Hayal
Dersler ilk gün olduğundan olsa gerek, su gibi akıp geçmişti. Eve gittiğimde günün yorgunluğumu omuzlarımda hissetmeye başlamıştım. Ayakkabılarımı çıkardığım gibi yorganımın altına girdim ve arkadaşım Ecem' le mesajlaşmaya başladım.
Ecem benim ilkokuldan beri en yakın arkadaşımdı. Yediğimiz, içtiğimiz bir giderdi. Göbek bağınız bir mi kesildi derdi annem hep bizim için.
Onu ne kadar da özlemiştim. Yazın Amerika'ya gittiği için onunla hiç görüşmemiştik ve şimdi de okulda ilk defa birbirimizden ayrı, iki çift laf edemeden geçmişti.
En sonunda aramaya karar verdim;
+ Ecemm!
- Hayalll, n'apıyorsun halay başım benim?
+Bu espriyi ne zaman kesiceksin?
- Neyse Hayalcim üzerine gitmiyorum. Ee ne yaptın, nasılsın, kimlerle tanıştın, taş çocuk var mı, bunların hepsini istiyorum!
+ Yavaş gel şampiyon. Neyse ben başlıyorum. Bugün çok güzeldi. Düşün artık sıkılmadım. Çok iyiyim. Yeni bir arkadaş edindim; Ceren.
- Taş varmı?
+ Bilmem belki, aslında Mert diye biri. Cerenin abisinin arkadaşı.Konuşmamızı kesmemizi gerektiren emir annemden geldi. Yemek hazırdı. Eceme hadi görüşürüz öpüyorum diyip masaya oturdum. Masada gördüğüm şeylerle yıkıldım. Yemekte kabak dolması ve yoğurt çorbası vardı. Annem yüzümü ekşittiğimi görmüş olsa gerek ki bana dövücek gibi bir bakış attı. İyi tatlı huylu kadındı da kızdı mı alevler saçardı.
Önümdeki yemeğin ne olduğuna bakmadan yemeye başladım. Yemeği bitirdim. Ama tabi annemin o bakışları olmasaydı o yemek 3 güne anca biterdi.
Annem bana her konuda yardım ederdi. Benimle genç olur aşk meşk de konuşurdu.
Konu okulun ilk gününe geldi. Eliyle hafifçe beni dürtükleyip hayallerimden alıkoydu. "Anlat bakalım gününü. " Annemin bu söylediği şey üzerine biraz gülümsemiştim. "Bilemedim ki şimdi" bakışlarımdan atıp konuşmaya başladım.
" Valla annecim, okul harika bir yer. İlk defa gitmek isteyeceğim bir okul buldum." Annem bundan tatmin olmamış olacak ki devam etmemi ister bakışlardan attı. "Ve isteğin üzerine yeni arkadaşlar edindim; Cansu ve Mert." Tabi ki ona Mert' i hoş bulduğumu söylemeyecektim. Yoksa bir yerden bulur onu hemen açık ederdi duygularımı.
Konuşmamız bittiğinde güzel bir anne- kız kahvesi içtikten sonra evimizin baş köşesi olan baba koltuğuna kuruldum. Bitince annem yemekleri toplamaya giderken odama çıkıp Facebooku açtım Mertin adını soyadını yazıp aradım. Yazın çekilmiş fotoğraflarına bakıp aynen düz 'Oha!' dedim. Istek gonderdim. Aynısını Ceren de uygulayıp bunu bütün sosyal medya uygulamalırına uyguladım. Yatağıma kendimi atıp elimi parmağımı hafifçe ısırıp Merti düşündüm. Her zamanki saçma sırıtmayı yapılp telefonu göğsüme koyup gözlerimi kapattım. Uykuya dalmıştım. Rüya görüyordum; Ecem de LIPA daydı Cereni de tanıyordu. Sohbet edip gülüşüyorduk. Ama nedediğimizi anlamıyordum. Bir anda Mert geldi beni dansa kaldırır gibi elimden tutup ayağa kaldırdı. Kaldırdığı anda dönerek dansetmeye başladık ve ortam değişiverdi. Vals gibi bir şey yapıyorduk. Yavaşça boynuma sarıldı ve dudağıma yumuşak bir öpücük kondurdu. Telefonun yere düşmesiyle uyandım. Yüzümde tebessümle kendime geldim.
**********************************
**********************************
Mert
Eve geldiğimde kimse yoktu. Anahtarı çevirdim ve içeri girdim. Yine yemek yapmak başa düşmüştü. Şimdi aslında keşke gelirken atıştırcak bir şeyler alsaydım diye iç geçirdim. Market gerçekten uzaktaydı. Arabayla gitmek gerekiyordu ama annem arabayı aldığı için artık yapacak bir şey yoktu.
Buzdolabını açıp içimden iyi bir şeyler olmasını diledim. Dolapta sadece biraz beyaz peynir, domates, yumurta ve dünden kalma biraz bamya vardı. Bamya da ne kadar gereksiz bir sebzeydi öyle. Kim seviyor allah aşkına?!?!
Aklıma hiç bir şey gelmeyince annemi aramaya karar verdim. Annem telefonu açtığında sesi yorgun geliyordu. Ne yiyeceğimi sorunca ise başımın çaresine bakabileceğimi söyledi.
Niyeyse işine gelince büyük adam, işine gelmeyince küçük kuzu oluyordum.
Hemen su kaynatıp üzerine yumurta kırdım. Yani böyle yapıyorduk değil mi? İnşallah berbat etmezdim.
Yemeği bitirince tabakları makineye koydum ve elime telefonumu aldım. Omuzlarımı düşürdüm ve tam bir avuca sığacak kadar küçüldüm. Evet, böyle saçma yeteneklerim vardı.
Sonra bu işten de sıkıldım ve tiyatro repliklerimi ezberlemeye başladım. Çok beni başrole vermişti replikler u Çok da umrumda sanki
Biraz ezber yaptıktan sonra dev ekran televizyonu açtım ve bir maç izlemeye başladım. İlk defa maça konsantre olamıyordum. Aklıma Hayal geliyordu. O uzun dalgalı saçları, doğal davranışları, gamzeleri, kiraz kırmızısı dudakları... Kendime gelmeliydim. Ben daha önce kızları bir geceden fazlası olarak görmemiştim. Ama şimdi ise resmen aşık oluyordum.
Düşüncelerden kurtulmak adına devasa yatağıma gittim ve gözlerimi kapattım. Umarım yarın yine güzel bir gün olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hissiz
RomanceBütün duyularınız teker teker kaybolmaya başlasa ve bu tamda gerçek aşkınızı bulduğunuzda olsa, siz ne yapardınız? #hissiz