm saçan gözlerine öfke ile baktım ben onunla inatlaştıkça daha çok sinirlendiğini biliyordum dişlerini sıkarak

'canını yakarım. Tüketirim seni yapmak istemediğim şeylere mecbur bırakıyorsun beni'

'Sen adi şerefsizin tekisin'

iyicene kışkırtıyordum onu farkındaydım ama kendime de sahip çıkamıyordum aylardır tehditlerine boyun eğiyordum.
Saçlarımdan çekiştirerek beni kağıtların önüne getirdi maddeler de eğer yanlış yaparsam yani kaçarsam veya evlendiğimizde boşanma davası açarsam ailemin maddi olarak yok oluşu ve benim ona tutsak kalmam yazıyordu hıçkırarak imzaladım saçlarımı okşayarak bıraktı ve göğsüne kafamı bastırdı içli içli ağlıyor yumruklarımı sert kaslı kollarına indiriyordum.

sakinleşmemi bekliyordu bugün onun istediği olacaktı haftaya diplomamı alacak mezun olacaktım ve bugün de aileme onunla evlenmekten bahsedecektim nasıl derdim staj yaptığım şirketin sahibiyle evlenmek istiyorum diye aramız da sekiz yaş vardı o çok zengin bir manyaktı ben ise iki memur anne babanın çocuğu.

'Senden nefret ediyorum biliyorsun değil mi haysiyet yoksunu adamın tekisin sübyancısın sen'
dedim saçlarımı okşayan elleri sertleşti göğsü kalktı ama yine de kendini kontrol etmeye çalıştı sinirli ama kısık sesiyle
' sende bu haysiyetsiz adamın müstakbel karısısın sevgilim ne mutlu bana'
dedi
'Şerefsiz'
işte şimdi ölüm saçan gözlerinden korktum, aslında ben ondan hep korkuyordum.

'Sen bu sefer sınırını iyicene aştın! sana müsamaha gösterdikçe çizgiyi geçtin. bundan sonra dediklerimi yapmamak sana ve ailene zarar verecek.
araba da yaşayacakların bana karşı çıkmaman gerektiğini hatırlatacak sana şimdi ağzını açma şirketten çıkacağız.'

Sert kralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin