Ne kadardır koridorda onun acı çığlığını duyuyordum bilmiyorum. O her acı çekişinde benden de sanki bir ömür alıp götürüyorlardı.
Koruyamadım onu. Onları Koruyamadım.
Göz yaşlarım durmaksınız yüzümü yalayıp geçiyordu.
"Sultanım galeyana kapılmayın. Leyla sultanımız güçlüdür."..
Ama çok acı çekiyordu. Dayanamayarak odaya daldım. Gördüklerim ile şaşkına döndüm.
Sevdiğim doğum yapıyordu.
Eve hatun bezin altındaydı, bir kaç cariye de hatunumu başında ona yardım ediyordu.
Aniden duyduğum ses ile hayatım dünya durmuştu. Ağlama sesi. Bir bebeğin ağlama sesi odada yankı yapmıştı. Ve sevdiğimin çığlığı kaybolmuştu.
Yavrum doğmuştu. Gözlerim sevdiğime kaydı. Kendinde değildi. Gözleri kapalıydı ve hareketsizce yatıyorduk yatakta.
Ebe de bunu görmüş olacak ki aniden ayaklanmış ve bebeği cariyelerden birine vermişti.
Sadece durmuş orada izliyordum. Sevdiğimin. Ölümünü izliyordum.
Yavrum gelmişti ama sevdiğimi benden almıştı.
"Nefes almaz,"
Dünyamın başıma yıkıldığı an. Başım dönmeye başlamıştı bu söz ile. Sevdiğimin nefes alamaması gibi bende nefes alamamaya başlamıştım.
Sanki onun ölümü ile bende ölüyordum.
Kolumdan çekilip dışarı çıkarılmamla bile kendime gelmemiştim. Boş bakışlar ile yere bakıyordum. Ne hareket ediyor ne de konuşuyordum.
Bende ölüyordum.
Yavaşça balkona ilerledim. İsyanımı dağa taşa vurmak istedim.
Kızmak istedim dünyaya. Neden onu benden aldığını sormak istedim. Sesler işitmeye başladım.
"Sevgilim"
Sevdiğimin sesi ile kendime gelmiş ve etrafda gözlerimi gezdirerek onu aramaya başlamıştım.
"Leylam? Nerdesin?"
"Burdayım sevgilim. Yanındayım. Hiç bir yere gitmiyorum"
Ağlamaya başlamıştım.
"Gidiyorsun, beni burada yalnız başıma bırakıp gidiyorsun sultanım."
"Seni bırakmam, bırakamam"
Duyduğum en son şey buydu. Sarayım birden karanlığa gömülmüştü. Ve bende yere yığılmıştım.
Uğultular duyuyordum sadece. Başka hiç bir şey yoktu. Sadece karanlık.
Biraz sonra can dostumun sesini işittim.
"Sultanım, sultanım"
Gözlerimi yavaşça açtım ve sağıma baktım.
"Ne oldu bana"
"Sıhhatiniz iyidir sultanım. Birden bayıldınız."
Aklıma gelen görüntüler ile hızla doğrulmuş ve sevdiğimin yanına gitmeye başlamıştım.
"Sultanım durun, yeni bayıldınız. Dinlenmeniz gerekli"
Umursamamıştım. Benim iyi olmam Sevdiğimin iyi olmasına bağlıydı. Onu görmeliydim. Yaşayıp yaşamadığını öğrenmeliydim.
Odamın kapısına gelmiştim ki hekimle göz göze geldik.
"Sultanım nerede, durumu ne.?"
Derin bir nefes aldı ve odaya göz atarak bana döndü.
"Gözünüz aydın sultanım, evladınız dünyaya geldi"..
Anlık duraksamıştım. Ama umrumda olan hatunumdu.
"Hatunum nerede?"
Tebessüm oluşmuştu yüzünde.
"Dinleniyor sultanım. Kalbi durmuştu ama artık atıyor. Zehirlenmiş. Pek bilinmeyen bir zehir vermişler. Ama hayata döndürdük."
Yaşadığım onca şey birden toz oup uçmuştu. Tebessüm etmiş ve hızla odaya girerek yatakda yatan sevdiğimin yanına ilerlemiştim.
Yatağa gelir gelmez de çökmüş ve dudaklarımı alnına bastırmıştım.
Odada kim vardı bilmiyordum. Gözüm sadece hatunumu görürdü.
"Nasıl korktum ben bilir misin?. Bu güzel gözlerin, bu güzel teninin benden gidecek olması delirtir beni. Senden ayrı kalma düşüncesi bile beni mahveder sultanım. "
Burnunun ucuna küçük tatlı bir buse kondurmuştum.
"Evladımız doğdu, benim seni beklediğim gibi oda seni bekler. Sütünü bekler sultanım. Bizi bekletme bu kadar."
Gözlerinin yavaşça açıldığını gördüğüm an tebessüm ve heyecanla bakmaya başlamıştım ona.
Biraz sonra gözlerimizin buluşması ile dudaklarınaı öpmüştüm.
" Hatunum, çok korkuttun beni"
Beni bırakıp gitmemesi ruhumu ferahlatıyordu. Yaşadığımın kanıtını sunuyordu bana.
"Ö-özür dilerim"
Kısık sesle konuşması ile derin bir nefes almış ve boynuna da öpücük kondurmuştum.
"B-bebeğim? Bebeğimiz nerede?"
Aniden telaşla konuşması ile karnında olan elini tutmuştum.
"Doğdu sultanım. Bebeğimiz bize geldi. Senin o halde olmana dayanamadı, sana destek olmaya geldi"
Dediklerim ile gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.
"Yalan söyleme"
Tebessüm etmiştim.
"Ben sana hiç yalan söyledim mi sultanım.?"
Ağlamaya başlamıştı. Dayanamarak yanına geçmiş ve kafasını göğsüme koymuştum.
"Ağlamayasın hatunum, ben burdayım, evladımız burada artık."
Mis kokulu saçlarına derin bir öpücük bırakmıştım. O uyuyana kadar da yanından ayrılmamıştım.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Yazım yanlışlarım varsa affola ❤️
![](https://img.wattpad.com/cover/303124186-288-k990678.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
esfar-ı baide
Romansa+18 Hikayemiz Leylanın, Osmanlı döneminde olan, ailesi ve paşaları hariç, kimsenin görmediği bir padişahın tam da bulunduğu yere düşmesi ile başlar. ~~~~~ İlk kurgum olduğu için mantık ve yazım hataları elbet var, ona göre okuyun lütfen canlarım;-)