Yasin Suresi'nde kasaba ehlinde imanıyla ön plana çıkan ve halkının kendisini şehit ettiği adamdan bahsediyorduk. O koşarak gelen kahraman adam. Bu adam beni işitin demişti ve bizler de şehit olduğu için hala onun sözünü işittiğimizi söylemiştik.
Peki sonra ne oldu? Allahutaala şöyle buyuruyor. Devamında o adama denildi ki haydi cennete gir. Demek ki o adam şehit olduktan sonra ona cennetteki yeri gösterildi. Veyahut Allahutaala burada cennete ilk giriş anında meleklerin ona seslenmesini söylüyor.
ق۪يلَ ادْخُلِ الْجَنَّةَۜ قَالَ يَا لَيْتَ قَوْم۪ي يَعْلَمُونَۙ
(Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi. (26-27)
Ona denildi ki cennete gir. Yani düşünün o canını verdi. Allah yolunda şehit oldu. Ve böyle mükemmel bir mükafatı hak etti.
Ne kadar büyük bir mükafat tüm ızdıraplarından, tüm sıkıntılarından, tüm dertlerinden kurtulmuş oldu.
Ona cennete gir denildi. O ise öyle bir kavminin iman etmesini istiyor. Öyle o nimetlerin mükemmelliğini görüyor. Allahutaala'nın vaat ettiği şeylerin hak olduğunu görüyor.
Yine de iman etmiş ya öyle bir güzel yüreğe sahip ki ne diyor? Dedi ki ah keşke kavmim de bilseydiler. Yani şu cenneti bir görseydiler Allahutaala'nın söylediklerinin hak olduğunu bilseydiler. Öyle iman etseydiler de onlar da benimle beraber şu cennete girseydiler.
Demek ki Müslüman'ın ahlakıdır. Müminin ahlakıdır. Kendisi için istediği şeyi başkası için de ister. velev Başkası küfürde olsun. Velev ki başkası küfrün, nifakın, zulmün, zulumetin içinde karanlığın içinde olsun. O kendisi aydınlıkta olduğu zaman, başkasının da aydınlıkta olmasını ister. Kendisi toksa komşusunun da tok olmasını
ve bunun zıddına tahammül edemez. Bakın bu kahraman adam cennete girdiği halde ve onun ölümüne kavmi sebep olduğu halde ne diyor kavmine? Allahutaala'nın huzurunda kavmi içinقَالَ يَا لَيْتَ قَوْم۪ي يَعْلَمُونَۙ بِمَا غَفَرَ ل۪ي رَبّ۪ي وَجَعَلَن۪ي مِنَ الْمُكْرَم۪ين
(Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi. (26-27)
Rabb'imin beni bağışladığını, yani bu mümin o kadar naif bir insan ki yapmış olduğu hataları, yanlışları kusurları gözünün önüne getiriyor.
Iman etmiş, imanı uğruna canını vermiş. Ama hatalarını unutmamış. Demek ki hatalarından öyle bir pişmanlık duyuyor. Zaten Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadisi şerifinde ne diyor? "Mümin yapmış olduğu hatayı Uhud Dağı kadar büyük görür. Ya da kendi üstüne çökmüş bir dağ gibi görür. Münafık ise yapmış olduğu bir günahı ve hatayı burnunun üstündeki bir sinek gibi hisseder."
Demek ki bir hata ve bir günah işlediğimizde Allah'a karşı işliyorum diye düşünüp onun karşısına daha çok pişman olmamız gerekiyor. yaptığımız hata küçük bile olsa tabii
Allah muhafaza etsin. Büyüğü için de çok daha fazla tövbe etmek gerekir.
بِمَا غَفَرَ ل۪ي رَبّ۪ي وَجَعَلَن۪ي مِنَ الْمُكْرَم۪ينَ
O ise şöyle diyor. Rabb'im beni bağışladığını l; buradan şunu da görüyoruz. Şehit olanların günahlarının bağışlandığını ve Rabb'imin beni ikram edilmişlerden kıldığını yani Allahutaala'nın cömertliğini gören, Allahutaala'nın kerim sıfatını görenler o cennete girenler Allahutaala'nın o ikramlarını görünce bu şekilde
demek mutlu oluyorlar. Bu şekilde mesur oluyorlar. Işte bu kahraman adam da o kadar kavmini düşünüyor ki bunlardan bahsediyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Asırdan Biraz Uzaklaş..
Science FictionŞimdilik hocasının tüm sözlerini hece hece aktarmaya çalışacak bir talebenin kaleminden... Ve Şimdi Bu asırdan uzaklaşıp Allah'ı tanımanın O'nu anlatmanın vakti.. Bu DAVA'ya sevdalanmanın vakti...