3.Bölüm: Gözyaşı Yağmurları

33 10 0
                                    


                                                             Gözyaşı Yağmurları

Selammm  oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın keyifli okumalar <3

                                                                             🌒

"Hayat nedir? Acılar vadisi. Dünya nedir? Hissiz insan kalabalığı."

                                                                                                                Gogol.

26 Nisan 2019

Yine aynı rüyalardan birinin kollarındaydı. Yine o kadını görüyordu, buna alışmıştı fakat ters giden bir şeyler vardı. Bu kez çocukluğu değildi rüyasındaki benliği, bizzat şu anki haliydi. 

Diğer rüyalarından farklı olan bir diğer şey ise kadın bu kez ona umut olmaya, onu telkin etmeye çalışmıyordu. Ölümün eşiğindeydi. Korktu genç Aral. Kadın bir uçurumun önündeydi. Rüzgar güzel, dalgalı saçlarını uçuşturuyordu. Arkası dönüktü.

Neler olduğunu anlayamıyordu bunun bir rüya olduğunu biliyordu, ama hayır sanki rüya değildi gerçekti. 

Yağmur yağıyordu, hem de hiç yağmadığı kadar çok. Çocuğunu kaybetmiş yaslı bir annenin gözünden akıttığı yaşlar kadar çok.

Kadının üzerinde ince tül bir beyaz elbise vardı. Yağmurdan ıslanmış üzerine daha da oturmuştu. Titriyordu genç kız, soğuktan olduğunu düşündü Aral, ama bilmediği bir şey vardı genç kız soğuğu hissetmiyordu bile. Transa geçmiş gibiydi, titremesinin sebebi korkusuydu.

Bir adım attı genç adam. Kız bunu hissetmiş olacak ki ani bir refleksle döndü arkasına. Aralı gördüğünde bozguna uğradı. Aral tam bir adım daha atacakken genç kız korkuyla bağırdı, "Sakın! sakın gelme." 

Şaşırdı çünkü genç kız ondan korkmuştu. Bugün, bu rüyada rolleri değiştirmişlerdi. Hiçbir şey diyemedi. Ne bir adım geri ne de bir adım ileri gidebildi, olduğu yerde öylece kaldı.

Yağmur daha da şiddetlendi. Gök gürledi, adeta birilerinden intikam alıyordu. 

Sonunda cesaretini topladığında bir adım daha attı ve elini uzattı. Genç kız korkuyla bir adım ileri gideceği sırada sendeledi ve düşecek gibi oldu. birkaç saniyelik uğraşın sonunda dengesini toparladı. Gözlerini yeniden karşısındaki adama çevirdiğinde bu kez gözlerinde korku yoktu. Birçok duygu vardı. En net hissedilen duygu ise pişmanlıktı.

Neden böyle baktığını anlayamadı. Şaşkınlık damarlarında kol geziyordu. Kızın gözlerinden bir damla yaş süzüldü elmacık kemiklerine doğru. Bir kez daha  baktı karşısındaki adama ve şöyle söyledi: "Dokunma," dedi  "Dokunma  bana Aral, ellerin yanacak." kendisini gösterdi "Yakacak seni bu vücut, uzak dur benden."

Son kez bakmadan önce şunları ekledi; "Bu vücut," ellerine baktı, "Bu eller," gözlerini dikti, "Bu gözler lanetli. Lanetim sana da bulaşmadan kaç, kaç kurtar kendini." Dedi ve kollarını açarak boşluğa bıraktı güzel bedenini.

Sıçrayarak uyandı uykusundan. Gördüklerinin gerçek olup olmadığını anlamak için etrafına bakındı birkaç saniye. Bu gördükleri rüya olamayacak kadar gerçekti. Alnındaki terler yanağından süzülüp giderken saate baktı. Gecenin 3.45'ydi. 

Ayağa kalktı, camdan dışarı baktığında rüyasındaki gibi bardaktan boşalırcasına yağan yağmuru gördü. Bu bir işaretti. Bu rüyayı bugün görmesinin bir nedeni vardı. O kadın gerçekti ve şuan başı dertteydi. Bu biliyor, bilmekten ziyade hissediyordu.

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin