Yasin suresinin son bölümüne geldik. Rabbulalemin Yetmiş yedinci ayeti kerimede şöyle buyuruyor.
اَوَلَمْ يَرَ الْاِنْسَانُ اَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ نُطْفَةٍ فَاِذَا هُوَ خَص۪يمٌ مُب۪ينٌ
İnsan, bizim kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.(77)
İnsan görmez mi? Biz onu gerçekten bir nutfeden yarattık. Bir kan pıhtısından yarattık.
فَاِذَا هُوَ خَص۪يمٌ مُب۪ينٌ
Bir de o apaçık bir düşman kesilivermiş, apaçık bir düşman oluvermiştir diyor. Allahutaala burada insanın ilk yaratılışını hatırlatarak İnsanoğlunun kendini unuttuğunu, bilmediğini, ona göre bir hayat yaşamadığına açıklıyor ve hatırlatıyor. Bazen insan kendini bir şey zanneder, büyük görür, kibirlenir. Oluşumun bir lütfeden olduğunu hatırlatarak böbürlenmeye ve kibirlenmeye mahal olmadığını söylüyor kullarına ve düşman kesilecek bir hususun olmadığını söylüyor.Bazen bizler insanların bize karşı yapmış oldukları küçük inan körlüklere kızar ve sinirleniriz. Niye peki sinirleniriz? Deriz ki belki o insana karşı bir emeğimiz vardır. Küçük de olsa bir yardımımız dokunmuştur. Bunlar bizi rahatsız eder, nankörlük. Peki bizler en büyük nankörlüğü kimin için yapıyoruz? Şüphesiz Rabb'imiz için yapıyoruz. Çünkü bu sayısız nimetlerle bizi kuşatan ve donatan odur. buna rağmen biz nankörlük peşinde gidebilmekteyiz. Rabb'im bizleri muhafaza buyursun. Gerçekten apaçık düşman olmak. Hele bir de Allah'a karşı apaçık düşman olup yaratılışını unutmak gafil bir insan hal ve hareketleridir.
Allahutaala onun düşmanlığa sevk eden durumunu da söylüyor bizlere. Şöyle diyor.
وَضَرَبَ لَنَا مَثَلاً وَنَسِيَ خَلْقَهُۜ قَالَ مَنْ يُحْـيِ الْعِظَامَ وَهِيَ رَم۪يمٌ
Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: "Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?"(78)
O bize şu misali verdi ve kendi yaratılışını da unuttu. Yani misaller getirdi. Şöyledir, böyledir deyip kendi yaratılışını unuttu. Nasıl bir yaratıldığını, neyden meydana geldiğini, nasıl vücut bulduğunu unuttu da
قَالَ مَنْ يُحْـيِ الْعِظَامَ وَهِيَ رَم۪يمٌ
dedi ki şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?Yani insanoğlu gerçekten yapmış olduğu bu şeylerle neyi ortaya koyuyor? Hesap verme isteği ve düşüncesi olmayan daha doğrusu şöyle söyleyelim. Hesap vermekten korkan ve çekinen bir insan ahiretin gelmesini istemez. ama hesap verebilecek bir hayatı yaşayan bir insan ahirete karşı hazırlıklıdır ve ahiretin gelmesini ister ve temenni eder. Zaten ahiret şuuru ve bilinci oturmuş insanlar kendi hal ve hareketlerine dikkat edenlerdir. Ama ahiret şuuru oturmamış insanlar bir sağın günahında, bir solun günahında, bir önde, bir arkada şeytanla arkadaşlık ve yoldaşlık edebilmektedirler.
Evet, ne dedi o nankörlüğü, o gafleti kendine yol edinmiş olan insan misaller verdi, yaratılışını unuttu. Nasıl yaratıldığını, yani o kadar safhadan, o kadar aşamadan sonra dedi ki şu kemikleri çürümüş olduktan sonra mı dirilecek dediler.
Bunu müşrikler çok yapıyorlardı. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin önüne insan kemikleri getiriyor. Elleriyle ufalıyor, önüne döküyorlar. Ve diyorlardı ki sen şimdi bu kemiklerin tekrar dirileceğini mi söylüyorsun? Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem her seferinde evet Rabb'im dilerse onları tekrar bir araya getirecektir diyor.
Devamında şöyle diyor Allahutaala.
قُلْ يُحْي۪يهَا الَّـذ۪ٓي اَنْشَاَهَٓا اَوَّلَ مَرَّةٍۜ وَهُوَ بِكُلِّ خَلْقٍ عَل۪يمٌۙ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Asırdan Biraz Uzaklaş..
Science FictionŞimdilik hocasının tüm sözlerini hece hece aktarmaya çalışacak bir talebenin kaleminden... Ve Şimdi Bu asırdan uzaklaşıp Allah'ı tanımanın O'nu anlatmanın vakti.. Bu DAVA'ya sevdalanmanın vakti...