+18
Hikayemiz Leylanın, Osmanlı döneminde olan, ailesi ve paşaları hariç, kimsenin görmediği bir padişahın tam da bulunduğu yere düşmesi ile başlar.
~~~~~
İlk kurgum olduğu için mantık ve yazım hataları elbet var, ona göre okuyun lütfen canlarım;-)
Karnıma konulan öpücükler ile uyandım. Akabay karnıma eğilmiş hem öpüyor hem de konuşuyordu. Tebessüm ettim
"Yavrum, sakın ola valideni üzme tamam mı? Yoksa seninle külahları değişiriz. Sen Bi hele gel ben sana daha çok şey öğretirim."
Bir daha öptü "ohhh kurban olduğum"
Kıkırdadım. Gözleri bana döndü ve gülümsedi. "Hatunummm"
Öyle hülyalı söylemişti ki kalbim teklemişti. Bana yaklaştı ve alnımı öptü. Kokumu içine çekerek öpüyordu.
Ben ilk defa böyle seven bir adam görüyordum.
"Günün senin kadar güzel olsun"
Tebessüm ettim ve dudaklarını öptüm.
"Hadi kalk hatunum sizi bir yere götürmek, yavruma küçüklüğümün geçtiği yeri göstermek isterim"
Daha çocuk küçüktü ama o sanki doğmuşta yanındaymış gibi konuşuyordu.
Kalbimin ritmini bozuyordu bu adam.
Hemen ayaklandım ve aynaya bakarak üzerimdekini çıkarmaya başladım. Tam omuzlarımdan indiriyordum ki gözlerim ona kaydı.
Tebessüm ederek bana bakıyordu. Yavaşça bana yaklaştı ve arkamdan karnıma doladı.
Ellerimi üzerine koydum. Sanki kalp yapmışız gibi duruyordu. Tebessüm etim bu halimize. Resmen gelecekteki romantik anların temelini onunla biz kuruyorduk.
Boynumu öptü ve aynadan bana baktı gülerek.
Kafamı geriye attım ve ona tebessüm ettim.
Çok seviyordum onu. Biraz sonra elini üzerimde ki elbiseye attı ve omzumdan düşürdü.
Elbise yeri boylamıştı. Karşısında çıplaktım ama utanmıyordum. O beni böyle görmeyi seviyordu.
Beni kendine çevirdi. Gerdanımı öptü ve yanda duran elbiseyi alarak üzerime geçirdi.
Kuşağımı da belime doladı ve dudaklarıma öpücük kondurarak elimi tuttu.
Beni dışarı çıkardı. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Benim gözlerim daha çok sıkıca elimi tutan ellerdeydi.
Biraz yürüdükten sonra geldiğimiz yerden gözlerimi alamadım. Burada ne kadar güzel yerler vardı öyle?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayran hayran etrafa bakıyordum. Akabay da bana.
"Akabayım burası çok güzel" ismi ile hitap etmemi umursamıyordu. Hatta böyle hitap etmem hoşuna gidiyordu.
Ellerim ile bütün çiçeklere dokunuyor, kokluyordum.
Akabay doğru gittim ve boynuna sarıldım. "Teşekkür ederiz"
Kollarını sıkı sıkı belime sardı ve beni kendine daha çok çekti.
"Asıl ben teşekkür ederim sana Sultanım. Bana aile olduğun için"
Dediği ile kalbim teklemişti. Ailesiz olan bana öyle bir sevgi veriyordu ki küçük bir kız çocuğu gibi oluyordum adeta.
Dudaklarına baktım ve onu ensesinden tutarak kendime çektim.
Dudaklarını iştahla ve aşkla öpmeye başladım. Bana böyle bir aşk sunduğu için teşekkür ederek öptüm.
