Sert kral

6

Eve gittiğimiz de süprizi olduğunu söyleyen aslanın, süprizinin Leyla abla olacağını tahmin etmemiştim onu görünce o kadar çok sevinmiştim ki aslana bile sevinçten sarılmış teşekkür etmiştim bu evde yaşarken onun olması bana güç verecekti odunda Antalya'dan buraya benim için taşınması gözlerimi doldurmuş ağlamamı sağlamıştı. Ağladığımı gören aslan sinirlenmiş yemeğimi bir çocuk gibi yedirtir uyutmaya çalışıyordu. Yanımda uzanan aslan sevgisini mırıldanıp duruyordu.

" Kadınım, güzelim seni gördüğün gün ismin gibi kalbimi aydınlattın nefesim oldun"

Saçlarımı okşuyor çıplak omuzuma öpücükler konduruyordu. Gözlerimin kapanması ile derin bir uykuya çekildiğimi hissettim.
Güne erken başlamıştım aslanın tatlı! Uyarıların kıyafet seçimi için yaptığı baskıları duymamazlıktan gelip onun zoru il onu işe yollatmıştım kapıya kadar geçirmiş, herkesin gözü önünde dudaklarımı öpüp gitmişti.

Aslanın akşam ki davete beni hazırlaması için birilerini göndereceğini söylemişti. Yemeğimi yedikten sonra kısa ama etkili bir duş alıp üzerime rahat bir şeyler giydim. Bu arada Leyla teyze aşağıda beklettiği kuaför olduğunu söylediği kadını ve giysi mağazasından gelen kadını odama getirdi. İki kadın da işlerinin ustası gibi gözükürken kısa bir tanışma faslından sonra ne giyeceğimi seçmeye karar verdik. Kadın bir kaç tane elbise getirmişti. Hepsi farklı renklerde olan elbiseler aynı Zaman'da farklı modellere de sahipti. Açık renk hatta baya bir açık bir renge sahip olduğum için adının Nilüfer olduğunu öğrendiğim kadın koyu morun bende çok güzel duracağını söylemiş ona kuaför olan Necla hanımda katılmıştı. Onları kırmayarak elbiseyi denemek için banyoya girdim.

Çıktığımda elbiseyi çok fazla inceleyemediğim için direk aynanın karşısına geçmiştim. İki abla da çok güzel olduğumla elbisenin bana çok yakıştığı ile ilgili şeyler söylerken ayna da gördüğüm yansımama bakmaya devam ediyordum. Bunu kendime belki de hiçbir zaman dememiştim ama gerçekten de çok güzel olmuştum.Kayık yaka olan elbise çıkık köprücük kemiklerini vurgularken çapraz şeritler şeklinde göğüs dekoltesi vererek iniyordu. Bedenimi tamamen sarmış diz kapağımın bir karış kadar üstünde bitmişti. Tamamen sade ama bir o kadar da gösterişli duran elbiseye şaşkınlıkla bakarken ne diyeceğimi bilemedim. Zaman gittikçe azaldığı için hemen Necla abla maşa yaptığı saçlarımı hafif bir bollukta arkamda örmüş önümden bir iki kıvırcık saçı serbest bırakmıştı. Araya bir kaç tane gerçek olan mor Çiçek koyarken bunları saça başlamadan önce Leyla teyzeden istediğini hatırladım. Kadın gerçekten de işini biliyordu. Suratıma çok hafif bir makyaj yaparken dudaklarıma koyu mor bir ruj sürmüştü. Hafif kalın olan dudaklarım daha da belirgin bir hal kazandığında kendimi fazlasıyla çıplakmışım gibi hissettim. Boynuma Leyla teyzenin takmam için verdiği zümrüt yeşili elmas taşlı zarif bir kolyeyi takarken, Leyla teyzemi binlerce öpücüğe boğmuş çok ama çok teşekkür etmiştim. Ayağıma siyah topuklularımı giyip kolyenin takımı olan Zümrüt yeşili küpeleri takıp parfüm sıktım. Son olarak ben rujumu tazelerden herkes gitmiş oda hafif olan dağınıklığıyla kalakalmıştı.

Nilüfer ablanın getirdiği çantalardan siyah olanı seçmiştik. Bana ruju bırakan Necla ablaya teşekkür etmiş tek eşyam olan ruju çantama koymuştum. Aynada son kez kendimi incelerken Belimin inceliğinin ve fiziğimin fazlasıyla güzel durduğunu görmek beni mutlu ederken ne yapacağımı bilemeyerek kendimi baştan aşağı süzmeye devam ettim.

Popom çok hafif çıkık olduğu için elbiseyi daha iyi taşımama neden olmuştu. Kendimi bu kadar beğendiğimi hiç hatırlamazken mutluluktan deli gibi gülmemek için kendimi zor tutuyorum. Odanın kapısının aniden açılmasıyla kalbim tekledi. Gelen Leyla teyze ile hafif bir hayal kırıklığı yaşar gibi olsam da bunu belli etmedim. Hem Aslan'ı beklemem bile saçmaydı.Leyla teyze beni o kadar güzel iltifatlara boğdu ki gözlerinden bir iki damla yaş aktı. Ona sımsıkı sarılmak için giderken,